İsmail Gezgin’le Arkeoloji Dersleri devam ediyor: Aşkın ve cinselliğin sanattaki izinin sürüleceği ‘Aşkın Arkeolojisi’ 20-22 Aralık 2013 tarihinde Gümüşlük Akademisi-Arnavutköy’de.
“Aşkın Arkeolojisi”
“İnsanın en temel sorunlarından cinsellik ve aşk, tüm zamanların tartışma konularının başında gelir; gündelik yaşamdan dini ritüellere, politikadan yasaya kontrol mekanizmalarının üzerinde titizlikle durduğu, iktidarın toplumlar ve bireyler üzerindeki hâkimiyetinin belirleyicilerindendir. En eski dönemlerden günümüze değin aşk ve cinsellik, bir arada yaşamaya yazgılanmış insanın, hem kendisi ve diğerleri hem de toplum ve siyasi iktidarla kurduğu ilişkinin en güçlü bağını oluşturur.
Bugünkü toplumsal cinsiyet rollerinin temelinin binlerce yıl önce atıldığına kuşku yoktur. Çok eskide kalmış dönemlere ilişkin yegâne bilgi kaynağı ise arkeolojidir. Yapılan çalışmalar eski çağların toplumsal veya mahrem yaşamları hakkında bilgi verecek çok sayıda eser ortaya çıkarmıştır. Antik Yunan ve Roma toplumlarının fallokratik eril toplumsal zihni, eserler üzerinde kendini gösterir. Erotik ve hatta pornografik tasvirler içeren bu eserler dönem yaşamının karanlık noktalarına dair önemli bir anlatı barındırırlar.”
Katılımcılar, İsmail Gezgin ile birlikte bu derslerde, arkeolojinin buluntular üzerinden geçmişi okumak olduğunu hatırlayarak, antik toplumdaki aşk ve cinsel ilişki biçimleri, çıplaklık, kadın, fahişelik, eşcinsellik, lezbiyenlik gibi başlıkların arkeoloji ve sanatın aynasındaki anlamlarının izini sürecek.
Edebiyathaber.net (17 Aralık 2013)