Çocuklara yazılmış romanlardan bahsedeceğim bir kez daha. Yine her yaştan meraklı okura diyerek…

Gizemli Kütüphaneci

Bayan Charlotte önyargıları yıkıyor, kalıpları kırıyor! Hem de sadece kendisi olarak!

Küçücük ardiyeden şahane kütüphaneye çocuklarla birlikte ulaşıyor.

Pek hoş bir karakter. Neşeli, iyimser, doğal, bağımsız. Kendine özgü yöntemleri var. Hayal gücü o kadar çılgın ki okuduğu hikâyelerin içine düşüyor.

Çocuklara da bayıldım. Leo, Marie, Lily ve diğerleri…

Aşırı eğlenceli bu kitap! Bayan Charlotte’un diğer maceralarını okumak için sabırsızlanıyorum. Üç kitap daha varmış. Yaşasın!

Tuğçe Özdenniz’in akıcı çevirisi ve Tony Ross’un karikatüre yakın resimleriyle Can Çocuktan.

Günlükte Saklı Sırlar

Heyecanla okudum bu macera romanını. Üstelik ilerledikçe polisiye yanı da ortaya çıktı. Renkli ve gizemli karakterler harika.

Arya ve Ateş sayıların renklerle ifade edildiği günlüğü çözmeye çalışırken pek çok sürprizle karşılaşıyor. Arya da günlüğün sahibi İnci gibi sinestezik. Bir ses duyunca rengini görüyor. Örneğin Ateş’in sesi lacivert gri. Duyuların bu şekilde birleşmesi müthiş.

Yeşim Saygın’ın kıvrak dili sayesinde nöronlarım bayram etti. Rengârenk yanıp söndüklerini hayal edebiliyorum.

Yazarın “Baykuş Yemini” adlı romanını da (yine Günışığı Kitaplığından) severek okumuştum.

Gazeteci Çocuk / Çaylak Gazeteci

Vince Vawter’ın “Gazeteci Çocuk” ve “Çaylak Gazeteci” adlı iki romanını severek okudum.

“Büyüyünce” gazeteci olan yazar, kendi yaşamından yola çıkarak örmüş ilk kitabı “Gazeteci Çocuk”u.

Bir ay boyunca arkadaşının yerine gazete dağıtan 11 yaşındaki Victor, eşsiz bir yaşam tecrübesi ediniyor. Kekeme olmanın getirdiği zorluklarla ve karşısına çıkan diğerleriyle baş etmenin yeni yollarını keşfediyor. Kelimelerin gücünü, yazının sonsuz olanaklarını da.

Yeni insanlarla karşılaşmanın, farklı uğraşlara dalmanın nasıl fırsatlar yaratabileceğini hatırlatıyor bu akıcı roman.

Bambaşka duygular hissederek, merakla okudum. Victor’un duru bakış açısı ve anlatımının sadeliği beni çarptı. Alaz Özbek’in akıcı çevirisi sayesinde.

“Çaylak Gazeteci” de şahane. İlk kitaptaki gazete dağıtan çocuk, bu kez genç stajyer gazeteci.

Gazeteci yazarın kendi yaşamından yola çıkarak anlattığı hikâye sürüyor. Victor kekemeliğiyle baş ederken gazetede kendini buluyor. Çıktığı yolculukta bambaşka insanlar tanıyor. Cesareti artıyor, yaşamı anlamlandırma çabası büyüyor.

Bu zor zamanda bana çok iyi geldi. Umarım her yaştan gence iyi gelir.

Editör okurun notu: Cümlelerdeki fazla ya da eksik sözcükler anlatımı bozuyor. Umarım ikinci baskıda düzeltilir.

İkisi de Kırmızı Kedi etiketli.

Kaygı Kuşu ZOÇKO

Sürprizli, heyecanlı, umutlu bu kitap!

Deniz hikâyesini anlatmaya şöyle başlıyor: “Baştan söyleyeyim; ben romanlarda, filmlerde görmeye alışık olduğunuz o harika çocuklardan değilim.”

Sıkıcı hayatı Japonya’dan gelen paketle değişmeye başlıyor. Sonra olanlar da “delidevşaşırma” duygusu yaratıyor. Kahramanımızın bu kelime buluşlarını çok sevdim: süperşahaneötesi, delitepeleme.

ZOÇKO ne mi? Okuyup keşfedin.

Son satıra dek merakla ve eğlenerek okudum.

Kitabın bana sundukları: zorbalıkla baş etme, dayanışma, önyargıları yıkma, güven kazanma, içtenlik, umut, heyecan, neşe…

Yazar Züleyha Ersingün’ün “Tüm Soruların Cevabı Bende ve “Bilmiş Bade ve Takım Ada” adlı kitaplarını da çok sevmiştim.

Mavisu Demirağ’ın resimleri harika. Fom Kitaptan.

Hayatımın Rolü

Bir günde okudum bu harika romanı.

“O zaman kendi senaryomuzu kendimiz yazarız.”

7 yaşındaki Tim böyle diyor. Zor zamanlarda çabayı bırakmadan yol aramayı ne güzel anlatıyor. Doğal, olduğu gibi Tim. Onu çok sevdim. Hikâyelerini anlatan 12 yaşındaki ablası Olivia’yı da. Bulduğu oyun, çözüme yol alışı, yardım kabul etmeyi öğrenişiyle.

Müthiş bir oyun, macera, direnç, dayanışma hikâyesi. Duygularıma yoldaş oldu. Üstelik sürprizli…

Yazar Maite Carranza’yla tanışmak da şahane. Saliha Nilüfer’in Katalancadan çevirisi, bir an duraksamadan akıp gidiyor. Günışığı Kitaplığından.

edebiyathaber.net (24 Ağustos 2021)