Dr. Gani Murat Yıldırım’ın ve Op. Dr. İbrahim Ethem Ay’ın yazdığı “Metafor”, içinde bulunduğumuz iletişimsizlik çağında, karşılıklı diyalog kurmak, birbirimizi dinlemek ve anlamak için hipnoz ve hipnoterapide kullanılan metafor yönteminin nasıl işe yaradığını, yaşanmış hikâye ve örneklerle anlatan bir kitap.
Dr. Gani Murat Yıldırım 1968 yılında Kayseri’de doğmuş. İlk, ortaöğrenim ve liseyi burada tamamlamış. 1992 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş. Türkiye’nin birçok bölgesinde sağlık ocaklarında ve devlet hastanelerinde hekim ve başhekim olarak görev yapmış. Ayrıca UNICEF projeleri il sekreterliği, İl Sağlık Müdürlükleri, Sağlık Bakanlığı Ulusal Aşı Günleri koordinatörlüğü gibi çeşitli görevlerde çalışmış. 2016 yılında İstanbul Esenyurt Üniversitesi Klinik Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisansını tamamlamış ve psikoloji, psikopterapi hakkında eğitimler almış. Sağlık Bakanlığı Hipnoz Eğitimi kursunda eğitim gördükten sonra da hipnoz ve hipnoterapi alanında çalışmaya başlamış. Halen de bunu sürdürüyor. Antalya doğumlu Op. Dr. İbrahim Ethem Ay da Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra göz hastalıkları üzerine uzmanlık eğitimini almış ve International Council of Ophtalmology’nin (Uluslararası Göz Hastalıkları Konseyi) yapmış olduğu sınavların tümünü başarıyla tamamlayarak henüz asistanlık döneminde, Türkiye’deki FICO (Fellow of ICO) unvanını alan ilk göz doktoru olmuş. Dr. Kenan Taştan’la tanıştıktan sonra hipnoz alanında çalışmalara başlayan İbrahim Ethem Ay, hipnozun dünya çapındaki en önemli isimlerinden biri olan Richard Bandler’ın seminerlerine katılarak kendini bu alan üzerinde geliştirme imkânı yaratmış. İki doktorun yazdığı, Sumru Yayınevi etiketiyle yayımlanan “Metafor” isimli kitabı, hipnoz ve hipnoterapinin uygulanmasındaki en önemli yöntem olan metafordan yola çıkarak, özellikle günümüzde sağlık çalışanlarına karşı artarak devam eden şiddete karşı önlem almak ve bunun önüne geçmeyi hedefliyor. Ancak “şiddet” söz konusu olduğunda, ülke ve dünya genelinde sadece son bir hafta içinde yaşananları göz önüne aldığımızda bile, “Metafor”un kendi çemberinin dışına çıkarak herkesi kapsayan bir kitap olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım…
“Metafor”un, çıkış noktasını iletişimsizlik oluşturuyor. Hayatın her alanında, Mark Twain’in o meşhur, “Bayım, beden diliniz o kadar çok bağırıyor ki, ağzınızdan çıkanı duyamıyorum,” cümlesini harfiyen doğrulayan bir atmosfer hâkim. Bunun sebepleriyle ilgili bir ton şey sayılabilir ancak kalabalığın içinde giderek yalnızlaşan bireyin kendine olan güvensizlik, ikinci bir kişiyle arasında oluşabilecek iletişimi henüz doğmadan öldürüyor. Böyle bir sabit fikirle hayatına devam eden yığınların birbiriyle olan etkileşimi de sonu kavga gürültüyle biten bir sürece dönüşüyor. İşte tam burada işleri kolaylaştırması için Gani Murat Yıldırım ve İbrahim Ethem Ay’ın, kitapta gerçek hikâyelerden örnekler verdikleri hipnoz ve hipnoterapide kullanılan metafor yöntemi devreye giriyor. Zira karşımızdaki kişiyle olan iletişimimizi düzgün bir çizgide ilerletmek adına, onlarca cümleyi, iyi niyetle ve “mantıklı” olması için birleştirmek yerine kalıpların dışına kalan ve ikinci kişiyi daha kolay etkileyen metaforlar sayesinde diyalog daha kolay bir hâle geliyor. Sonuç olarak da iki kişi arasındaki iletişim sorununun ortadan kalkmasına yardımcı oluyor.
“Metafor”daki yaşanmış hikâyeler, okura “çözüm odaklı” örnekler sunarak bunların çeşitlendirilerek kullanılması bakımından da yol gösterici olarak ayrı bir önem arz ediyor. Kimsenin kimseyi bırakın anlamayı, dinlemediği bu çağda birbirimize ufacık da olsa değer vermeyi aklımızın bir kenarına yazmak için Dr. Gani Murat Yıldırım’ın ve Op. Dr. İbrahim Ethem Ay’a kulak vermekte fayda var.
edebiyathaber.net (7 Ağustos 2023)