Henry Miller’ın sözünü sakınmayan kitabı Clichy’de Sessiz Günler, Avi Pardo’nun çevirisiyle Siren Yayınları tarafından yayımlandı.
Açlığa, sefalete ve yenilgiye, yalnızlığın hazlarına ve tenin hüzünlerine, uygarlığın kokuşmuşluğuna dair kesitlerle unutulmayacak bir yapıt: Clichy’de Sessiz Günler. Çağdaş edebiyatın büyük ustası, uygarlık yalanları karşısında kahkahalarla gülüyor ve zamanın çarkları, insanların yaşamasına ya da ölmesine aldırmaksızın, ısrarla dönüyor.
Miller’ın Paris yıllarından yansımalar barındıran Clichy’de Sessiz Günler, yaşam denen döngünün tüm hilelerini bir bir sayıp döküyor. Dünya kendi mezarını kazmakla meşgulken hayatın tadını çıkarmanın, gerçekleri kuytu sokak köşelerinde, pespaye otel odalarında ve yüreğin derinliklerinde aramanın öyküleri, kaybedecek hiçbir şeyi olmadan yaşamanın kitabını yazmış bu büyük yazarın kaleminde devleşiyor. Ve evet, gerçek dünyada hayatlar, masallardakilere hiç benzemiyor.
Zamanın sarmalı bizi bilinmezlere doğru çekerken, Henry Miller isyankâr şarkılarını söylemeye devam ediyor… Tek silahı olan sözcükleriyle.
”Zaman zaman patlayan, bizi yaralayan ve içimizi dağlayan, bizden iniltiler, gözyaşları ve beddualar koparan sayfalar okuyorsak, bilin ki bunlar sırtı duvara dayalı, tek savunması sözcükler olan biri tarafından yazılmıştır; sözcükler dünyanın yalancı ve ezici ağırlığından, yüreksizlerin kişilik mücadelesini çökertmek için yarattığı işkence aletleri ve çarklardan daha güçlüdür.”
Video: Henry Miller’ın banyosunda!