İhsan Kartoğlu’nun yazdığı, Zeynep Macit’in resimlediği “Takla Bunları Kafana”,en büyük hayali taklacı bir güvercine sahip olup ona sayısız taklalar attırmak olan Al Yanak’ın bu çabası üzerinden, karşılıksız sevgi, dostluk, paylaşma gibi konulara değiniyor.
İhsan Kartoğlu, 1996 yılında Rize’nin Çayeli ilçesinde dünyaya gelmiş. Bütün öğrenim hayatını memleketinde geçirmiş. 22 yaşında Kars’ın bir köyünde sınıf öğretmeni olarak görev yapmaya başlamış. İlk görev yerinde köy öğrencileri ve köy halkı ile iyi ilişkiler kurarak eşrafın gönlünde samimi bir yer edinen İhsan Kartoğlu, yazdığı kitaplarda özellikle öğrencilerin hayatlarından kesitler sunarak, gidip de göremediğimiz yerlerin ufak yaşamlarını kendinden binlerce kilometre uzaktaki okurlara imkanı yakalamış. Kartoğlu’nun Timaş Çocuk’tan çıkan son kitabı “Takla Bunları Kafana” da, böyle bir hikâyenin meyvesi. Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünden mezun Zeynep Macit’in çizimleriyle, bir çizgi film gibi ilerleyen kitap, Kars’ın bir köyünde en büyük hayali taklacı bir güvercine sahip olup ona sayısız taklalar attırmak olan Al Yanak’ın bu çabası üzerinden, karşılıksız sevgi, dostluk, paylaşma gibi konulara değiniyor.
Minik kahramanımız Al Yanak, köyündeki okulun en komik öğrencisi. En yakın arkadaşları Bilge, Oyuncak, Meraklı, Çalışkan ve askere giderken kazıttığı saçları yüzünden adı lakabı Tikenlenmiş Öğretmen olarak kalan öğretmenleri tarafından pek seviliyor. Girişken, esprili bir çocuk olan Al Yanak, afacanlığı sayesinde köy halkının da sevgisini kazanmış. Uzun süredir kafasını kurcalayan bir hayali var Al Yanak’ın. Sayısız taklalar atan bir taklacı güvercin sahibi olmak istiyor. Ne yapsa, nasıl yapsa kara kara sürekli bunu düşünüyor. Ama bir türlü taklacı bir güvercin bulamıyor.
Mevsim kışa dönerken, Kars’ın meşhur soğuğuyla beraber bir tipi bastırıyor. Sobanın cayır cayır yandığı evinde bu eşsiz manzarayı izleyen Al Yanak’ın penceresine soğuktan neredeyse donmuş bir güvercin konuyor. Al Yanak hemen onu alıp önce karnını doyuruyor. Vücudunu ısıtıyor. Sağlığına kavuşmasını sağlıyor. Arkadaşlarına da artık kendisinin de bir taklacı güvercini olduğunu göğsünü gere gere söylüyor. Fakat ortada Al Yanak’ın pek de hoşuna gitmeyeceği bir durum var: Güvercinin kanat sesinden uyarladığı ismiyle Füfü, bir türlü takla atmayı beceremiyor. Köyün güvercinlerinin rekoru on ikiyken, dokuz gibi rakamlar konuşulurken Füfü de hiçbir hareket göremiyor Al Yanak.
Arkadaşlarına danışıyor. Kimi çok çalışmasını gerektiğini söylüyor, kimi başka taktikler veriyor. Ama Füfü hâlâ olduğu yerde saymaya devam ediyor.
Durumu çözüme kavuşturamayan Al Yanak, okulda Tikenlenmiş Öğretmen’le karşılaşıyor. Öğretmeni, onda bir hal olduğunu suratının asıklığından anlayıp ne olup bittiğini öğrenmek istiyor. Al Yanak da her şeyi baştan sona anlatıp bir de öğretmeninden fikir almak istiyor. Tikenlenmiş Öğretmen, Al Yanak’ın içine düştüğü duruma münasip bir dille şöyle cevap veriyor: “Ahh, benim canım oğlum. Üzüntünü ve endişeni anlıyorum. Çalışkan’ın söylediklerinde haklılık payı var ama başarının birden fazla anahtarı vardır. Çalışmak bu anahtarlardan sadece bir tanesi… Elbette çalışacağız ama her şeyi çalışmaya bağlayamayız. Unutma ki “Her kar tanesi farklıdır.” Son cümleye takılan Al Yanak, bunun üzerine düşünüp taşınıyor. Yine bir cevap alamayınca, çalışkanlığıyla, efendiliğiyle tanınan Sakallı Emmi’yle karşılaşıyor. Ona da içini yiyip bitiren mevzuyu anlatıp öğretmenin veciz gibi sözünü söylüyor ve bunun ne anlama geldiğini soruyor. Sakallı Emmi de soruyu en iyi sözün sahibinin cevaplayacağını söyleyip karşıdan gelen Tikenlenmiş Öğretmen’i işaret ediyor. Öğretmeni o günkü sözlerini daha açık bir ifadeyle anlatınca Al Yanak, konuyu kavrıyor ve soluğu Füfü’nün yanında alıyor. Füfü’ye ne kadar yanlış davrandığını, öğretmeninin “Her kar tanesi farklıdır” sözünden yola çıkarak anlatınca da mesele kapanıyor ve aralarında yeni bir dostluğun temelleri de atılmış oluyor.
“Takla Bunları Kafana”nın anahtarı, Tikenlenmiş Öğretmenin “Her kar tanesi farklıdır” cümlesinde gizli. Dünyadaki tüm canlıların farklı kimyaları olduğuna, karşılıksız sevginin, dostluğun ve bunları paylaşmanın önemini vurgulayan bu cümlenin yetişkinler için de geçerli olduğunu unutmamak gerekiyor. Zira hepimiz birbirimizden farklıyız ve zenginliğimiz de buradan geliyor. O yüzden de hepimiz “farklı birer kar tanesiyiz.”
edebiyathaber.net (27 Ocak 2024)