Her masal çocuğu uykuya geçirir mi ya da onu korkudan bağırarak uyandıracak kâbuslara mı sürükler? Peki, büyüdükleri zaman psikopat olan çocuklar ilk eğitimlerini hangi masallardan almış olabilirler? Bazı masallar ailelerin daha duyarlı olduğu, teknolojinin en ücra yerlere kadar ulaştığı çağımızda yazılmış olsaydı, ailelerin yasal süreç başlatmalarının ardından kitapların toplatılması sadece birkaç gün sürmez miydi?
Bir masal düşünün. İçinde çocuk terki, karı koca kavgası ve yamyamlık olsun. Özetle, henüz dünyayı tanımayan küçük bir beynin işleyişini bozacak her şey… Sosyal platformlarda gösterilen +18 korku-gerilim filminden değil, hemen her çocuklu evde bulunan Hansel ve Gretel isimli masal kitabından söz ediyorum. Grimm Kardeşler, Hansel ve Gretel’i 1812’de Almanca olarak yazıp yayınlattıktan sonra yapıt yaklaşık yüz altmış dile çevriliyor.
Hansel ve Gretel’in gerçek hikâyesi, 1314-1317 yılları arasındaki büyük kıtlık dönemini yaşayan insanların açlığın getirdiği zorluklarla birlikte sürüklendikleri cinnet hallerini anlatıyor. O dönemde kıtlık ve açlık birçok hastalığa neden oluyor, kitlesel ölümler yaşanıyor, hayatta kalanlar ise ölmemek için yamyamlık olarak adlandırılacak şekilde öteki insanları yemeye başlıyor. Hansel ve Gretel böyle bir vahşetin yaşandığı dönemde ortaya çıkıyor. Masum bir masal sanılan Hansel ve Gretel aslında şiddet içerikli bir hikâye. Hikâyede çocuk terki, esir alma ve cinayet dahil her türlü olumsuz içerik var. Bu durum çocuklar hatta büyükler için bile dehşetengiz bir durum aslında.
İki küçük kardeş olan Hansel ve Gretel annelerinin ölümünden sonra tekrar evlenen babalarının ve üvey annelerinin zorbalığına maruz kalıyor. Ancak o yıllarda dünyanın büyük bir kısmına yayılmış olan derin yoksulluk ve her geçen gün artan kıtlık söz konusu. Üvey anne, çocukların babasına hepsini geçindirecek bütçeleri olmadığını her tartışmada dile getiriyor ve kendince bulduğu çözümü açıklıyor. Çözüm çocukları ormana yani ölüme terk etmek.
Masalın kadın-erkek hikâyesine dönüşmesi bu noktada olur. Üvey anne ataerkil olan ortaçağ aile yapısına karşı çıkar ancak bunu yanlış yöntemle hayata geçirir. Baba çocuklarını değil başka bir kadını tercih eder. Üvey anne kadar, kötülüğe susan baba da suçludur, hatta üvey anneden daha çok suçludur. Üvey anne çocukları ormana terk etme planını zaman kaybetmeden uygulamaya geçirir, ancak konuşmaları duyan Hansel ve Gretel eve dönebilmek için topladıkları çakıl taşlarına umut bağlar. Evden ormanın derinliklerine giden yola attıkları çakıl taşları onlara ay ışığında yol gösterecek, iki kardeş eve geri dönebilecektir. Burada ev diye bahsedilen yapının aslında iki çocuğun zorbalığa maruz kaldığı bir hapishane olduğunu, çocukların başka gidecek yeri olmadığı için orada yaşamaya mecbur kaldıkları gerçeğini unutmamak gerekir.
Çocukları ormana terk eden üvey anne ve baba eve döndükten bir süre sonra Hansel ve Gretel çakıl taşları sayesinde eve döner. İki kardeşi karşısında gören üvey anne onları çok merak ettiklerini söyler ama planının başarısızlığı karşısında deliye döner. Ertesi gün tekrar yola çıkarlar, ancak bu sefer Hansel ve Gretel’in avuçları boştur, üvey anneleri oda kapısını kilitlediği için gece çakıl taşları toplayamazlar. Yanlarına verilen ekmek parçalarını kopararak yola atarlar. Kardeşler, geçen seferde olduğu gibi ay ışığında ekmek parçalarını takip ederek evlerine ulaşacağını düşünür ancak yanılırlar. Ormanda bir süre uyuduktan sonra evlerine dönmeyi planlayan çocuklar ekmek parçalarını hiçbir yerde göremez çünkü kuşlar hepsini yiyip bitirir, geriye yalnızca Hansel ve Gretel’in görebileceği çaresizlik bırakırlar. Evlerini bulamayan iki çocuk ormanın içinde kurabiyeden yapılmış bir ev bulurlar. Günlerdir aç olan çocuklar evi yemeye başlar. Evin sahibi olan cadının onları eve davet etmesiyle artık kurtulduklarını sanan Hansel ve Gretel için ormanda geçirdikleri saatler, yaşayacaklarının bir tür fragmanıdır. Karınlarını doyuran çocuklar güzelce uyur. Uyandıklarında cadının amacının onları yemek olduğunu anlarlar. Cadı, Hansel’i iyice beslenmesi, semirmesi ve yenecek duruma gelmesi için kafese kapatır. Gretel, Tanrı’dan yardım istediğinde Cadı bunun bir işe yaramayacağını söyler. Hikâyenin bu kısmında Ortaçağ Avrupa’sında Tanrı’ya karşı çıkan cadılara dikkat çekildiğini gözden kaçırmamak gerek. Çocuklar ıstırap dolu bekleyiş ve zorlu mücadelelerden sonra kurtulur. Cadının fırınında pişirmek istediği Hansel yerine fırına atılan kendisi olur. Ortaçağ’daki cadı avında yakılan cadılar gibi yanarak ölür. Çocuklar sonunda eve döner. Masal mutlu sonla biter ancak buna mutlu son demek ne kadar mümkün tartışılır. Hansel ve Gretel’in ilk baskılarıyla, Grimm Kardeşler tarafından değiştirilen son 1857 baskısı arasında büyük farklar vardır. İlk baskılarda üvey annenin yerinde gerçek anne vardır, baba ise çok daha sert ve acımasızdır.
Ortaçağ figürlerinin görünür olduğu, kıtlık, açlık ve bunların sonucunda ortaya çıkan yamyamlığın egemenliğinde, üvey annenin kötülük konusunda cadı ile yarıştığı Hansel ve Gretel’i çocuğunuzun kütüphanesine eklerken öncelikle yetişkinler olarak siz okuyun ve öyle karar verin diyorum.
edebiyathaber.net (4 Mart 2024)