Ömer Açık, çocuk edebiyatının yetişkinler için de olduğunu bilen, bu bakış açısıyla öyküler yazan ve çocuk dünyasını ustalıkla kavrayan bir yazar. Dili, kurgusu sade, cümleleri bazen ruha pansuman yapan, kimi zaman bir yara bandı gibi. Bu çalışkan yazar, yeni romanı Hikâyenin Kalbi’yle yeniden kapımızı çaldı. Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan bu kurgu, gözden kaçan bir detayı tartışıyor: Çocuklar üzerindeki okuma baskısını “inatçı eski” ile “cesur yeni” arasında anlatıyor.
Yaşasın Kitap Sevmeyenler Derneği!
Buna göre; kahramanımız İlginç’in anneannesi mahalledeki Çocukluğunu Yaşayamamış Yetişkinler Derneği’ne üyedir. Bu tuhaf yapıdan hareketle İlginç de kendi sınıfında Kitap Sevmeyenler Derneği’ni kurmak ister. Çünkü Yeter Öğretmen’in sıkıcı kitap listesi yüzünden, derneğine kolayca üye bulacağından emindir. Ancak, yeni Türkçe Öğretmeni Bahar’la birlikte kitap okumak, zorunluluk olmaktan çıkar, özet defterleri rafa kaldırılır. Yeni öğretmenin tavsiye ettiği değişik birçok kitap sınıfı heyecanlandırır. Fakat bu sefer de veliler yeni önerileri sorgulamaya kalkışınca ortalık karışır. Yazarın günümüz okullarında sıklıkla karşılaşılan bu sorunu oldukça eğlenceli yer yer de dokundurmalı üslupla anlattığını kaydedelim. Oysa öğrencilerin tercihi; öyküde de geçtiği üzere polisiye de yüzme de uzay da fantastik kitaplar da her zaman daha ilgi çekici.
Okur Hakları Nasıl Olmalı?
Şu bölümü alıntılamak istiyorum: “Eski öğretmenlerinin yirmi beş sayfa barajı dediği kural da başladığı kitabı bitirmek zorunda olmak da tarih oldu. Yeter Hanım her fırsatta, ‘Her gün en az yirmi beş sayfa okumanızı istiyorum’ diye hatırlatırdı. Reçete yazar gibi bir tavır takınırdı bunu söylerken. Her çocuğa aynı reçeteyi veriyordu tabi. ‘Günlük sayfa kotası yok! İsterseniz bir solukta bitirin kitabı.’ ‘Ama ilerleyemiyorsa da zorlamayın kendinizi. Başka bir kitap alın elinize.’ diyordu Bahar Öğretmen.” Ömer Açık, çocuk zihnini çok iyi okuyan, onların hayallerini kuşatan gerçeği bilen bir yazar. “Okur Hakları” başlığı altına şu maddeleri sıralıyor, dikkatle okuyunuz: 1) Okumama Hakkı, 2) Sayfa Atlama Hakkı, 3) Bir Kitabı Bitirmeme Hakkı, 4) Tekrar Okuma Hakkı, 5) Canının İstediğini Okuma Hakkı.
Bazı Şeyler, Dersten Daha Önemlidir
Hikâyenin Kalbi’nde sadece afili cümlelerin peşi sıra geldiği bir edebî masa yok. Yazar, hemen her bölümde “mesele”sini de aktarıyor, konunun anlaşılmasını sağlıyor. Özellikle “Dersten Daha Önemli” bölümünü önce değerli ebeveynlerin sonra pek kıymetli çocukların duygu ve düşüncelerini birleştirip, birbirine yapıştırıp okumalarını tavsiye ediyorum. Elinizdeki 159 sayfalık kitapta gerçek dünyanın kahramanlarını da seyrediyorsunuz. Özetle yazarın sıra dışı anlatısına yine onun cümleleriyle son verelim: “Yaratıcı fikirler, beyinlerini ve kalplerini kışkırtıyor, çocuklar umutla parlıyordu. Ezber bozan, yürek hoplatan ve öğüt vermek yerine iyi hikâyeler anlatan çocuk kitaplarının lezzetli kokusu tüm okulu sarmıştı bir kere.”
edebiyathaber.net (21 Ağustos 2024)