Gündelik ihtiyaçlar ve ticari kaygılar, teknik çalışmaları ortaya çıkartan sebepler yanında; insanın vizyon ve buluşlarıyla insanlığın kadim mirasına birçok teknik buluş getirmiştir. İnsanın ilham ve ihtiyaçlarının birleşmesi sonucu “teknik buluşlar” özü ve çerçevesiyle oluşum ve gelişim göstererek varlığını sürdürmüştür. İnsan çabasının bir ürünü olan “teknik buluşlar” alanında emekleriyle katkıda bulunan bilim adamlarından bir tanesi de Londra Üniversitesinde Bilgisayar Bilimi Bölümü’nde fahri profesör olan Peter J. Bentley; Kore Gelişim Bilimi ve Teknoloji Enstitüsü’nde İşbirlikçi Profesör olarak görev yapmakta. Robotların antik çağdan günümüze tarihsel süreci, sayısal ve duygusal yapay zekalar, algılama, görmeyi öğrenmek gibi konuları on ders başlığıyla “Yapay Zekâ ve Robotik – Teknolojinin Tuhaf Dünyasında Kısa Bir Yolculuk” kitabında ele almakta.
Estetik kabiliyet 2.400 yıl önce antik çağlardan günümüze insan heykeli, hayvan figürleri yapmamıza sebep olmuş. Güç, kabiliyet ve estetik birer yansıması olan heykel ve mimari yapılar, teknolojinin geliştirilmesiyle farklı boyutlara taşındı. Hareket kabiliyetli teknik buluşlar günlük işlerin yapılması yanında veri depolama, sunma ve kullanmayla kurumsal sistematik bütün haline geldi. İnsanın pratik ve kabiliyeti karşısında otomatik makinelerin de pratiklik ve kabiliyet kazanmalarıyla robotlar çekicilik kazandı. 1940’lı yıllara gelindiğinde Grey Walter adlı nörolog Elmer ve Elsie adında iki otonom robot geliştirdi. 1950’ye gelindiğinde Turing Testi adlı makine İkinci Dünya Savaşı boyunca şifrelenmiş mesajları deşifre ederek matematikçi görevini almıştı. Bu testle şu soru ilgi odağı oldu: “yaşayan varlıklar gibi düşünebilen bir bilgisayar yapmak, ne kadar mümkündür?” İkinci Dünya Savaşı sonrası Soğuk Savaş başlamasıyla yapay zekâya ilgi artarak devam etti. 1990’larda yapay zekâ terimi başarısızlığı çağrıştığından Akıllı Sistemler, Makine Öğretimi, Modern Höristik gibi adlarla ilerlemeler devam etti. Bulanık mantıların yerini daha güçlü yapay sinir ağların, daha etkili optimizasyon teknikleri ve daha verimli makine öğrenimi yöntemlerinin geliştirilmesiyle sessiz bir devrim başladı. Bulut bilişim veri depolama ve kullanmayla yapay zekâ öğrenim süreci ileri bir seviyeye yükselerek robotik tekniklerle birleşti. 2019 yılına gelindiğinde yapay zekâ şirketlerinin geliştiğini görmekteyiz.
En erken ve başarılı yapay zekâ biçimi, matematikte ifade edilen sembollerin mantığa indirgeyen “sembolik yapay zekâ”dır. Bilgisayarların sözcüklerle düşünmesini mümkün kılan sembolik yapay zekâ; bilginin nasıl temsil edileceği ve kullanılacağı yönündeki fikirleri Bentley kitapta anlatmaya çalışmakta.
Yapay zekânın mekanik algoritmasının bir hedef için tasarlanan mekanik bedenle bütünleşmesine başka bir deyişle kısmen veya tamamen otonom olarak işleyen yeniden programlanabilen bir makinadır. Son dönemlerde makina proje çalışmaları hakkında “Hepimiz Yere Düşeriz” başlığında ele almakta. Robotiğin temel yapısı; algıyı eyleme bağlayan ve ihtiyaç duyulduğunda devreye giren hafif ve ultra – hızlı kontrol modülleridir. Biçim ve işlevleri uyumlu olan tıbbi robotik makineler, otonom arabalar, hata saptama sistemleri, sosyal robotlar, internet botları, giyilebilir bilgisayarlar ve akıllı protezler gibi belli bir problemi çözmeyi hedefleyerek tasarlanmış teknolojilerdir.
Yapay zekâ ve robotik çalışmalarda kameralarla görüş, mikrofonlarla duyma, basınç sensörleriyle dokunma, ivmeölçerlerle yön bulmayı sağlayarak tüm bunlar “algılama” boyutunu kapsamakta. Görüntüleri bileşenlerine ayırma ve bölgeler arasında kenarların veya sınırların olduğunu keşfeden algoritmalar geliştirilerek “görmeyi öğrenmek” işlevini kapsamaktadır. Birbirine bağlanmış nöronlar içeren bilgisayar simülasyonlarıyla yapay zekâ ve robotikte öğrenmeyi sağlayacak “beyinli bilgisayarlar” kapsamı geliştirildi. Bu çerçevede yapay sinir ağları nöronlar arasında ki bağlantıları gelişim evresi ve çalışmaları Bentley kitapta genişçe bahsetmekte.
Yapay zekâ ve robotik projelerdeki çalışmaları öğrenmeyi öğrenmek, kategorileri öğrenmek, prosedür belirleyiciler, pekiştirmeli öğrenme, çevrimiçi öğrenme gibi kademeli algoritmaları özellikleri ve çalışma sürecini “gelişimi getiren değişimler” başlığında anlatılmaktadır. Bu konudan sonra iletişimin kritik rolü ile yapay zekâ ve robotik alanındaki önemi anlatılmakta.
Duygusal zekâ, sosyal robotlar, duygusal robotlar, şefkatli yapay zekalar gibi konularla kitabın “Daha İyi Hissetmek” başlığında insanın duygu ve bilişsel ihtiyaçlarını yerine getirmesinde yardımcı olacak yapay zekâ ve robotik çalışmaları ele alarak gelişen süreci ve yönlerini anlatmaktadır.
İnsanın ilham ve ihtiyaçlarının ortak paydası olan ‘teknik buluşlar’ özgüven yanında kabiliyet geliştirerek yeni bilgiler kazandırarak geleceğe bir deneyim ve birikim kazandırmıştır. Zorunlu ve tabiî ihtiyaçlar doğrultusunda insan faydasına yönelik bu teknik buluşlar ‘Yapay Zekâ ve Robotik’ bir bilimi geliştirmiş. Londra Üniversitesinde Bilgisayar Bilimi Bölümü’nde fahri profesör olan Peter J. Bentley; duygusal zekâ, sosyal robotlar, duygusal robotlar, şefkatli yapay zekalar, algılama, görmeyi öğrenmek gibi konuları on ders başlığıyla “Yapay Zekâ ve Robotik – Teknolojinin Tuhaf Dünyasında Kısa Bir Yolculuk” kitabında ele almakta. Süreç ve kavramlarla konun anlaşılması ve bilgi kazanılmasına yardımcı olmaktadır.
Kaynak: Peter J. Bentley, Yapay Zekâ ve Robotik – Teknolojinin Tuhaf Dünyasında Kısa Bir Yolculuk, Kronik Yayınları, Einstein Kitaplığı-2, 1. Basım Eylül 2022, 186 sayfa.
edebiyathaber.net (27 Nisan 2023)