Robert Maynard Pirsig ünlü kitabı “Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı”nın 15. baskısı, Süha Sertabiboğlu çevirisiyle Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı roman, otobiyografi ve felsefi deneme türlerinin sınırlarını genişleten bütün bir akılcılık geleneğini sorgulayan benzersiz bir “kült kitap”. Romanda bir adamın, oğlu ve iki arkadaşıyla birlikte yaptığı uzun bir motosiklet yolculuğu anlatılıyor. Yolcular, metalik-plastik yalnızlıkların hüküm sürdüğü, özdeki çirkinliklerin yapay bir “stil” cilasıyla kapatılmaya çalışıldığı, “stilize” nesneler, “stilize” insanlar ve ilişkilerle dolu bir hayatın yaşandığı Amerikan kentlerinden, sapa dağ yollarından, uçsuz bucaksız düzlüklerden geçiyor, bir dağa tırmanıyor ve en sonunda okyanusa varıyorlar.
Adam yolculuk boyunca bir de “iç yolculuk” yaşıyor, başka doruklarda geziniyor. Kendi “deli” geçmişine, aklın ötesine yol alıyor. “Akılcılık” dediği hayaletin peşinde, antik Yunanlardan modern bilim felsefesine kadar bütün Batı düşüncesini katediyor. Etrafındaki bütün çirkinliğin, sahteliğin sebebi olduğu söylenen teknolojiyi suçlamıyor. Sorun, teknoloji üreten insanlar ile ürettikleri nesneler arasındaki ilişkidedir çünkü. Bunun temelinde de gerçekliği, özne ve nesne diye uzlaşmaz karşı kutuplar koyutlayarak kavramaya çalışan Akıl anlayışındaki “genetik bir bozukluk” yatar. Bu anlayış, Nitelik sorunuyla hesaplaşamaz. Bir sanatçının yapıtını oluşturduğu, bir tamircinin bir motosikleti özenle tamir ettiği saf Nitelik anlarında özne ve nesne özdeştir. Bir yanda insan, bir yanda dünya/nesne yoktur. Değer yoksa olgu da olamaz. “İyi”, gerçekliğin bir biçimi değildir, kendisidir.
Pirsig’e göre dünyayı politik programlar oluşturarak düzeltemezsiniz; bunlar ancak temeldeki değerler sisteminin doğru olması durumunda işe yarar. “Dünyayı düzeltmenin yeri önce kendi yüreğimiz, kafamız, ellerimiz ve onlardan çıkan iştir.” Bu yüzden de insanoğlunun yazgısını düzeltmekten değil, motosikletin nasıl onarılacağından söz eden bir kitaptır bu. “Çünkü gerçek motosiklet, kendimiz denen motosiklettir.”
Robert Maynard Pirsig
1928’de Minneapolis’te doğan Robert Maynard Pirsig Minnesota Üniversitesi’nde felsefe, kimya ve gazetecilik öğrenimi gördü. Hindistan’daki Benares Hindu Üniversitesi’nde Doğu felsefesi üzerine çalıştı. 1959 ile 1962 yılları arasında Montana ve Illinois’daki çeşitli üniversitelerde kompozisyon ve retorik dersleri verdi. Bu dönemin sonunda ağır bir sinir krizi geçirdi ve elektrik şoku terapisi gördü. Pirsig, 1963 ile 1967 arasında Minneapolis’te teknik yazar olarak çalıştı.
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı-Değerlerin Sorgulanması’nı (Çev. Süha Sertabiboğlu, Ayrıntı Yayınları, 1995) başlangıçta kısa, hafif bir felsefi deneme olarak yazmayı tasarlamıştı, ama 1968’de motosikletle ülkeyi baştan başa geçerek yaptığı bir geziden sonra anlatı çatısını bu gezi üzerine oturttu. Pirsig sonradan yazdığı sonsözde şöyle diyor: “Kitap tam 121 yayımcı tarafından reddedildikten sonra bir yayımcı kitap için standart avans olan 3000 doları ödemeyi kabul etti. Yayımcı kitabın kendisini niçin yayımcılık yaptığını düşünmeye zorladığını anlatıp kitabı basacağını, ama bu 3000 doların büyük olasılıkla bundan alacağım son para olacağını, bu yüzden de cesaretimin kırılmaması gerektiğini söyledi. Böyle bir kitapta amaç para değildi.” Oysa 1974’te basılan Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı kısa zamanda olağanüstü satarak bir best-seller haline geldi. Hem okurlardan hem de eleştirmenlerden çok olumlu tepkiler alan bu hayli çetrefil düşünce metni, tam bir “kült kitap” oldu.
Tam olarak belli bir türün içine sokulamadığı için çeşitli eleştirmenlerin roman, otobiyografi ve felsefi deneme olarak sınıflandırdıkları bu metinde, adı belirtilmeyen bir anlatıcının, oğlu ve iki arkadaşıyla birlikte Minnesota’dan California’ya yaptığı on yedi günlük bir motosiklet yolculuğunun ayrıntıları, aklın ve deliliğin doğasından motosiklet onarımına birçok konuya ilişkin felsefi tartışmalarla iç içe anlatılır. Hem bir motosiklet yolculuğunun hem de bir düşünce yolculuğunun hikâyesi olan Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, Batı kültürünün temel felsefi problemlerine ve insanlığın teknolojiyle ilişkisine dair derin bir araştırmanın ürünü olarak görülüp övülmüştür.
Bir deniz yolculuğu üzerine kurulu olan Lila-Ahlâkın Sorgulanması (Çev. Süha Serbabiboğlu, Ayrıntı Yayınları, 1998) ise bir “yalnızın” bir “düşünce isyancısının” kitabı ve ilk kitabın devamı niteliğindedir.