Teması “çocuk ve gençlik edebiyatı” olarak belirlenen 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı sona erdi. Yayınevlerine ne yapacaklarını sorup yazmıştık, bu kez de fuarın nasıl geçtiğini sorduk. İşte yanıtlar ve fuardan fotoğraflar:
Bizim için fuarın önemli tarafı şuydu: “Okulların İstanbul Kitap Fuarı’na ilgileri hep belli bir düzeyde oldu şimdiye kadar, hatta yalnızca İstanbul’daki değil, diğer illerdeki kitap fuarlarına da… Bir ilgi artışından söz edeceksek eğer, bunu medya tarafında arayabiliriz. Gün geçtikçe daha da önemli işlerin gerçekleştiği çocuk edebiyatının da yetişkin edebiyatı kadar tanıtıma ve desteğe ihtiyacı var hiç kuşkusuz. Bu sene İstanbul Kitap Fuarı’nın odağında çocuk ve gençlik edebiyatının yer alması ilgi anlamında bir kıpırdanma yaratmış gibi görünüyor, umarız bu bir başlangıç olacaktır.”
Doğan Egmont her sene olduğu gibi bu sene de küçük okurlarıyla buluşmanın tadını çıkardı. Onlarla okudukları kitapları değerlendirdik, merakla bekledikleri yeni kitapların haberlerini verdik ve sevdikleri yazarlarla buluşmalarını sağladık. CD’li bale kitaplarımızın yazarı Tan Sağtürk imza gününün yanı sıra Çocuk ve Dans adlı söyleşisiyle fuar programında yerini aldı. Genç yazarlarımız Görkem Yeltan ve Burcu Aktaş ise Yalvaç Ural ve Doğan Hızlan ile birlikte Çocuk Edebiyatının Yükselişini tartıştılar. Okurlarıyla ilk defa buluşan yazarlarımız Dilşad Çelebi veNihan Sarı için fuarın anlamı bir başkaydı. İmza günlerimizin en duygusal anı, annesinin 30 yıllık kitabını Gülten Dayıoğlu’na imzalatmaya gelen bir okurumuzla yaşandı. Ülkemizde çocuk edebiyatının en güçlü ismi olan Gülten Dayıoğlu, aynı zamanda bu seneki fuarın onur konuğuydu.
Genç yetişkin markamız olan DEX’te ise bambaşka bir heyecan vardı. Henüz iki senelik bir alt marka olmasına rağmen bu sene okurların DEX standına ve kitaplarına özel bir ilgi gösterdiklerini fark ettik. Sosyal medyada popüler bir konuma sahip olan genç yetişkin markamızın standında okurlarla bol bol muhabbet ettik ve kitapları çekiştirdik! Sektör için çok önemli bir yere sahip olduğunu düşündüğümüz kitap bloglarının yazarlarıyla buluştuk ve bir fuar hatırası çektirdik. Okur eleştirisinin ve yorumlarının yayıncılık sektöründe bugüne dek büyük eksikliğini yaşardık. Kitap bloglarıyla bu boşluğun artık yavaş yavaş dolmaya başladığını görüyor ve çok mutlu oluyoruz.
“Geçen yıl yayıncıların çoğunu kaygılandıran durgunluk ortadan kalkmıştı bu yıl fuar alanında. Çevre illerden, kent merkezinden fuara ilk kez gelen okullar vardı, bu yılın özel teması özellikle okulları etkilemişti. Metrobüsün Beylikdüzü’ne ulaşması ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullara yaptığı çağrı da izleyici sayısını artırdı.
Okurlarımız okuyup sevdikleri yazarların yeni kitaplarını istemekte her zamanki gibi hevesliydiler, ancak sergendeki kitapları sayfalarını çevire çevire incelemek, yer yer okumak konusunda bu yıl daha çok zaman harcadılar, sorular sordular, söyleşilere ilgi gösterdiler ve mutlaka imza almak istediler yazarlarımızdan. Biz fuarları özellikle bu buluşmalar açısından çok önemsiyoruz.
Yıllardır, ‘Bırakın kendileri seçsinler!’ dedik. ‘Ne tür kitapları sevdiklerini keşfetmelerine izin verin,’ dedik. Bu yıl sevinçliyiz, göl maya tutmaya başladı; besbelli bizim okurlarımızın ebeveynleri, öğretmenleri sesimizi duydular, bize hak verdiler. Bu yıl küçük okurlarımızın çoğu kendileri seçtiler kitaplarını. Çoğu ne istediğini çok iyi biliyordu, kararlıydılar.”
