Uluslararası PEN Türkiye Merkezi Günışığı Kitaplığı’nın tüm çocuk kitaplarını Aralık 2016’da ayın kitabı olarak seçtiğini duyurdu geçtiğimiz hafta. Yaşadığımız onca acının içerisinde bir umut olarak geldi bu haber gündeme. PEN Türkiye Merkezi, her ay bir kitabı seçiyordu zaten, bu olağan bir şeydi fakat hafızam beni yanıltmıyorsa ilk defa bir yayınevinin tüm kitapları ayın kitabı olarak seçildi. Ve bu olağanüstü bir başarıdır. Bundan dolayı Günışığı Kitaplığı’nı ve tüm emekçilerini kutlarım.
Merkezin başkanı, yazar Zeynep Oral’ın da açıklamasında ifade ettiği gibi “Günışığı Kitaplığı, Türkiye ve dünya yazarlarından seçtikleriyle, çocuklara çağdaş ve evrensel değerleri kazandırmaya çalışan bir yayınevi. Geride kalan 20 yıllık emeğin bu şekilde taçlanması çok şık olmuş.
Şimdi gelelim o çağdaş ve evrensel değerleri kazandırmaya çalışan kitaplardan birine. Chiara Lossani’nin yazdığı Demet Elkâtip’in Türkçeleştirdiği “Ailede Grev Var” adlı kitaba. Bu kitap yazarın dilimize çevrilen ilk kitabı.
Bizim kültürümüzde çocukların konuşması değil susması yeğlenir. Yıllar içerisinde bu kalıp biraz kırılsa da geleneği yaşayan ve yaşatanlar hâlâ var. Evde anneye cevap verilmez, babanın yanında söz hakkı olmaz, öğretmenin karşısında konuşulmaz. Kızlar büyür evlenir kocasının yanında susmak zorundadırlar, erkekler büyür askere giderler, üstlerine ağızlarını açamazlar. Böyle bir hak yoktur çünkü. Ve bu liste böyle uzar gider. Konuşmak, fikir belirtmek, hakkını savunmaya çalışmak ayıp karşılanır bizde. Neyse ki biz de eski biz değiliz artık. En azından kısmen değiliz. Zaman değişti ve çocuklar/gençler hemen her konuda bilgiye kolay ulaşabiliyorlar. Bilgi sahibi olunca da doğal olarak fikir sahibi oluyorlar. E, fikir sahibi olunca da söz hakkı düşer değil mi?
Stella da benzer bir durumla karşı karşıyadır kitapta. Ailesi, işyerlerine yakın olabilmek için taşınma kararı alınca, Stella arkadaşlarının yaşadığı mahalleden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Hayatı altüst olmuştur. Ama ne büyük bir asası vardır ne de ailesini engelleyebilecek kadar büyümüştür. O da greve gitmeye karar verir ve evdeki kucaklaşmaları, iletişimi keser. Aradığı destek bir ayakkabı koleksiyoncusu olan büyükannesinden gelir. Giydiği her ayakkabı Stella’nın bambaşka adımlar atmasını sağlayacaktır ya da o öyle düşünecektir. Tabi yeni arkadaşlar da onu etkileyecektir. Grev esnasında Stella ailesi ile birtakım ilişkileri askıya almakla birlikte yeni bir aile arayışına da girer. Bu arayış sonunda Stella yeni bir aile bulabilmiş mi, grev hangi kazanımlarla ya da kayıplarla sonlanmış onu da kitaptan okuyun artık.
Hazır Günışığı’ndan söz ediyorken bir kitaptan daha bahsetmek isterim. Bu kitap “Ailede Grev Var”a göre daha küçük yaş grubuna (8+) hitap ediyor. Müthiş eğlenceli bir kitap. Nasıl da böyle çabucak bitti, diye hayıflanabilir, keşke biraz daha sürseydi, diye iç geçirebilir çocuklar. “Bitlerimi Geri Verin” Pierre Elie Ferrier imzalı, Azade Aslan’ın dilimize çevirdiği bir kitap. Okurken hafiften bir kaşınma riski de var tabi. Nedeniyse yazarın şahane sözcük oyunları. Biraz da konudan söz edelim. “Yeni Efendiler sitesinin seçkin ailelerinden birinin oğlu olan Anton, ailesi geç saatlere kadar çalıştığı için evde tek başına çok sıkılıyordu. Anton’un yaşadığı, yenidünya düzeninde birçok çocuğun da yaşadığıdır aslında. Günün birindeyse kafasında bir kaşıntı hisseder Anton. Bu an bitlendiğini keşfettiği andır. Sonrasındaysa ilginç bir serüven ve eğlence başlıyor.
Peki, Anton neden bitlerimi geri verin diyor? Ya babasının arabasının ardından yükselen siyah duman? Onun da bu yaşananlarla ilgisi olabilir mi?
Yanıtları tabii ki vermeyeceğim. Ama bu iki kitabı bu hafta için mutlaka öneririm. Ve son söz olarak şunu söylemek isterim. Düşünen, soran, sorgulayan, konuşan, konuşmaktan korkmayan çocuklar için, Günışığına ulaşmak için daha çok Günışığı / Günışıkları gerekir bize.
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (26 Aralık 2016)