Bireyi ve varoluşu en yalın haliyle yazan Ferit Edgü’nün ilk öykü kitabı Kaçkınlar çıkalı tam 54 yıl oldu. Yazım hayatına başlayalı yarım asır geçmiş, ben yazdıklarının sevdalısı olalıysa yalnızca yedi yıl. Elime ilk aldığım kitabı Hakkâri’de Bir Mevsim’in daha ön/sonsözünde kendime yabancı ama dilin en şiirsel kelimelerini topladığı bir sözlük tutuşturdu. Sözlük, kılavuzum oldu, düştüm peşine.
Rivayet odur ki vaktiyle Alan Ginsberg, Aram Saroyan’ın Minimal Şiirleri’ne bakıp “Tembel misin, nesin?” demiş. Ferit Edgü, eserlerinde kelimeleri ekonomik kullansa da tembellik etmedi; anıdan romana, sanat yazısından şiire tekmil türlerde mirası var. Külliyata eklenen son öykü kitabı Giden Bir Kedinin Ardından geçtiğimiz ocak ayında Notos’tan çıktı.
Giden Bir Kedinin Ardından, Edgü’nün daha önce yayımlanmamış öykülerinden oluşuyor. Edgü’nün sanat yazılarına kadar bütün eserlerini iğneyi parmağınıza batırmamacasına dikkatle okusanız da size söyleyecek yeni sözleri var, yazmak eylemi ile uğraşanlara yeni dersleri var. Beş bölümden oluşan kitabın panoramasını çizdiğimizde diğer eserlerinde de göreceğimiz karamsar, yalnız ve boşuna çabalamış o insanlar yine var. Ama artık umutlular, yazarın sanrıları değil de içini yazarak dökmüş gerçek insanlar sanki karşımızda.
Hikâyelerin yanında anılara, anlatılara da yer verilmiş kitapta. Kitaba adını veren “Giden Bir Kedinin Ardından” bunlardan biri… Ferit Edgü’nün yazarlığının en hayran kaldığım yanı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor bu metin. Her ne kadar kendi anısını paylaşsa da okurken hikâyeye dair görseller akıyor gözlerinizin perdesine, sinematik bir hal alıyor. Seyrin zevkine dalıyorsunuz. Jean Luc Godard, Robert Bresson için; “O, Fransız sinemasıdır; tıpkı Dostoyevski’nin Rus romanı, Mozart’ın ise Alman müziği olduğu gibi.” demişti. Kişisel görüşüm olduğunun altını çizerek, Fransız sineması için Robert Bresson ne ise Ferit Edgü’nün Türk edebiyatı için o olduğunu düşünüyorum.
Giden Bir Kedinin Ardından ile Ferit Edgü’yü ilk defa okuyanlar, kendi yalnızlıklarına ve buhranlarına tanık olup, bunları en yalın haliyle anlatan bir yazarla tanışacaklar. Bildikler ise yeniden hayret ve hasretle sözcükleri kucaklayacaklar.
Bircan Polat – edebiyathaber.net (19 Mart 2013)
Ferit Edgü ile sanat, edebiyat ve dil üzerine bir söyleşi>>>