Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu
- Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
Büyükler için yazdığım öykü, roman, deneme, inceleme, eleştiri (az önce saydım) toplam 26 kitabım var. Türkçe “Off” dışındakilerden hiçbiri, çocukların gösterdiği ilgiye ulaşabilmiş değil. Çocuklara yazarak onlardan gördüğüm ilginin karşılığını vermeye çalışıyorum. Ayrıca çocuklar için yazmak daha zevkli, daha eğlenceli; üstelik yazarı daha yaratıcı kılıyor. Çocuklara yazarken mantık cenderesinden kurtuluyorsunuz. Düş dünyaları henüz törpülenmemiş olduğundan yetişkinlerin inandırıcı bulmayacağı, örneğin bir kara kuzunun kendi kulağını yemeye çalışması, minik bir köpekbalığının sevilmek istemesi gibi pek çok durum, onlara olağanüstü anlamlı gelebiliyor.
- Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
Okuduğum ilk kitabın Bernardin de Saint Pierre’in yazdığı “Paul ve Virgini” adlı roman olduğunu iyi anımsıyorum ama bende ne gibi izler bıraktığını bunca yıldan sonra bulup çıkarmam olanaksız. Olsa olsa kitap okumayı sevmemi, edebiyata ısınmamı sağlamıştır.
- Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?
Olmaz mı? Elias Canetti’nin “Körleşme” adlı romanı için tam da böyle düşünmüştüm.
- Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
Şu anda elimde Güldem Şahan’ın iki kitabı var. “Topun İki Rengi”, futbol odağında dünyanın farklı ve karşıt iki ayrı bölgesindeki çocuklar aracılığıyla yeryüzündeki adaletsizliğe dikkat çekiyor. “Beşinci Mevsim” ise gençler için yazılmış bir roman. İstanbul’un yemyeşil bir köşesinde kendiliğinden oluşan yerleşimle birlikte yaşamın nasıl dönüştüğünü anlatıyor.
edebiyathaber.net (11 Nisan 2018)