Gazeteci yazar Ali Ekber Ertürk’ün yazdığı Güneşin Evlatları: Bir Direniş Efsanesi adlı kitap Tanyeri Kitap tarafından yayımlandı.
Kitabın önsözü ise Gezi Parkı ve Lice olaylarında hayatını kaybeden gençlerin anneleri tarafından yazıldı. Kitapta, “eğlendiren gezi” ve “duygulandıran gezi” bölümleriyle direnişin komik, eğlenceli, dramatik, duygusal anları, sloganları, pankartları derlendi. Kitabın sonunda ise görsel öğelere yer verildi.
Kitabın önsözü olaylarda hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş ve Lice olayında ölen Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım tarafından kaleme alındı.
“İnsan olduğumu Gezi’de öğrendim”
Kitabın başlangıç kısmında, direnişin başlangıcından ülke çapına yayıldığı ana kadar olan gelişmeler gün gün verildi.
Direnişe yönelik “karaproganda” bölümünde de gerek iktidar kanadının bu yöndeki söylemleri gerekse bazı sanatçı, sporcu ve akademisyenlerin azınlıklara yönelik hakaretleri ayrı bir bölümde irdelendi.
Kitapta gerek direnişe aktif olarak katılan gerekse aktif olarak katılmayan uzmanlardan görüşler alındı. Eylemlere yönelik “çevresel boyutu” başlığında AKUT Kurucusu Nasuh Mahruki, “ötekileştirilmiş boyut” başlığında aktivist Transeksüel Asya Elmas, “siyasi boyut” başlığında Milletvekili Sırrı Süreyya Önder kitapta değerlendirmelerde bulunurken, “ilahiyatçı bakış” başlığıyla Antikapitalist Müslüman İhsan Eliaçık, türbanlı eylemci Fatma Budak’dan, “direnişe felsefik yaklaşım” başlığıyla Ahmet İnam’dan, “sosyolojik yaklaşım” başlığıyla ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şen’den, “medya boyutu” başlığında ise Hayat TV Koordinatörü Mustafa Kara’dan kitaba özel değerlendirmeler alındı.
Kitaba değerlendirme yazısı gönderen Transeksüel Asya’nın “İnsan olduğumu Gezi’de öğrendim” cümlesi dikkat çekti.
Kitapta, “eğlendiren gezi” ve “duygulandıran gezi” bölümleriyle de direnişin komik, eğlenceli, dramatik, duygusal anları, sloganları, pankartları derlendi. Kitabın sonunda ise görsel öğelere yer verildi.
Kitabın önsözünü anneler yazdı
Ertürk’ün kitabının önsözü ise Gezi Parkı ve Lice olaylarında hayatını kaybeden gençlerin anneleri tarafından kaleme alındı.
Eskişehir’de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, yazısında “Oğluma olanları duyduğumuz zaman dünya başımıza yıkıldı. Bilemezdik Alişim’in hayallerini, geleceğini, ölümüne darp ettiklerini. Yavrum 37 gün boyunca yaşama, hayata tutunabilmek için direndi. Ama maalesef olmadı. O zalimlerin darbesine yenik düştü. O’nunla birlikte bizi de öldürdüler. Alişim’i bizden aldılar!” derken, Ankara’da polis kurşunuyla ölen Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük, “Oğlumu genç yaşta öldürdüler. Kollarımın arasından kayıp gitti yavrum. Tek isteğim; oğlumun katilinin cezasız kalmaması! O katillerin hepsi elbet cezasını bulacak. Onlar ölüp gidecek ama benim oğlum sonsuza dek yaşayacak” dedi.
“Heviya poşi ba”
Eylemler sırasında üzerine sürülen araba nedeniyle yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş ise “Oğlum Taksim için yürüyüşe gitti ve de dönmedi. Ben yaşadım başka anneler yaşamasın evlat acısını! Mehmetim çok hayırlı bir evlattı. Allahım her anneye öyle bir evlat versin” dedi.
Lice olaylarında hayatını kaybeden Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım ise “O tetiği çekenler bu acıyı yaşasın. O tetiği çekenler, aynı tetikle kendi canlarına kıysın istiyorum. Medeni, Ethem, Abdullah, Ali İsmail, Mehmet Biz sadece ölen bu 5 kişi değil milyonlarcayız. Son sözüm odur ki; heviya poşi ba (bu son olsun)” ifadelerini kaleme aldı.
Kaynak: ANKA (20 Ağustos 2013)