Handan Kılıç’ın “Çam Ağacının Gölgesinde” adlı romanı Armoni Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Sinema analiz yazıları, öykü ve denemeleriyle tanıdığımız Handan Kılıç bu sefer bir romanla okurlara sesleniyor. Armoni Yayınları’ndan çıkan “Çam Ağacının Gölgesinde” adlı romanda insanlığın en kadim meselesi başlangıç noktası oluyor.
Her insan bir eve doğar. Ev onu korur, sarar, sarmalar. Doğumla annesinden ayrılır ama ailesinden ayrışması için gereken daha fazlasıdır. Gün gelir birey evini ve orada bulduğu hazır düşünceleri geride bırakıp yola çıkar. Peki bu yolculuğa çıkan kişi geri dönebilir mi?
Yığınların, zorunlu olarak yersiz yurtsuzluğa mahkûm olduğu bir dünyadayız. Peki bir kere yerinden olan vardığı yeri ev bilip yerleşebilir mi?
İşte bu kadim sorulara cevap ararken kendi hayatındaki depremlerle mücadele eden romanın kahramanı Hikmet “Ev uzakta değildir ama geri dönüş yolu çoktan kaybolmuştur.” gerçeğiyle yüzleşiyor. Geçmişin şahidi ve yerini bulmuşu olarak, karşısında sadece yaşlı çamı buluyor.
“Ölümsüz sevdalar ve yitik hatıralar üzerine. Girit’ten İzmir’e hep çamın gölgesinde” alt başlığı ile okuyucuyla buluşan kitapta göç, mübadele, yerleşememek, gidememek, dönememek, eve dönmenin yollarında savrulma, nesilden nesile aktarılan döngüsel kader, konuları üzerinden kurgu ilerliyor.
Yerleşemeyenlerin dünyasında romanın baş kahramanı Hikmet başını sokacak bir yer, onu hayattan koruyacak bir sığınak bulabilecek mi?
Günümüz modern anlatı usullerinden müziğin de şarkılarla sık sık karşımıza çıktığı romanın bir de çalma listesi var. Kitabın arka kapağında paylaşılan barkod sayesinde bir yandan metni okurken bir yandan içinde geçen şarkıları dinleme imkânı sunan kitapta metinlerarasılık başarılı şekilde kullanılmış.
“Çam Ağacının Gölgesinde” adlı romanın arka kapak yazısı da şöyle:
“Yerimi bulamadım. Döndüm dolaştım, dağlar nehirler aştım. Dere tepe düz gittim, yok. Milyarlarca insana bağrını açan koskoca dünya bana sığabileceğim bir yer göstermedi. Tam her şey yoluna giriyordu ki olanlar oldu. Bir süre devam etmeye çalıştım. “Hikmet halleder” lafı dillere pelesenk malum. Böyle alışmış herkes. Halledemedim, gölgene geldim. Al beni, dinle, dinlendir, sağalt, sahip çık!
Kadim dostum çamla böyle selamlaştım. Ben doğduğumda en boylu poslu ağacıydı mahallenin. Yıllar sonra döndüğümde ondan başkası kalmamıştı sokakta. Gölgesinde serinlediğim, büyüyüp serpildiğim, her geldiğimde dertleştiğim çam ağacıydı karşılayanım. O yerindeydi, ben dışarda. Canım, asırlık çam ağacım! Sen şu hayatta yerini ne güzel de bulmuşsun. Peki ya ben ne olacağım?”
Yazar Hakkında:
İzmirli. Hukuk okudu. Bu alanda çalışırken de edebiyat ve sinemayla bağını koparmadı. Şimdilerde geniş vakitler beklemeden yazıyor, çiziyor, sevdiğini söylüyor. Evli ve bir erkek evlat annesi.
2009 yılından beri blogunda, 2019 yılından beri Yazı-Yorum Dergi’de Sinema yazıları yazmakta. İlk kitabı Akışına Bırak (Deneme-Son Çağ Yayınları-2015) olan yazar beş öykü kitabı ve bir şiir seçkisinde yer aldı. “Seslenen Yazılar” isimli podcasti ve Youtube kanalı da olan yazarın Oggito, Yazı-Yorum.net, Pandabiyat, Zamansız Dergi, Asonans Dergi, Halley Dergi, Sanal Yazı Evi, Edebiyatblog, Medıum, Türkçe Yayın, Edebiyathaber gibi mecralarda öyküleri ve denemeleri yayınlanmakta. “Çam Ağacının Gölgesinde” ilk romanı.
Ayrıca Google Play Kitaplar uygulaması üzerinde basılı iki kitabının e-kitap formatları ile beraber dördü öykü, üçü deneme, ikisi sinema analiz, biri roman olmak üzere toplam on adet e-kitabı bulunmaktadır.
(https://play.google.com/store/books/author?id=Handan+K%C4%B1l%C4%B1%C3%A7 )
edebiyathaber.net (6 Haziran 2023)