Hulki Aktunç’un yayımlanmamış romanı “Böcükname” ilk kez okuyucuyla buluşuyor

Ağustos 12, 2024

Hulki Aktunç’un yayımlanmamış romanı “Böcükname” ilk kez okuyucuyla buluşuyor

Hulki Aktunç’un Böcükname adlı romanı Ender Şeyler Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden:

Ender Şeyler Yayıncılık olarak, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Hulki Aktunç’un Böcükname adlı romanını edebiyatseverlerle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz.

Hulki Aktunç, yaşamı boyunca kaleme aldığı eserlerle edebiyat dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Böcükname, onun derin gözlem yeteneğini ve benzersiz anlatım tarzını bir kez daha gözler önüne serecek, okurlarına eşsiz bir edebi deneyim sunacak. Roman, Aktunç’un ölümünden yıllar sonra okurla buluşarak, yazarın hayranlarına ve yeni nesil okurlara ulaşma fırsatı sunacak.

Kitap Tanıtımı

Böcükname, böceklerin dilini çözmek için irili ufaklı, konik, hunimsi almaçlar icat ederek sonunda bilimsel böcek-dinler’e ulaşarak, böceklerin dilini çözmeye çalışan Kenvizade Zekeriya Beyin yayımlanmamış bir eseridir.

Kitap, Kevnizade Zekeriya Beyin torunu Orhan Kevnoğlu tarafından yayıncıya bırakılır, ancak Orhan Kevnoğlu bir hayalettir adeta, kimse onu ne görmüş ne de adını duymuştur. Böcükname beklenmedik bir hazinedir. Yazarı geleneksel teşhis (kişileştirme) ve intak (insan olmayan varlıkları konuşur kılma) sanatlarından yeni bir yaklaşımla yararlanmıştır ve sayfaları açıldıkça editörünü hayrete düşürecek hikayeler ortaya çıkar. Bir dil hazinesidir Böcükname.

Alıntı:

“Yazar, yapıtını bize adeta terk etmişti, cami kapısına, kilise avlusuna, havra bağçesine ‘gayri meşru’ bebek bırakır gibi.”

Bu roman, Hulki Aktunç’un kendine özgü üslubunu ve derin karakter analizlerini içeren, unutulmaz bir okuma deneyimi vaat ediyor.

Hulki Aktunç Hakkında:

(İstanbul, 27 Ocak 1949 – 29 Haziran 2011). Askeri okullardaki ortaöğreniminin ardından İstanbul Ünüversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Reklam sektöründe çalıştı. Yazı yaşamı 1968’de Yeni Ufuklar dergisinde başladı. Öykü, şiir ve yazıları 1970’li yıllarda Soyut, Yeni Edebiyat, Yeni Dergi, Papirüs

gibi dergilerde ve yönetimine katıldığı Türkiye Defteri‘nde çıktı. Kendisine özgü diller yarattığı öykü ve romanlarında bir yandan anlatı geleneklerini günümüze doğru geliştirirken bir yandan da öncü anlatım denemelerine girişti. 1976’dan sonra şiire ağırlık verdi. Kendiliğinden-şiirsel-bakış’ın araştırılması ve saptanmasının peşine düştü, şiirimizin henüz tükenmemiş olanaklarını sınaya sınaya gelişen yeni bir şiirsel blok yaratmaya yöneldi. Şiirlerinde bir seçme Theo Dorgan, Tony Curtis ve Orhan Koçak tarafından Twelfth Song adıyla 1998’de İngilizceye çevrildi. Denemelerini topladığı Erotologya?‘da yaşadığımız coğrafyanın erotizmini yansıtıp çözümlemeye çalıştı. Yirmi yılı aşkın bir emeğin ürünü olan Büyük Argo Sözlüğü yurtdışı Türkoloji çevrelerinde de geniş bir ilgi gördü. Şiir, öykü, roman, sözlük, deneme alanlarıdaki öncü ve yenilikçi çalışmalarının yanı sıra resimle de uğraştı. Sergiler açtı.

İki öyküsünün filmi çekildi. Aşka Kimse Yok (yön. Osman Sınav), BirYer Göstericisinin Hayatı (yön. Tülay Eratalar). Gidenler Dönmeyenler ile Türk Dil Kurumu Öykü, Bir Çağ Yangını ile Abdi İpekçi Roman, Bir Yer Göstericisinin Hayatı ile Yunus Nadi Öykü ödüllerini aldı. İnsan Aşklarının Külüdür ile Halil Kocagöz, Istıraplar Ansiklopedisi ile Cemal Süreya, Sönmemiş Dizeler ile Behçet Necatigil ve Metin Altıok şiir ödüllerini aldı.

edebiyathaber.net (12 Ağustos 2024)

Yorum yapın