Henüz okumayanlar için: “Martin Eden”

Aralık 4, 2023

Henüz okumayanlar için: “Martin Eden”

Jack London’ın edebiyat tarihinde yerini almış kült eseri Martin Eden uzun yıllardan beri okuyucuların ilgisini çekmeye devam ediyor. Edebiyat Haber olarak 2014 yılında İş Kültür Yayınları’ndan yayımlanan ve Levent Cinemre’nin çevirdiği Martin Eden’i okuyucularımıza öneririz.

Tanıtım bülteninden:

Jack London’ın yarı otobiyografik romanı Martin Eden, 20. yüzyıl başında sosyal ve ideolojik meseleler ağırlıklı içeriğiyle Amerikan edebiyatında büyük ölçüde kabul görmüştür. London farklı sınıflar arasındaki zihniyet ve değer farklarını gözlerimizin önüne sererken, statü ve servetin Amerikan toplumundaki hayati önemine işaret eder. Romanın ana temalarından biri, başarı ve refah yolunun sosyal sınıf farkı gözetilmeksizin herkese açık olduğu şeklinde özetlenebilecek Amerikan Rüyası’dır. Ya da bu idealin yarattığı muazzam hayal kırıklığı…

London, romanı bir sanatçının çıraklıktan olgunluğa geçiş sürecini işleyen Künstlerroman geleneğinde yazmıştır. Martin’in aşkı uğruna eğitimsiz genç bir işçiden başarılı ve rafine bir yazara dönüşüm mücadelesini anlatır. Kahramanı hedefine ulaştığında ise motivasyonunu ve heyecanını çoktan yitirmiş, trajik bir sona doğru sürüklenmektedir artık…

JACK LONDON (1876-1916): Asıl adı John Griffith Chaney olan Jack London, San Francisco’da doğdu. California’daki Oakland’da, annesinin ve London soyadını aldığı üvey babasının yanında yetişti. On dört yaşında okulu bırakarak serüven dolu bir hayata başladı. Bir tekneyle San Francisco Körfezi’nde dolaştı, kaçak istiridye avladı ve Japonya’ya gitti. Daha sonra ortaöğrenimini tamamlayarak California Üniversitesi’ne girse de, çok geçmeden okulu bıraktı. İlk kitabı Son of the Wolf (1900; Kurt Kanı) geniş bir okur kitlesine ulaştı. Ona kalıcı bir ün sağlayan yapıtı ise The Call of the Wild (1903; Vahşetin Çağrısı) oldu. Yazarın diğer önemli yapıtları arasında White Fang (1906; Beyaz Diş), Iron Heel (1907; Demir Ökçe) ve Burning Daylight (1910; Yanar Gün) sayılabilir. London, 22 Kasım 1916’da ardında çok sayıda eser bırakarak hayata gözlerini yumdu. 

Martin Eden Üzerine Paylaşımlar ve Açıklamalar

Martin Eden’ı ilk kez taze bir üniversite öğrencisiyken okudum. Aşkı uğruna kendi kendine üç yıllık sıkı bir eğitim programı uygulayıp rafine bir yazara dönüşen bu yabani
denizciyi sevdim, ondan çok etkilendim ve çok yararlandım. Jack London’ın etkili kalemi sayesinde Martin Eden’ın ruhunun içine baktım, gücünü ve güçsüzlüğünü gördüm, başına gelenlere üzüldüm, salaklıklarına güldüm, aşkını hissedişine gıpta ettim, yaşadığı aydınlanma sonucunda içyüzünü fark ettiği burjuva toplumuna uyum sağlayamayınca yürüdüğü sona kahrettim. Ancak romanda geçen ve bazısı aradan geçen bir asrın sınamasında ayakta kalamamış olan yazarların, şairlerin, felsefecilerin, eleştirmenlerin, şiirlerin, metinlerin hangi kültürel, sanatsal, siyasal tutum ve özellikleriyle bu kitaba girdiklerini, Martin Eden’ı hangi açıdan etkilediklerini bilseydim, eminim çok daha fazla zevk alacak, çok daha fazla yararlanacaktım bu harika eserden…

Tadımlık>>>

edebiyathaber.net (4 Aralık 2023)

Yorum yapın