Müthiş hayal gücüne sahip çocukları etkilemenin en önemli yolu onların karşısına kendi tabirleriyle “hadi canım” dedirtecek eserlerle çıkmaktır. Recep Kayalı’nın Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet isimli kitabı daha ilk cümlesiyle bu şaşırtıcı nidayı attırıyor diyebilirim. Hatta sadece çocukları değil büyükleri de merak duygusuna sürüklüyor.
“Ailem kahvaltıda kara böcekler ve kalıp sabun yiyor.” (S.9)
Merak, çocukları öğrenmeye teşvik eden bir iç dürtüdür. Merak duygusu çocukta öğrenmenin hazzını tetikler. Teknolojik çağda yaşadığımız ve ailelerin, çocuklarının kitaba mesafeli durmalarından şikâyetçi olduğu gerçeği üzerinden Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet isimli kitaba dikkat çekmek istiyorum. Çocuklar, özünde neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilirler ancak işlerine geleni yaparlar. Çünkü beynin hazzı erteleme mekanizması henüz kontrollerinde değildir. Dolayısıyla kitaplar yerine bilgisayarı tercih etmeleri oldukça doğaldır. Biz yetişkinlere düşen ise onları cezbedici kitaplarla buluşturmaktır.
Recep Kayalı’nın, Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet isimli ilk çocuk kitabı 64 sayfadan oluşuyor. İlkokul çağında bir öğrenciyi hikâye kahramanı olarak seçen yazar, okuma alışkanlığının bu yaşlarda edinildiği ve çocuklara hitap edebildiği takdirde vazgeçilmeze dönüştüğünün bilincinde olduğunu belli ediyor. Bu kitabı okuyup yazarın yeni eserlerini heyecanla beklemeyecek çocuk yok gibi gözüküyor.
Recep Kayalı, kitabında ilgi çekici kurgusu ve samimi diliyle okurun zihnini daima açık tutuyor. Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet kitabında, zengin bir hayal gücüne sahip hikâye kahramanı, yiyecekleri nesnelerle karıştırıyor. Yazar, bu durumdan şikâyetçi olan ailesiyle girdikleri arayışları eğlenceli bir halde anlatıyor. Çocukların masum iç dünyalarına, hayata bakışlarına şahitlik ediyorsunuz.
“Her gece kemiklerim güçlensin diye beyaz yağlı boya içip sabahları haşlanmış pinpon topunu mideye indirmemi istiyor. Onun delirmeye başladığını düşünüyorum. Bunun olmaması için her gece dua ediyorum: “Allah’ım lütfen annem delirmesin! Lütfen.” (S.11)
Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet kitabında, özellikle ilgimi çeken ve hoşuma giden bir diğer nokta ise çocuğun eğitiminde ailenin ve öğretmenin bütünleşmesiyle başarıya ulaşıldığını gösteriyor olmasıydı. Tabii ki bu alt mesaj ebeveynlere. Çocuklar bu ayrıma varamayacaklardır ancak onlar da sıkıntılı durumlarda öğretmenlere başvurulması gerektiği sonucuna varacaklardır. Zira kahramanımız hikâyesinde çeşitli yollardan geçse de çözüme öğretmeniyle kavuşuyor.
Çocuklara olumlu davranışlar kazandırabilmenin yolları koşulsuz sevgi, açıklık, takdir, disiplin ve modellemedir. Recep Kayalı’nın kitabında tüm bunlara yer verdiğini açıkça görüyoruz.
Yemeklerle sorunu olan, kemikleri sayılacak kadar zayıf çocuklarını ailesinin ne kadar sevdiği Recep Kayalı’nın kelimelerle oluşturduğu sıcaklıktan yansıyor okura.
“Ben kaplumbağa yemem. Yemem arkadaş! Kimseye zararı olmayan, sevimli hayvanlar. Ayrıca yeşil en sevdiğim renktir. Neden durup dururken rengiyle oynuyorsunuz hayvanların? Açıklamamı duyan babam kocaman bir kahkaha attı. Tamam, o zaman. Biraz daha gezelim. Yorulunca acıkır yersin.” (S.18)
Çocuklar yapması gerekenin nedenini bilmek, ondan istenilenin mantıklı açıklamasını öğrenmek ister. Bu açık olma durumu, ondan beklenenleri istekli olarak yapmasını sağlar.
“İyi bir yazar olmanın yolu dile hâkim olmaktan, çok okuyup çalışmaktan ve sağlam bir hayal gücünden geçiyormuş. Eda Öğretmen’im öyle söyledi. Ardından bana okuma listesi yaptı. İçinde kimler yoktu ki. Keloğlan Masalları’ndan Muzaffer İzgü’ye, Kemalettin Tuğcu’dan Pinokyo’ya, Lemi Filozof’tan Oz Büyücüsü’ne kadar onlarca kitap ve yazar beni bekliyordu. Kalbimi coşku kapladı.” (S.27)
Çocuklar iyi, başarılı, güzel olduklarında bunları duymak isterler. Bir sonraki güzel adımları için bu oldukça önemli bir noktadır.
“Eda Öğretmen’imin gözleri parlamıştı. Başımı okşayarak övdü: “Harikasın. Aferin sana.” (S.31)
Disiplin ise aslında istikrarlı olmaktır. Çocuklar kuralların ne olduğunu bilip, onlara uyduğunda da takdir edildiği zaman davranışlarında istikrar sağlar.
“Eda Öğretmen’im bilgilerini sıralamaya başladı. Yumuşacık, güven dolu sesiyle neredeyse tüm yazarların eserlerine hayatlarından parçalar eklediğini söyledi. Hatta sadece kendi yaşantısını yazanlar bile varmış. Her şeyden öte kişinin eksikliklerini açık yüreklilikle anlatıp kusurlarını göstermesi büyük bir erdemmiş.” (S.32)
Çocuklar dinlediklerinden çok gördükleriyle öğrenirler. Onlara kazandırmak istediklerimizi bizde gördükleri zaman söylemlerimiz etkili olur.
“Bu gerçek mi öğretmenim?” diye sordum. Gülümseyerek “Evet” dedi. “Yani ben başından beri doğruyu mu söylüyordum?” “Öyle sayılabilir tabii. Sadece aklındakileri nasıl aktaracağını bilmiyordun. Artık öğrendin. Unutma sanat, düşündüklerimizi ifade etmenin en güzel yoludur.” (S.37)
Görüldüğü üzere Recep Kayalı, öyküde olan başarısına çocuk kitabında da ulaşmış. Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet, yayın hayatına yeni başlayan Evraka Çocuk Yayınlarının ilk kitabı. Recep Kayalı’ ya ve Evreka Çocuk Yayınlarına yol açıklığı diliyor, gönül rahatlığıyla tüm çocuklara tavsiye ediyorum.
edebiyathaber.net (11 Kasım 2023)