Günışığı Kitaplığı’ndan kamuoyuna duyuru: “İki kitabımız için gerçek dışı suçlamalar!”

Haziran 23, 2022

Günışığı Kitaplığı’ndan kamuoyuna duyuru: “İki kitabımız için gerçek dışı suçlamalar!”

Günışığı Kitaplığı, iki kitaplarıyla ilgili suçlamalar üzerine bir açıklama yayımladı:

İki kitabımız için gerçek dışı suçlamalar! 

Son günlerde sosyal medyada ve bazı basın organlarında belli bir grup tarafından başlatılan linç kampanyası nedeniyle kamuoyuna duyurumuzdur:

İlgili paylaşımlarda Fransız yazar Brigitte Labbé’nin 10 yaş üstü okurlar için yazdığı “Çıtır Çıtır Felsefe” dizisine ait Küçükler ve Büyükler kitabı ile Aşk ve Dostluk kitaplarından alıntılanan iki cümle, sanki tek bir kitapmış gibi yan yana servis edilerek yanlış ve maksatlı bir algı yaratılmaya çalışıldı. Söz konusu iki kitabımızın tepki gösterilen bölümlerinde gerçekte ne anlatıldığını açıklamakta yarar görüyoruz.

Küçükler ve Büyükler (2013) kitabı, “küçük” ve “büyük” olmak ne anlama gelir, yetişkinlerin ve çocukların karşılıklı hakları nelerdir, yetişkin olmak küçükler üzerinde güç kullanmayı haklı kılar mı gibi temaları işliyor. Kitapta şikâyete konu olan kısa öykü, çocukların yetişkin tacizlerine karşı bilinçlenmesini amaçlıyor. Çocukların asla yaşamaması gereken yetişkin tacizine karşı neler yapabileceğini ve haklarını açıklıyor. Zaten sayfa 10 ve 11’de anlatılan olumsuz örnek öykünün devamında da bu amaç açıklıkla belirtiliyor.

Aşk ve Dostluk (2012) adlı kitap ise sevginin bu iki farklı biçimini işliyor. Şiddetin ve kıskançlığın, hiçbir şekilde sevginin uzantıları olamayacağı, eşler arasında sevgi ve şefkatin var olması gereği vurgulanıyor. Sevgi üzerinden, hem başkalarını hem de kendimizi nasıl daha iyi tanıyabildiğimizi düşündürüyor, kendine saygının öneminin altını çiziyor. Çocukların kişisel gelişimi açısından son derece yararlı kazanımlar sunuyor.

Dizinin yazarı Brigitte Labbé, kitaplarıyla çocukların eğitimine ve gelişimine sunduğu katkıdan ötürü 2019 yılında, Fransa Eğitim Bakanlığı tarafından ülkenin en yüksek devlet nişanı olan Legion d’Honneur ile ödüllendirildi.

25’ten fazla ülkede yayımlanan dizi ülkemizde de çok sevilmiş, çocuklar kadar ebeveynlerin ve eğitimcilerin de başucu kitapları olmuştur. Dizinin her kitabı, çocukların merak ettiği, ancak yetişkinlerin anlatmakta güçlük çektiği kavramları, çocukların anlayabileceği bir dille ve gündelik yaşamdan kısa öykülerle örnekliyor. Ortak okumalar vesilesiyle zor konuların çocuklarla konuşulabilmesini, sorularına yapıcı cevaplar bulunabilmesini sağlıyor.

26 yıllık saygın yayıncılık emeğiyle ülkemizde nitelikli çocuk ve gençlik kitapları alanının gelişmesinde öncü rol oynayan yayınevimiz, söz konusu kitaplar hakkında gerçek dışı, yalan haberler ve paylaşımlar yoluyla manipülasyon yaratılmasını; kitapları okumamış insanların duygularıyla oynayarak yanlış yargılara varmalarının amaçlanmasını endişeyle izlemektedir. Kitapları okuyan, bilen sayısız ebeveyn, eğitimci, kütüphaneci, akademisyen, yayıncı, kitapçı, medya çalışanı okurumuzdan gelen büyük destek tesellimizdir.

Değerli kamuoyuna saygıyla paylaşırız. 

**

Klinik psikolog-pedagog İnci Vural’ın “Küçükler ve Büyükler” kitabına ilişkin görüş yazısından:

“Kitap, evrensel cinsel taciz yasağını bu yaş düzeyindeki çocukların anlayabilmesi için somut bir örnekle net bir şekilde anlatıyor. 10-12 yaşında soyut düşünme becerileri henüz tam gelişmemiş olan çocukların bu konuya bir anlam kazandırabilmesi ve kendilerini koruyabilmesi için bunun çok somut ve basit bir şekilde anlatılması gerekir. Bu yaşlardaki çocukların taciz olayını ve kendilerini bundan nasıl koruyabileceklerini imalarla ya da bir takım soyut benzetmelerle, ifadelerle anlaması zaten mümkün değildir.

“Dolayısıyla pedagojik açıdan, soyut düşünme dönemini henüz tamamlamamış bir çocuğa ‘burnunu karıştırma’ demek gibi ‘cinsel organına da dokundurma’ kuralının, en basit ve en anlaşılır şekliyle yazılması gerekir.

“30 yıldır klinik psikoloji ve pedagoji alanında çalışan bir uzman olarak, her türlü konunun çocuklarla konuşulmasının, konuşulmadan bırakılmasından çok daha faydalı olduğunu gördüm. Tüm bilimsel çalışmalar da, söze dökülen durumların davranışa dönüşme riskini azalttığını destekliyor.”

edebiyathaber.net (23 Haziran 2022)

Yorum yapın