Handan Turgut’un Geçmişten Günümüze Anadolu adlı kitabı Can Çocuk Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden:

Anadolu’nun ilk çiftçileri, 8 bin yıllık kent: Çatalhöyük, Tunç çağının iki zengin kenti: Troya ve Alacahöyük ve daha niceleri “Geçmişten Günümüze Anadolu” kitabıyla çocuklarla buluştu.

Bir taş neden müzede sergilenir? Çünkü insan yonttu onu.
İnsanın binlerce yıl önce ne yaptığı nasıl bilinir? Bu soruya cevabı, insanın arkasında bıraktığı izleri arayıp bulan arkeologlar verir. Kanıt genellikle toprak altından gelir…

”

Anadolu insanı bakırı keşfettiğinde önce sadece iğneler, boncuklar yaptı. Bu sırada epey de gürültü çıkardı. Sertti bakır, eğip bükmek için dövmek gerekiyordu, ama bakırın ısınınca yumuşadığını, böylece ona daha kolay şekil verebildiğini görünce madenci olup çıktı! Ustaların tezgâhındaki bakırın yanına gümüş, kurşun ve altın gibi yeni madenler katıldı. Bakırın iğneyle, boncukla başlayan sınırlı kullanımı, ok ve mızrak uçları, kılıç, balta ve kama gibi kesici aletlerle günlük yaşama yayıldı. Bakırcıların işi başından aşkındı.

”

Handan Durgut

Dört yaşından beri gözlüklü, dört yaşından beri elinden kalem eksik olmayan bir “okuryazar”ım. Bugün bile bilgisayar karşısında, kâğıt ve kalem durur klavyeyle aramda. Dağlar kadar çoktur sorularım, hiç bitmez. Bir bilim insanı kadar meraklı ve keçi gibi de inatçıyım. Oyun severim, hem de nasıl ve hâlâ da severim. Yalnız biraz mızıkçıyım galiba ve biraz da alıngan… Küsüverdiğim, somurttuğum olur bazen. Ama ismim Handan ya; Handan da gülen, ağlayanı bile güldüren demek ya ben de unuturum neye, kime ve neden küstüğümü, ismim gibi güler yüzlü oluveririm bir anda; işime bakarım, yani okuryazarlığa…

edebiyathaber.net (19 Kasım 2024)