Mine Soysal (Günışığı Kitaplığı Genel Yayın Yönetmeni)
Lili ve Yedi Çocuğu etkinliğimiz çok güzel geçti. Çevre anaokullarından yaklaşık 150 kişilik bir katılım oldu. Etkinlik boyunca çocuklar kıkır kıkır güldükleri ve kitap okumanın keyfine vardıkları bir deneyim yaşadılar. Kitap sineması yöntemiyle (metin okunurken kitapta yer alan resimlerin projektörle büyütülerek duvara yansıtılması) yapılan okumanın ardından, yazarla sohbet bölümünde çocuklar sorulan soruları ilgiyle takip ettiler ve coşkuyla cevapladılar. Etkinliğin sonunda tüm çocukların katılımıyla yapılan elişi ortak dondurma minik okurların salondan neşeyle ayrılmalarını sağladı.
“ON8’in İstanbul Kitap Fuarı’nda ikinci yılıydı. Standımızda genç okuyucularımızla edebiyat ve hayat üzerine konuşma, dertleşme fırsatını bulduk. ON8’i kurarken, edebiyatın gence bakan yüzü olma niyetiyle yola çıkmıştık. Okurumuzu, öznesi genç olan, gençlerin yaşadığı sıkıntıları, sevinçleri, zorlukları konu edinen kitaplarla buluşturma hayalimiz vardı. Fuarda gençlerin kitaplarımıza gösterdiği ilgi, yolumuzda bize cesaret verdi. Ayrıca pazarlama iletişimi uzmanı Levent Erden’i ağırladık; Erden, değişen çağla birlikte değişen okuma eğilimlerimiz ve sosyal medyanın edebiyatla ilişkimize etkileri üzerine eğlenceli bir sohbet gerçekleştirdi, gençlerle tartıştı. ON8 için çok verimli, keyifli bir fuarı geride bıraktık.”
Müren Beykan (ON8 Yayın Yönetmeni)
Fuar geride büyük bir yorgunluk bir o kadar da mutluluk bırakarak bitti, gelecek yıl için şimdiden heyecanlanıyoruz.
Fuarın 6. günü Prof. Dr. Bengi Semerci ile “Çocuklara Kitap Okumak / Okuyarak Öğrenmek” konulu bir söyleşimiz vardı. Söyleşi Fuarın açılış saatinde olmasına rağmen katılım yüksekti. Özellikle minik okurların aktif katılımı velileri olduğu kadar bizleri de şaşırttı. Bengi hanım söyleşinin bir kısmını onlara ayırıp sorularını cevapladı. Çocuklar en çok ailelerinin onları kitap seçme konusunda özgür bırakmadıklarından şikayetçi idi. Bengi hanım da aynı konuya değindi, kitap seçiminde anne-baba kendileri özgür bıraktıklarını düşünseler bile çocuğu kendi istedikleri kitaba doğru yönelttiklerini hatta zorladıklarını söyleşiye katılan birkaç veli de itiraf etti. Kitap okuma alışkanlığını çocuğuna kazandırmak isteyen ebeveynlerin gözlerini televizyondan ayırmadın, “odana git, kitap oku” şeklindeki yaklaşımıyla bir yere varamayacaklarını, çocuk ancak ebeveynlerin de kitap okuduğunu görürse iyi bir okuyucu olarak yetişebileceğinin üzerinde durdu. Yine kitap okuyan ebeveynlerin okudukları kitabı çocuklarıyla paylaşmasını, ayrıntıda olmasa bile konusundan onun anlayacağı şekilde bahsetmesi, çocuğun okuduğu kitapları da okuyarak onunla kitap hakkında konuşmasının çocukların kitap sevgisi ve okuma alışkanlığı kazanması konusunda doğru yollar olacağını söyledi.
Sonrasında Yeşil Dinozor ile birlikte hazırladığı “Duygularım ve Davranışlarım” serisi kitaplarından bahsetti. On iki kitaptan oluşan bu serinin ilk 4 kitabı ilk kez fuarda okuyucuya ulaştı. Kitapların konu başlıkları ailelerin en çok danıştığı, yardım istediği konulardan seçildi. Keyifli bir anlatım ile hikayeleştirildi. Çocuklardaki kardeş kıskançlığı, anne-baba ayrılığı öncesi ve sonrasında yaşananlar, öfke ile baş edebilme ve korku konuları ilk kitapların konuları. Bengi hanım çocuk kitabı yazmanın zorluklarından ve hassasiyetinin de özellikle üzerinde durdu. Bu kitapların hazırlık sürecinden bahsetti. Sonuç olarak çok keyifli bir söyleşi idi.
edebiyathaber.net (28 Kasım 2012)