Beliz Güçbilmez’in “Zaman/Zemin/Zuhur – Geçmişin Tiyatral Temsili” adlı önemli çalışmasının yeni edisyonu Mayıs ayında Kolektif Kitap tarafından yayımlandı. Edebiyat Haber olarak okuyucularımıza bu kitabı öneriyoruz.
Tanıtım bülteninden:
Geçmiş’in izleri, şimdi’nin hızla akan zamansallığı ve geleceği tahayyül biçimleri sanatta, özellikle de tiyatro sanatında yapıta nasıl ve ne ölçüde yansıyor? Unutmaya ve hatırlamaya dair pratikler bizde ve Batı’da nasıl farklılaşıyor? “Unutuşun kolay ülkesinde” yaşayan bizler, geçmişi yok saymaya meylettikçe icra ettiğimiz herhangi bir sanat dalında sadece bugüne çağırabildiğimiz geçmiş temsillerine tutunuyor, hafıza kırıntılarımızla ona yepyeni bir beden şekillendiriyoruz. İşte bu yeni bedeni, zaten bir tür temsil yoluyla işleyen tiyatro sahnesine çıkardığımızda, hakikatten fazlasıyla uzak bir geçmiş imgesiyle kendimizi yanıltıyor olabilir miyiz?
Zaman/Zemin/Zuhur’da Beliz Güçbilmez işte tam da böyle bir merakla, Osmanlı’dan köklenen, Tanzimat’la birlikte geçmişinden kopmaya niyetli üstelik Batı tiyatrosuna öykünen gerçekçiliğiyle, yeni kurulan cumhuriyetin gölgesinde filizlenen Türk tiyatrosunun bebek adımlarının peşine düşüyor. Güçbilmez kitabında Antik Yunan’dan beri süregelen Batılı tiyatro geleneğine özenen Türk tiyatrosunun çocukluğunu ve bir nevi ergenlik sancılarını dışarıdan, son derece detaycı ama bir o kadar da anlayışlı bir bakış açısıyla analiz ediyor.
Geçmişinden kaçan toplum, o geçmişi yok saymanın yolunu bulmuş, tiyatrosunda, üstelik de gerçeği temsil etmeyi vaat eden “gerçekçi” tiyatrosunda geçmişle hiç ilgilenmemiş, yekpare bir an’da, dondurulmuş bir zaman’da ve salt bir “satıh”a dönüşmüş zemininde, kendini, ansızın zuhur eden hikâyelere tutturmuştur. Öyleyse gerçekçi Türk tiyatrosu kendini derinliksiz, iki boyutlu bir satıh olarak kurdukça, anlattığı hikâyeyi ona yaklaşmadan, kişilerini canlandırmadan dışardan anlattıkça, sadece görünümü, sathı ya da dışıyla ilgilenen bir zâhirperest’e dönüşmüş; Araba Sevdası’nın züppesi Bihruz’un ruhunu hiç durmadan şâd etmiştir.
Yazar hakkında:
Beliz Güçbilmez, Mülkiye’de İktisat lisansından sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde tiyatro yüksek lisansını ve doktorasını tamamladı. 2008-2017 yılları arasında aynı bölümde “Dramatik Yazarlık Anasanat Dalı Başkanı” olarak görev yaptı. 2014 yılında tiyatro teorisi alanında profesör unvanı aldı. Kadir Has Üniversitesi’nde “Film ve Drama” yüksek lisans programında konuk öğretim elemanı olarak yazarlık dersleri yürüttü. İlk tiyatro oyunu 2006’da yayınlandı. Oyunları Türkiye’de ve ABD’de bağımsız tiyatrolarda, İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda ve Nilüfer Kent Tiyatrosu’nda sahnelendi. Tiyatro teorisi alanında yazdığı kitap ve makalelerde “sahnedışı”, “tekinsiz tiyatro”, “doğrusal perspektifli dramatik yapı” ve “an dramaturgisi”, “minyatüresk dramatik yapı” kavramlarını geliştirdi. “Tiyatro Kavramları”, “Tiyatrallik” ve “Deneyim Olarak Tiyatro” başlıkları altında yüksek lisans ve doktora dersleri yürüttü. Tiyatro alanında İngilizceden kuramsal kitaplar ve oyunlar çevirdi. Tiyatro Araştırmaları Dergisi’nin editoryal ekibinde yer aldı. Sahneleme çalışmaları yaptı. 2017 yılından beri kendi adıyla yürüttüğü okuryazarlık eğitimlerinde kurmaca-gerçek ilişkisi üzerine çalışırken geliştirdiği “Manyetik Alan Metodu”nu anlatmaya, yazmaya ve inceltmeye devam etmektedir.
edebiyathaber.net (26 Haziran 2023)