İçinde bulunduğumuz günler malum. Yarıyıl tatilindeyiz. Çocuklar için bayram günleri. Ah bir de tatil dönüşü olmasa. Derslerden uzaklaşmadan günlerini en güzel şeklide geçirsinler. Zaten ilk bir haftası geride kaldı bile. Gülüp oynamak, gezmek tozmak güzel ama ya okunacak kitaplar? Ebeveynlerin en çok yakındıkları konulardan biridir çocukların kitap okumak istememeleri. Peki, kendileri? Hız çağının içinde durmaksızın bir şeylere yetişme telaşında bir yerlere koşuşturuyorken acaba kendileri okuyabiliyorlar mı? Çocuklarını kollarının altına alıp haydi birlikte kitap okuyalım, diyorlar mı? Çocuklar oyun oynarken ya da ders çalışırken ebeveynler kitap okuyarak rol model oluyorlar mı? Birlikte kitap okuma konusunu geçmeden, bir noktaya da değinmek isterim. “Evde okuma saatleriniz olsun. Akşam televizyonu kapatıp hep birlikte bir süre okuyun” derler. Bunun çok doğru olduğuna inanmıyorum. Kitap okumayı çocuğa bir görevmiş, bir etkinlikmiş gibi hissettirmemeliyiz. Zorunluluk sıfatını taşıyan her şey çocuğa itici gelecektir çünkü. Her şey doğal akışında yaşanmalı.
Tüm bunları yapıyoruz ama yine de okumuyor diyenler de oluyor. O zaman son nokta çocuğu doğru kitapla buluşturmaktır. Bunun için de mizah yüklü kitaplar doğru adres olacaktır.
Şimdi bütün bunları söyledikten sonra gelelim bu haftanın konuğu olan kitabımıza. Tudem tarafından yayımlanan Toprak Işık imzalı “İşlem Tamam”. Bu kitap A’dan Z’ye bir matematik kitabı. Hemen itirazlar yükselmesin! Bu kadar sözü söyledin, geldin matematik kitabını mı tavsiye ediyorsun hocam, demeyin. Bu kitapla çocuklar mesafeli durdukları matematiği de sevebilirler. Bugüne değin ben de matematiği sıkıcı bulurdum. Hatta yıldızımız hiç barışmadı diyebilirim de. Bu kitapla gördüm ki sıkıcı olan matematik yokmuş, Toprak Işık’ın anlatmadığı, ondan dinlemediğimiz matematik varmış. Ben de şaşırdım doğrusu. Daha kitabın başında “sazı eline alıyor” yazar ve başlıyor. “… Kaykayın, tekerlekli patenin ya da bisikletin var mı? Ben bisiklete binmeye bayılıyorum. Kaykayım yok ama birisi bana hediye ederse onu kullanmayı öğrenmek için de deli gibi çalışırım. Çünkü öğrendikten sonra müthiş zevk alacağımdan eminim. İşte matematik de aynı kaykay gibi bence. Kullanmayı öğrenmek için biraz çaba sarf etmek gerekiyor. Sonrasında ise ona atlayıp havada taklalar bile atabilirsin…” Önce okurunu iyice yaklaştırıyor kendisine ve sonrasında ise o denli kesintisiz ve soluksuz anlatıyor ki bir an olsun uzaklaşmak olanaklı değil. Bir de bakmışsınız kitabın sonu görünmüş.
Kitap, geometrik cisimlerle başlıyor. Tablo ve Şekil Grafiği, Rakamlar ve Sayılar, Onlarsız Geometri Olmaz ki, Aga Lil’in Defterini Hatırlayalım, Açılar ve Geometrik Şekiller diğer başlıklar. Bunlar da kendi içerisinde matematiksel terimleri alt başlık olarak kullanıyorlar.
Yazara ait daha önce başka kitaplar okumuştum fakat bu kitaptaki dil ve anlatımın keyfini yakalayamadığımı anımsıyorum şimdi. Kim bilir belki de matematik aşkıyla o da sınırlarının üstüne çıkmıştır. Kitabı yüzümde kocaman bir gülümseme ile kapattığımda (yazar anladı bunu) hayıflanmadan da edemedim. Çocukluğumda böyle bir matematik kitabım olsaydı belki ben de matematiği sevebilirdim o zamanlar.
Neyse konuyu özelleştirmeye gerek yok. Bu kitapla çocuklar matematik öğrenecek, matematiği sevecek ve başta sözünü ettiğimiz gibi kitaplara yakınlık duyacaktır. Yani hepsi ihtimal dâhilinde. Bir taşla üç kuş vurmak da bu olsa gerek. Kitapta yer alan Doğan Gençsay imzalı resimler de harika. Eğlencenin dozunu artıran çizimler.
İşlem Tamam kitap okumayı sevsin ya da sevmesin, matematiği sevsin ya da sevmesin çocuklar tarafından ilgiyle karşılanacak bir kitap.
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (30 Ocak 2017)