Glenn Meade’in “İkinci Mesih” adlı romanı, Ali Cevat Akkoyunlu çevirisiyle Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
İki bin yıl boyunca pek çok imparatorluğa, devlete ev sahipliği yapan İsrail toprakları, Ölü Deniz Parşömenleri’yle Hıristiyan dünyasının dikkatini üzerine çekmiştir. Vatikan ve Mossad’ın yakın takip altına aldığı parşömenlerin bir kısmı içinde barındırdıkları sırlar yüzünden sadece Kilise’nin değil, Hıristiyan inancının temellerini derinden sarsacak bilgiler içermektedir.
Arkeolog Jack Cane yaptığı şoke edici keşifle, Hz. İsa’nın hayatı ve İncil’de anlatılanları sorgulamaya sebep olacak bilgilere ulaşmıştır.
Bu değerli bilgilerin peşinden koşan karaborsacılar, Vatikan ve Mossad, bir cinayetler serisinin, gizlenen gerçeklerin ortaya saçıldığı bir entrikanın içinde yer almaktadır.
Katil şüphesiyle kaçan Jack Cane gerçekleri öğrenmenin peşinde İsrail’den Roma’ya ve hatta Türkiye’ye uzanan bir yolculuğa çıkacaktır.
Bir ucu Roma’ya ve Vatikan’a, Amerikalı Papa’ya, kardinallere ve din adına çevrilen entrikalara, bir ucu Kudüs’e, İsrail’in Mossad örgütüne, Suriye gizli polisine ve Lut Gölü’nde kazılar yapan arkeologlara dayanan İkinci Mesih, gerilim dolu bir roman.
Yazarın notu
Yetkililerin Kumran’da bulunan parşömenleri çevirip dünyaya sunmaları 40 yıldan fazla sürdü. Bazı bilim insanları bütün parşömenlerin açıklandığına inanırken, kimi kuşkucular Vatikan’ın rahatsızlık verici veya kehanet olacak tehlikeli belgeleri gizli tuttuğunu iddia ediyor.
Aksi yöndeki açıklamalara rağmen, Vatikan böylesi iddialara açık ve doyurucu cevap vermeye hiç yanaşmadı.
Kumran’daki tepelerde ve mağaralardaki kazı çalışmaları bugün de sürüyor. İkinci mesih konusuna gelince, daha Hz. İsa zamanından beri var olan bu hikâye efsane değil, gerçektir. Kutsal Kitap’ta ikinci mesihe yapılmış sayısız göndermenin yanı sıra, ülkeyi gezen sahte bir peygamber konusundaki uyarılar da var ve bu uyarılardan bazıları Hz. İsa’dan geliyor.
İki bin yıl önce, kutsal topraklarda kimlik sahtekârlığı yapmak kolaydı ve gerçek mesih olduklarını iddia eden kimi deli, kimi hileci böylesi sahtekârların varlığı biliniyordu.
Kilise’yi gösterişsiz ve zenginliksiz, basit ve gerçek yoluna döndürecek Papa’ya gelince, o günü herkes bekliyor.
Bu arada, kesin olan iki nokta var: Ölü Deniz Parşömenleri’nin tamamı henüz gün yüzüne çıkarılmadı, sakladıkları bütün sırlar henüz açıklanmadı.
edebiyathaber.net (26 Temmuz 2016)