Güzin Öztürk, Dünya Kitap Günü için bir metin kaleme aldı.
Bazı kitapların verdiği tat bir ömür boyu unutulmaz.
Kitaplar, başka kültürlere, hayatlara, hayallere, gidip göremediğimiz yerlere, var olmayan ülkelere açılan penceremiz. Bugüne kadar bir kitap sayfasını çevirmediysen ve kokusunu içine çekmediysen işte o gün bugün. Elini yavaşça rafa uzat ve Alis ile birlikte tavşan deliğine düş ya da Üç Çocuk Bir Öğretmen ile birlikte unutulmaz bir gün yaşa.
“Yazdıklarımı okuduklarıma borçluyum,” diyor Terry Pratchett. Çocukken uydurduğum hikâyelerde okuduğum kitaplardaki hayal gücünün etkisi çoktu. Bir gün parkta, kaydıraktan kaymak veya salıncakta sallanmaktan sıkılınca, arkadaşlarıma evimizin altından ta Çin’e kadar bir tünel kazdığımı ve o tünelde zamanın farklı işlediğini, her sabah Çin’deki arkadaşlarımı ziyarete gidip geldiğimi anlatmıştım. Bana gerçekten inanmışlardı ve kendi evlerinin altına bir tünel kazmaları için yardım etmemi istemişlerdi. İşte o gün onlara, elimde bir kitap olsaydı onu vermek ve “Şimdi Çin’e hatta Var Olmayan Ülke‘ye bile gidebilirsiniz,” demek isterdim.
Okurken zihninizde canlanan karakterler, yerler, hayal gücünün insanı şaşkına çeviren zenginliği sayesinde sizi o kitapta yaşamış, sevinmiş, üzülmüş, başarmış, anlamış ve anlaşılmış gibi hissettirir. Gerçekten de öyledir. Kitaplar sizi cesaretlendirir, yalnız olmadığınızı gösterir, heyecanlandırır ve en güzeli de yaratıcılığın o eşsiz ormanında gezintiye çıkarır. Kitaplar tatlıdır ve hatta bazılarının verdiği tat bir ömür boyu unutulmaz.
Her zaman anlatılacak ve okunacak çok şey vardır. Kitaplardan ve okumaktan korkmayın. İnanın bana, okumak; Çin’e tünel kazmak gibi yorucu ve zor değil. Şimdi sakince bakışlarınızı kitaplığa yöneltin ve hangi kitabın sizi davet ettiğine bakın. Derin bir nefes alıp cesaretinizi toplayın. Seçtiğiniz kitabın kapısını aralayın ve bir adım atın. Kitapların büyüleyici dünyasına hoş geldiniz!
edebiyathaber.net (23 Nisan 2024)