En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Son okuduğum kitap Türker İnanoğlu’nun “Sinemaya Adanmış Bir Ömür” kitabı. Türker Bey, konuşmuş, başkaları kaleme almış. Bildiğimiz Yeşilçam’ın yükseliş dönemine dair pek çok anekdot var kitapta. Film için iri kıyım birisini ararlarken, o ara hamallık yapan Erol Taş’ın getirilmesi, iyi iş çıkarması mesela… Türkan Şoray’ın Panter Emel ile sete gelişi ve onun yerine geçişi… Safa Önal, Bülent Oran, Nejdet Tosun, Hüseyin Baradan, Öztürk Serengil, Sadri Alışık, Çolpan İlhan. Çolpan İlhan’ın güzelliği ile baş döndürmesi, peşine Münir Özkul, Fikret Hakan ve Sadri Alışık’ın takılışı ve onun da Sadri Alışık’ı seçişi; kitapta Ahmet Tarık Tekçe’nin, Türker İnanoğlu’nun direksiyonda olduğu otomobili kazasında vefat edişi sarsıcı ve iç burkucu…kitapta tabi can sıkıcı gözden kaçışlar da var. Mayk Hammer serisini yazanlar arasında Kemal Tahir yerine Orhan Kemal’in belirtilmesi ve Attila İlhan yerine Atilla İlhan yazılması gibi.
Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
Galiba Nejdet Tosun’un vefatından kısa bir süre önce Almanya’ya turneye çıkışı, hastalanışı, sonra orada hastaneye yatırılışı, sahne günü hastaneden kaçışı ve “Seyirciye duyuruldu, konsere çıkmasam ayıp olur,” deyişi…
Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Bunun nihai bir cevabı yok. Yine de galiba, sezgi, yazılacaklara yol gösteriyor, bir çerçeve oluştu mu gerisi yavaş yavaş geliyor zaten.
Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Kör Baykuş için bunu diyebilirim. Beyaz Kale için de sevip de etkilenmenin ucu bucağı yok. Derinden sevilen her kitap, bir biçimde bu duyguyu alıp getirir ve önünüze koyar. Bundan kaçış yok, bu duyguyu seviyorum da…
Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
Yazınca Eşim İpar’a, arkadaşlarım Esra Tekin’e ve kendisi de sıkı bir öykücü olmaya namzet Berna Ekinci’ye ve bir de özel bir şair olduğunu düşündüğüm amcamınoğlu Yasin Erol’a okuturum. Kitap olması düşünülmüş belli başlı öyküleri ise baştan aşağı romancı kardeşim Burhan Sönmez gözden geçirir. Öykü ezelimden beri bu böyledir, onların önerilerine hemen hemen her seferinde uyarım da. Zira önerileri, pusuladır benim için yayınlama daha aklımda yok iken, öyküleri, test etmek adına bir dergiye bir öykü gönderdim önce. Orada yayınlandı. Sonra bir başka dergiye gönderdim o yayınlamadı. Ardından bir başka dergiye bir başka öykü gönderdim o yayınladı. Bu dediğim bir yıllık bir periyodun içinde gerçekleşti.
Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Evde yazıyor isem sabah 9.00-11.00 ve illaki çay eşliğinde yazarım. Dışarıda pandemi öncesi gittiğim bir kafe var idi, orada, onun gürültülü bahçesinde yazmak da hoşuma giderdi. Temelde sabah yazmaya, günün sonraki saatleri okumaya ayırırım.
edebiyathaber.net (5 Şubat 2021)