İş Görür Düşler Remzi Kitabevi’nin Şubat 2022’de yayınladığı yepyeni bir öykü dosyası. On bir öykü ile kurmuş Gülçin Akçay ilk kitabını. Düşlerle çerçevelediği öyküleri gerçek hayatın sert zeminine serpiştirmiş. Ama bildiğimiz anlamda edilgen düşler değil bunlar. Yazarın deyimiyle işe yarayacak, harekete geçiren türden düşler. Bu bağlamda öykülerde düşün bir sığınak olarak sürekli ön plana çıkması, yaşadığımız kaotik ve belirsiz dünyada hüzünlerin, sıkıntıların, sorunların hırpaladığı insanların kendi yarattıkları, yorumladıkları hayallerde kayboluşları her öyküye özgün biçimlerde dokunmuş.
Kitapta özellikle farklılığını ortaya koyan ilk öykü “F”. Gülçin Akçay anlatılarında merkeze zaman zaman harfleri yerleştiriyor, harflerin sesini kullanıyor. Öne çıkan öykülerden biri olarak düşünüyorum F’yi. Kurgusu bambaşka olsa bile aklıma Kafka’nın K’sini getirdiği için sanırım. Öykünün her satırına düşlere dolanmış gerçeğin kokusu sinmiş. Kahramanımız, Ferit sayesinde F’nin getireceği büyük şansa kavuşabilecek mi? Öte yandan F harfi (fail) dersten kalmayı da temsil eder. F ile gelen başarı mı başarısızlık mı sayılır?
“Mountain Memories” öyküsünde de iki tane M harfi yer alıyor. Harflerle oynamayı seviyor yazar. Yaratıcı bir zihin her harfi anlamlandırabilir ne de olsa.
“İçindekiler” öyküsü alışagelmişin dışında bir kurguya sahip. Karakterlerin canlı betimlemeleri ile öne çıkmış satırlar. Bir grup insanın mahallede birbirlerine sürpriz hediyeler bırakma çabaları düşlere sığınma gereksiniminden değil mi? Akçay pek çok öyküsünde olduğu gibi burada da filmdekileri andıran sahneler kurmuş.
Apayrı anlatım şekillerini, diyalogları seçmiş. İlginç öykülerden bir diğeri “Mutluluktan Haber” öyküsü. Furkan’a gelen telefonla birlikte klasik başlayan hikâye kırılma noktasına ulaşıyor, karakterin gerçeğini öğreniyoruz. “Bir Sürü Şey” öyküsünde aynı gün içinde bir hayatın sahnelerini izliyoruz. Kuruyemiş alışverişi sırasındaki geçmişe dönüşlerle (flashbacks) öyküyü yine film kurgular gibi kurgulamış yazar. Hayatının belirleyici acı çekiş anlarına bilinçaltında ulaştığında belki mutsuzluğunu anlamlandıran bir kadının iç döküşü, debelenişi, dile gelişi bu. “Beyaz” öyküsüne ise polisiye tadını vermek istemiş.
Akçay’ın öykülerinde karakter kimi zaman genç, çocuk, kardeş, kadın, hemşire erkek, bakım evinde yaşlı, eş, sevgili rolünde karşımıza çıkıyor. Okur hem okuyan hem seyreden konumda.
Gülçin Akçay bu ilk kitapta deneysel bir anlatım dilini benimseyerek, geniş yelpazede ayrıntılarda kaybolabilecek parçaları tema olarak kullanmayı seçmiş. Zaman kurgusu sıradışı. Kitabı bitirdiğimizde öykü türünün okuru etkileyen özelliklerinden birini farkediyoruz. Hayatın kesitlerini anlatma gücünü. Yazmak yaşamak gibi yarı hayal görmek, yarı gerçekte asılı kalmak.
Son öyküde yer alan Pessoa epigrafında belirtildiği gibi belki de “Asla gerçekleşmiyoruz”.
Yalnız anlatılarda gerçeğiz.
Kaynak: Gülçin Akçay. İş Görür Düşler. Remzi Kitabevi. 2022
edebiyathaber.net (14 Mart 2022)