On dokuzuncu yüzyıl Rus edebiyatının önemli isimlerinden Grigori Petroviç Danilevski’nin kaleme aldığı Moskova Yanıyor, Levent Özübek çevirisi ve Beyoğlu Kitabevi Yayınları etiketiyle raflarda.
Tanıtım metninden
“Günbatımı ne güzel,” dedi Perovski arkasına dönüp, “sanki Moskova yanıyor; haçlar, çan kuleleri sanki yanan bir geminin direkleri gibi…”
Avrora bağırdı: “Aman büyükanne, Moskova yanıyor!” Araba durdu. Herkes ufuktaki kızıl parıltıya bakarak farklı varsayımlarda bulunuyordu. Şüphesiz, Moskova’yı işgal eden Fransızlar kenti ateşe vermişlerdi.
Rus edebiyatının altın çağının en değerli yazarlarından Grigori Petroviç Danilevski (1829-1890), bu görkemli romanda, Fransız Devriminin ilkelerini Rus topraklarına taşıma iddiasıyla 1812’de Moskova önlerine kadar gelen Napolyon ordularının şehri kuşatmasını ve ona karşı koyan direnişi anlatıyor. Ancak Savaş ve Barış’ı yazan Tolstoy gibi, Danilevski de yarattığı unutulmaz karakterler ve çarpıcı kurguyla edebi insanlık durumlarını eserinin merkezine yerleştirerek askeri savunmanın ve saldırının çok ötesine geçiyor.
Türkçeye ilk kez çevrilen Moskova Yanıyor romantik, dramatik, epik öğeleriyle okurlarını mest edecek gerçek bir şaheser.
Yazar hakkında
On dokuzuncu yüzyıl Rus edebiyatının önemli isimlerinden Grigori Petroviç Danilevski 1829’da Harkov bölgesinde bir toprak soylusunun oğlu olarak dünyaya geldi. Moskova’daki elit öğrenciler kurumu Dvoryansky institut’da, ardından da St. Petersburg Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenim gördü. Eğitim ve kültür alanında çeşitli devlet görevlerinin ardından 1860’ta Harkov’a çekilip yerel bir gazetede görev yaptı. Yirmi yılı aşkın gazetecilik deneyimi sırasında birbiri ardınca tefrika romanlarını yayınladı. 1890’daki vefatından önce Sozhzhennaya Moskva’yı (Moskova Yanıyor) 1886’da yayınladı ve büyük ilgi gördü. Danilevski’nin Türkçede Knyajna Tarakanova (Zengin Yayıncılık, 2021) adlı bir eseri bulunmaktadır.