Psikoterapist yazar Şule Öncü’nün İstanbul Film Akademi’de düzenlenen Filmlerle Psikoloji Sinematerapi Atölyesi’nde bugün AŞK konusu işleniyor.
Etkinlikte; aşkın anatomisi, aşk ihtiyacı, aşk ve oyun, aşkta güç dengeleri, aşk ve kültür, aşk ve bağımlılık, aşk acısı ve aşk bitince ilişkileri bekleyen sorunlarla çözümlerine değiniliyor.
Konuyu incelerken ne aşkı yüceltip romantize eden ne de indirgeyip değersizleştiren bir yaklaşımda olan Şule Öncü, aşkla ilgili şöyle söylüyor:
“Aşk, Freud’un düşündüğü gibi; anneden ayrışmanın yarattığı boşluktan önceki ‘bir olma’ evresinin yeniden inşası mıdır? Jung’un düşündüğü gibi; bizi benlik idealimize yakınlaştıran bir yansıtma deneyimi midir? Biz aslında o kişiyi değil, ona yansıttığımız ideal kendiliğimizi mi severiz? Lacan’ın düşündüğü gibi; sahip olmadığımız bir şeyi, onu istemeyen birine vermek midir aşk? Bir delilik hali midir aşka düşmek; kendimizi aşmamızı sağlayan, bizi dönüştüren, geliştiren, olgunlaştıran bir ruh hali mi…
Neden-sonuç bağlantılarının basit ve tekil olmadığını derinden hissettiren karmaşık bir insanlık halidir aşk. İnsanı en derininden kavrayan güçlü duygular bileşkesidir. Ve maalesef şiir gibi, klişelerle enfekte olmuş polemik yorgunu bir konudur. Ama yine de aşkı arzulamaktan, merak etmekten, üzerinde düşünüp konuşmaktan vazgeçmeyiz. Yok sayarak, sakınarak, kaçınarak da olsa, aşkla ve aşık olma haliyle ilişki kurarız.”
İşlenecek filmler: Eternal Sunshine of the Spotless Mind, Arizona Dream, Little Children, Breaking the Waves, Sevmek Zamanı
İletişim: 0212 224 37 62 / 0530 252 95 75
edebiyathaber.net (31 Ekim 2013)
