Mineke Schipper’in yazdığı Giyinmenin Kısa Tarihi, Nurcan Onaran çevirisiyle Destek Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Âdem’le Havva’dan Bugüne Giyinmenin Kısa Tarihi
Kıyafet diye bir şey olmasaydı çıplaklık kavramından da söz edemezdik. Peki, insan vücudunun belli bölgelerinin “açık” ya da “kapalı” olması ne zaman bir ahlaki ölçüt haline geldi? İnsanların “kapanma” süreci başkalarına karşı güvensizlik ve korkular etkisiyle mi şekillendi? Geçmişin kuralları, günümüzde davranışlarımızı ne ölçüde belirliyor?
Mineke Schipper’in yazdığı Nurcan Onaran’ın dilimize çevirdiği Giyinmenin Kısa Tarihi iki ayak üzerine kalkan erken atalarımızdan günümüze kadar bedenin görünürlüğünün sınırlarını çiziyor.
Arka Kapak Yazısı:
Çıplak insan neden giyinme ihtiyacı duydu?
İlk atalarımız Âdem ile Havva cennet bahçesinde çıplaktı. Ancak bu ilk iki insan, neşe içinde gülüp oynayarak, çoğu zaman kaygısızca cennette dolaşırken Tanrı’nın emrine karşı geldiler ve masumiyetleri bir anda sona erdi. İşte o günden bu yana semavi dinlerde ve pek çok gelenekte çıplaklık günah sayılır oldu.
İnsanın kapanma süreci, büyük ölçüde, başkalarına karşı duyduğu güvensizlik ve korkular tarafından belirlenmiş.
İnsanoğlu dünyaya çıplak geldiği halde neden ve nasıl örtünür oldu?
İnsanlık neden gitgide karmaşık bir ahlak ağının giyim kurallarıyla sınırlandı?
Konuyla ilgili sorular çok ama cevapları da hayli ilginç…
GİYİNMENİN KISA TARİHİ, insanlığın çıplaklıkla meşgul olmasının hikâyesiyle birlikte çok değişken çıplaklık tanımları hakkında devam eden çeşitli tartışmaları ve bedenin hangi bölümlerinin toplumsal alanda kapatılması gerektiğini dayatan kuralların nedenlerini anlatıyor.
Bedenin görünürlüğünün sınırlarını haritalayan bu kitap, tarih boyunca, insan tenine yönelik giderek farklılaşan bakış açılarını, öngörülemeyen etkileriyle birlikte keşfetme imkânı sunuyor.
edebiyathaber.net (24 Şubat 2020)