Emre Ergin’in romanı “Dördüncü Dilek”, içinde masallar barındırıyor. Masallar bildiğimiz masallara benzemiyor pek. Aralarında yüzlerce yıl olan iki farklı zamanda yaşayan Ali, iki zamanın da yabancısı.
Bir tarih dersi gibi başlayan hikâye, fantastik bir âlemin insanın kendi ruhundaki çatlakta biriktiği suya benziyor. Belki o su sonradan bir otobüsün üzerimize sıçrattığıdır diyoruz. Pek de diyemiyoruz. Çünkü tıraşlı yüzüyle belinde hançer taşıyan tarih öğretmeni, okula, Ege adaları fethinden geliyor. Hayır, çok karıştırmadı, aslında lamba cini sadece üç dilek hakkı verir. Ama sır Dördüncü Dilek’te.
Doğu’dan ve Batı’dan, görünenden ya da sırdan beslenen bir destan. Ama destansı değil ve ironik. Kafanızı karıştıracak. Can yakıcı ama komik.
edebiyathaber.net (24 Ekim 2014)