Mayıs ayında kaybettiğimiz Günter Grass’ın anı kitabı Soğanı Soyarken, İlknur Özdemir çevirisiyle Kırmızı Kedi tarafından yayımlandı.
Savaşı ve savaş sonrasını, sanat ve yoksulluk dolu günleri, aşkları, yolculukları ve unutamadığı bir anneyi, soğana benzettiği belleğin sayısız tabakasında yazılı anılarla birlikte ve muhteşem bir anlatımla bütün bir hayatı sunuyor.
Günter Grass’ın anıları 2006 yılında Almanya’da yayınlandığında ortalık karıştı. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan yazar, 79 yaşına bastığı yıl yayınlanan anılarının bu ilk bölümünde, gençliğinde Hitler Gençliği’ne üye olduğunu, dolayısıyla Nasyonal Sosyalist partinin de bir ferdi olduğunu ilk kez açıkça yazıya dökmüştü. Oysa amacı sadece hayatının gizli kalmış bir sürecini itiraf etmek değil, dünya çapında ünlenmiş, 20. yy. edebiyatında önemli yer edinmiş, ressamlığı, heykeltıraşlığı, şairliği ve politik duruşuyla da İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanyası’nda önemli bir yere sahip olmuş, “çağına tanık olmuş” bir aydının kişisel ve etkileyici geçmişini okuruyla paylaşmaktı.
Grass, kitabında bir insanın hayatındaki en heyecanlı dönemi, kişiliğin oluştuğu, tercihlerin yapıldığı önemi anlatıyor. Savaşı ve savaş sonrasını, sanat ve yoksulluk dolu günleri, aşkları, yolculukları ve unutamadığı bir anneyi, soğana benzettiği belleğin sayısız tabakasında yazılı anılarla birlikte ve muhteşem bir anlatımla bütün bir hayatı sunuyor bize. Bu yıl kaybettiğimiz bu önemli ismi tanımamız için en önemli kitaplardan biri Soğanı Soyarken.
edebiyathaber.net (4 Eylül 2015)