Bakırköy Belediye Tiyatrosu Wolfram Lotz’un “Gülünç Karanlık” adlı oyununu Nurkan Erpulat yönetmenliğinde 25 ve 26 Şubat tarihlerinde saat 20.30’da sergileyecek.
Biletler tiyatronun gişesinden alınabilir:
Bakırköy Belediye Tiyatrosu
Turan Tuzcu Sahnesi
Yunus Emre Kültür Merkezi
İstanbul, Ataköy 7-8-9-10, 34158 Bakırköy/İstanbul, Türkiye
Oyun hakkında
“Gülünç Karanlık” seyirciyi Afganistan’ın, gerçekte varolmayan, yağmur ormanlarında tekinsiz bir yolculuğa davet ediyor. Çağdaş Alman tiyatrosunun genç yazarlarından Wolfram Lotz 2014 yılında kaleme aldığı oyunda yeni dünya düzenine dair keskin bir bakış açısı getiriyor. Somalili bir korsanın savunması ile başlayan oyun gizli bir görev için Afganistan’da bulunan iki alman askerin izini sürüyor. Onların nehir boyunca süren yolculuğu ve bu yolculukta yaşadıkları karşılaşmalar geçmişten bugüne batının sömürge tarihini hatırlatıyor. Lotz, oyun boyunca süren yolculukta yaşanan tüm bu karşılaşmalar aracılığıyla batı merkezli düşüncenin ve tarih yazımının baskın söylemini kırarak onu gülünçleştiriyor. Birbirine ustaca teğellenen karakterler ve onların kendine ait dünyaları gülünçleştikçe ortaya bir utanç tarihi saçılıyor. “Azgelişmiş”, henüz “medenileşmemiş” olanları medenileştirmek için iyi niyetle barbarlaşanların tarihi bu aslında.
Sömürgecilik tarihinin izlerini sürerek bugüne ulaşan “Gülünç Karanlık” iki yapıtı kendisine esas alıyor. Bunlardan ilki Joseph Conrad’ın “Karanlığın Yüreği” isimli eseri. Belçika’nın sömürgesi Kongo’da geçen roman; ‘Avrupalı tüccar Kurtz’un yerlileri fildişi toplamak için köle gibi çalıştırdığını hatta dilediğinde yüzlercesini öldürdüğünü anlatırken anlatıcının gözünden bize Afrika’yı fotoğraflıyor. Lotz’un referans verdiği diğer yapıt ise Francis Ford Coppola’nın “Apocalypse Now” isimli filmi. Bu kez Amerika’nın askeri bir çıkarma aracılığı ile Vietnam’da hakimiyet kurma çabası söz konusu. Bu izlekten baktığımızda batının sömürge tarihi söylem olarak kendini “bul, ruhuna ulaş, sömürgeleştir” üzerine kurarak başlıyor. İki kutuplu dünya sonrası “vaad et, umut ver ve bağımlı hale getir” noktasına ulaşıyor. Lotz metinde bu yolları kat ederek, 11 Eylül sonrasının dünyasına, yeni-sömürgeci söyleme varıyor. Bu varış noktasında; aydınlanmanın başlangıcından bugüne ilerlemeci tarih anlayışının doğurduğu kavramlar ironize edilerek tartışmaya açılıyor.
Yazar bu iki yapıtı oyun metninin omurgasına yerleştirirken; batının tarih boyu benzer eylem planlarını tekrar edişini, söylem biçimlerini ise nasıl dönüştürdüğünü deşifre ediyor. Bu da ortaya tiyatro için katmanlı bir politik biçim ve dil arayan kışkırtıcı bir metin çıkarıyor. Çağdaş Alman Tiyatrosu’nun önemli yönetmenleri arasında sayılan Nurkan Erpulat, Lotz’un oyununu Türkiye penceresinden okuyor. Yönetmen, karanlığı öteki tarafta değil kendinde aramanın dilini bir sahneleme önermesine dönüştürüyor.
Çevirmen/yönetmen hakkında
Nurkan Erpulat 1974 yılında Ankara’da doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki Oyunculuk eğitiminden Berlin’e geldi ve Ernst Busch Tiyatro Yüksek okulunda yönetmenlik ve Berlin Sanatlar Üniversitesi’nde tiyatro öğretmenliği (Theaterpädagogik) Master of Arts programını bitirdi. Sahnelediği oyunlar arasında ÖteTaraf (N. Erpulat), Kafka’dan uyarladığı Şato, Bay Kolpert (D. Gieselmann), Güneşin Çocukları (M.Gorki) sayılabilir. Yazdığı ve yönettiği oyunlar aralarında Müllheim Tiyatro Günleri, Schiller Festivali bulunmak üzere çok sayıda festivale davet edilmiştir.
Ruhrtriennale ve Ballhaus Naunynstraße ortak yapımı Verrücktes Blut (Delikanlı) oyunu yılın en iyi 10 sahnelemesi arasına girerek 2011 Berlin Tiyatro Buluşması’na cağırıldı. Dramaturg J. Hilljeile beraber yazdığı oyun, Theater Heute tarafından yılın en iyi Almanca oyunu seçildi ve Almanya’nın yanısıra Danimarka, Avusturya, Norveç, İsveç ve daha birçok ülkede sahnelendi. Aynı yıl Erpulat, yılın en iyi genç yönetmeni ödülüne layık görüldü. 2011/12 sezonundan bu yana Düsseldorf Devlet Tiyatrosu’nun kadrolu yönetmeni olarak görev yapti. 2013/14 sezonundan itibaren Berlin Maxim Gorki Tiyatrosu’nun kadrolu yönetmenidir. Bu sezon açılışında Tschechows’un Vişne Bahçesi’ni sahneye koydu.
edebiyathaber.net (25 Şubat 2016)