Gül İrepoğlu’nun “Kavuşmak” adlı romanı hep kitap etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Ülkemizin en önemli sanat tarihçilerinden, yazar Prof. Dr. Gül İrepoğlu hem yeni romanını hem de önceki kitaplarının tekrar baskılarını hep kitap aracılığıyla edebiyatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. İrepoğlu, 15 Mart’ta raflara çıkacak olan yeni romanı Kavuşmak’ta; içinden rengârenk müzikler taşan, gizli kalmış bir müzik kutusunu açıyor ve iki ayrı zaman diliminde yaşanan, pürüzsüz olmasa da görkemli iki aşkı birden anlatıyor.
Kavuşmak, Mesut Cemil Bey ile ölene kadar ona olan aşkından vazgeçmeyen Dürdane Hanım’ı eksenine alan, gerçek kişilerden yola çıksa da kurgusal bir roman.
Genç bir kadın yazar bir huzurevinde kalmakta olan Dürdane Hanım’ın ziyaretine gider. Dürdane Hanım ömrünün son demlerinde, yazardan hayat hikâyesini yazmasını ister. Dürdane Hanım 1940’ların sonunda konservatuarın seramik bölümüne girdiğinde, Türk musikisi bölümünde ders veren Mesut Cemil Bey’le tanışır. Çocukluğunun radyo günlerinden sesine aşina ve hayran olduğu Mesut Cemil’in de derslerine girmeye başlar. İleride kendisi de konservatuarda halk müziği hocası olacaktır. Aralarında çok yaş farkı olmasına ve Mesut Cemil Bey’in de evli olmasına rağmen genç Dürdane, hocasına âşık olur.
Bu “kavuşma”sız aşkı romanlaştıran kadın yazar ise, geçmişte yaşanmış ya da yaşanamamış bu hikâyenin içine girdikçe, kendi “kavuşma”sız aşkını hatırlar.
Gül İrepoğlu’nun daha önce yayımlanmış romanlarının tekrar baskıları da gelecek aylarda hep kitap tarafından yapılacak.
PROF. DR. GÜL İREPOĞLU HAKKINDA
Mimar, sanat tarihçisi ve romancı Prof. Dr. Gül İrepoğlu, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki mimarlık eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde akademik kariyere geçti. Kültür, sanat ve tarih konulu TV programlarının yanı sıra TAÇ Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı başkanı ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Somut Kültürel Miras Komitesi başkanı olarak görev yaptı. Avrupa ve Osmanlı sanatı, Osmanlı padişah portreleri, Lale Devri, 18. yüzyıl kültürü, lale kültürü, gül kültürü, Doğu ile Batı’nın sanatsal ilişkileri ile turkuazın tarihiyle anlamı ve Osmanlı mücevher tarihi alanlarında eserler verdi. Tarihte yaşanmış hikâyeler, İstanbul’un çeşitli dönemleri ve Topkapı Sarayı’ndaki yaşam üzerine kurguladığı romanları Gölgemi Bıraktım Lale Bahçelerinde, Cariye, Fiyonklu İstanbul Dürbünü, İstanbul Yıldızı ve Aşk-ı Derya: Ayvazovski’nin Gizli İstanbul Güncesi çeşitli dillere çevrildi. Ağaç ve Julia’nın İstanbulu’nda Bir Yılbaşı öyküleriyle öykü seçkilerinde yer aldı. Edebiyat ve sanat tarihi çalışmalarıyla yurtiçi-yurtdışı konferanslarını sürdürmektedir.
Bilgi için:
edebiyathaber.net (13 Mart 2019)