Söyleşi: Gaye Dinçel
Burcu Yaroğlu’nun 7+ yaş grubundaki çocuklara yazdığı “Gökkuşağı Ağacı” İkinci Adam Yayınları tarafından yayımlandı. Bu kitap için heyecanlı bir editör-yazar çalışması yürüttük. Edebiyat Haber’in yeni köşesi Editör-Yazar söyleşisi için sorularımı yazarımıza yöneltiyorum.
“Gökkuşağı Ağacı” Ankara’nın eski bir mahallesinde başlıyor. Belli bir mahalleden, kendi çocukluğunuzdan mı yola çıktınız?
Ben Ankara doğumluyum. Üniversiteyi bitirene kadar Ankara’da yaşadım. Memlekete vefa borcu gibi bir şey bu sanırım. Başka bir şehrin adını yazmak hiç aklıma gelmedi açıkçası.
Çocukluğunu sokaklarda kir içinde, bitmek bilmez bir enerji ile koşup oynayarak geçiren, dizlerinden yarası beresi eksik olmayan nesildenim ben. Her ne kadar kitabı yazarken doğrudan kendi büyüdüğüm mahalleden yola çıkmadıysam da mutlaka bir esinti var. Hatta sizin bu sorunuzla, en yakın arkadaşımla gölgesinde oynadığımız koca ağacı hatırladım. Ne yazık ki şimdi o ağacın yerinde kocaman bir bina var.
Mahalledeki “Beş Kafadarlar” ve Süt Nine’yi yaratırken tanıdığınız kişilerden mi esinlendiniz yoksa tamamen kurgu karakterler mi?
Tamamen kurgu karakterler. Geçmiş yıllarda karakter analizi eğitimleri almıştım. Her bir karakterin kişisel özelliklerini bu bilgileri kullanarak oluşturdum. Böylece, biri yeme içmeye düşkün, biri şüpheci, bir diğeri araştırmacı ve analitik olan değişik karakterler ortaya çıktı.
Süt Nine çok soruluyor. Doğrudan tanıdığım bir kişiyi yazmadım ancak çocukluğumuzda mahallenin büyükanneleri biz oyun oynarken yerlere kilimlerini serip, ellerine örgülerini alıp bizimle dışarıda olurlardı. Hem bizlere göz kulak olur hem de açık havada sohbet ederlerdi. Kurgunun temelinde bu var.
Beş Kafadarlar, Gökkuşağı Ağacı’ndan geçerek Mutluluk Adası’na ulaşıyorlar ve Sihirbaz ile tanışıyorlar. Burada yaşadıkları maceraları hayal ederken etkilendiğiniz yazarlar, kitaplar oldu mu?
Çocuk kitaplarının büyükler için de ufuk açıcı olduğunu düşünürüm hep. Kaybettiklerimizi bulmamıza, unuttuklarımızı hatırlamamıza destek olurlar. Özellikle bir yazar ya da kitaptan etkilendim diyemem ancak çok severek okuduğum çocuk kitapları, beni bu kitabı ortaya çıkarmak için en çok cesaretlendiren etkenlerden biridir.
Aslında en çok kendi hayallerimden yola çıktım bu kitap için. Mesela Beş Kafadarlar’ın Mutluluk Adası’na ulaştıklarında karşılaştıkları ilk manzara, benim sık sık kendimi rahatlatmak için gözlerimi kapatıp hayal ettiğim bir yerdir.
Yazmayı sürdürdüğünüzü biliyorum. Yeni kitap çalışmanızdan bahseder misiniz?
Çocukluğumdan beri yazmayı severim. Umarım bundan sonra hiç durmam ve yazmaya, hayal etmeye, üretmeye devam ederim.
İkinci kitap için çalışmalar başladı. Kitap yine bir çocuk kitabı olacak ancak Gökkuşağı Ağacı’nın devamı olmayacak. Tamamen farklı bir hikâyesi ve karakterleri var. Hikâyenin taslağı tamamlanmak üzere. Yakında editörlüğü için sizin uzman ellerinize bırakacağımı düşünüyorum. Umarım ara çok açılmadan ikinci kitap da yayınlanacak.
Diğer taraftan hayallerimde bir şiir kitabı ve bir de kısa hikâyelerden oluşan kitap bulunuyor. Bunların biraz zamanı var, öncelikle hayal aşamasından hedef aşamasına taşınmalılar.
edebiyathaber.net (25 Nisan 2022)