İstanbul Modern Sinema, yeni sezonunu “Chiharu Shiota: Dünyalar Arasında” sergisinden ilham alarak hazırladığı “Çok Kırmızı” adlı özel seçkisiyle 19 Eylül’de açıyor.
Bültenden
İstanbul Modern Sinema, “Chiharu Shiota: Dünyalar Arasında” sergisinden ilham alarak, Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla, hikâyelerinde veya duygu evrenlerinde kırmızı rengin başrolde olduğu filmlerden bir seçki hazırladı. “Çok Kırmızı” adlı 10 filmlik program, 19-29 Eylül tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşuyor.
Korku türünden Japonya tarihine uzanan bu panoramik seçkinin başlangıç noktası, 1939 yapımı Oz Büyücüsü’ndeki büyülü diyara götüren kırmızı pabuçlar. Bir filmin sinematografisinde ışıkla ya da bir objeyle karakter görevi gören kırmızı, bazen kan ve ölümü, bazen de tutku ve yaşamı çağrıştırır.
“ÇOK KIRMIZI” PROGRAMI
19-29 Eylül 2024
ÜÇ RENK: KIRMIZI
19 Eylül 2024, Perşembe Saat: 13.00
22 Eylül 2024, Pazar Saat: 17.30
Yönetmen: Krzysztof Kieslowski
Oyuncular: Irène Jacob, Jean-Louis Trintignant, Frédérique Feder
Kardeşlik ve kader üzerine ustaca bir yorum olan üçlemenin bu son filmi, Krzysztof Kieślowski’nin en büyük eseri kabul ediliyor. Cenevre’de geçen filmde Valentine, emekli ve kendisine oranla oldukça yaşlı bir yargıçla kurduğu ilişkinin akabinde kendi hayatının en büyük fırtınasını yaratıyor. Bir gün, ihtiyar adamın komşularının telefonlarını dinlemek gibi oldukça tuhaf bir psikolojik sorundan mustarip olduğunu fark ediyor. Diğer yarısını arayan insanlara odaklanan filmin adında ve sinematografisinde bulunan kırmızı, Fransa bayrağının üç renginden biri olarak birbirinden çok farklı iki karakter arasında büyüyen bağı temsil ediyor. Üç Renk: Kırmızı, Kieślowski’nin ölmeden önce yönettiği son film.
OZ BÜYÜCÜSÜ
19 Eylül 2024, Perşembe Saat: 15.00
Yönetmenler: Victor Fleming, King Vidor
Oyuncular: Judy Garland, Frank Morgan, Ray Bolger
Film, Kansaslı çiftçi kızı Dorothy Gale’in bir kasırga tarafından büyülü Oz Diyarı’na sürüklenmesiyle başlıyor. Dorothy, büyücüyü bulmak için çıktığı bu yolculukta, Korkuluk, Teneke Adam ve Korkak Aslan ile arkadaş oluyor. Dörtlü, Batı’nın Kötü Cadısı’nın peşinden gidiyor. Unutulmaz müzikleri ve göz alıcı parlaklıktaki Technicolor teknolojisi kullanılarak çekilen Oz Büyücüsü, Dorothy’nin ikonik kırmızı ayakkabılarıyla hafızalara kazınmıştır. 85. yıldönümünde saf bir büyü ve hayranlık uyandırmaya devam eden, klasik bir başyapıt.
KIRMIZI FENERLER
19 Eylül 2024, Perşembe Saat: 17.00
29 Eylül 2024, Pazar Saat: 15.00
Yönetmen: Yimou Zhang
Oyuncular: Gong Li, Jingwu Ma, Saifei He
1920’lerin Kuzey Çin’inde geçen filmde, fakir bir ailenin genç kızı Songlian, zengin ve yaşlı Chen Klanı’nın reisiyle evlenir. Songlian, bu evdeki dördüncü eş olarak, Çin geleneklerine uygun bir şekilde sürekli varlığını hissettiren kırmızı fenerlerle karşılanır. Chen, hangi eşle geceyi geçirmek isterse o kadının kapısında kırmızı fenerleri yaktırır. Gong Li’nin genç cariye olarak büyüleyici bir performans sergilediği filmde kullanılan kırmızı, güç ve arzuyu simgeleyerek ataerkil bir evdeki baskıcı ve trajik dinamikleri öne çıkarıyor. Bu geleneklerden kaçış ise, sadece ölüm ya da delilikte bulunabiliyor.
ARKA SOKAKLAR
21 Eylül 2024, Cumartesi Saat: 17.30
26 Eylül 2024, Perşembe Saat: 15.00
Yönetmen: Martin Scorsese
Oyuncular: Robert De Niro, Harvey Keitel, David Proval
New York’un Küçük İtalya mahallesinde geçen bu stilize gangster filmini, Roger Ebert “çağdaş sinemanın başvuru kaynaklarından biri” olarak tanımlıyor. Filmdeki oyunculardan Harvey Keitel, Katolik suçluluğu ile boğuşan Charlie, Robert De Niro ise şiddet sorunu olan Johnny Boy karakteriyle yıldızlaştı. Scorsese’nin hikâyedeki şiddet, kefaret ve ahlaki çatışma temalarını stratejik renk kullanımıyla derinleştirdiği Arka Sokaklar, özellikle bar sahnelerindeki kırmızı filtre ve snorricam kullanımıyla 51 yıl sonra hâlen taze bir sinema deneyimi sunuyor.
MÂCON BEBEĞİ
21 Eylül 2024, Cumartesi Saat: 13.00
29 Eylül 2024, Pazar Saat: 13.00
Yönetmen: Peter Greenaway
Oyuncular: Julia Ormond, Ralph Fiennes, Philip Stone
Peter Greenaway’in kışkırtıcı filmi, Ortaçağ’da salgınların harap ettiği bir köyde geçiyor. Güzel bir erkek çocuğun doğumu coşkuyla karşılansa da, 17 yaşındaki hırslı kız kardeşi kendini çocuğun annesi ilan ediyor ve kiliseye meydan okuyor. Film, insan doğasının ve dinin yozlaşmasını çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Sacha Vierny’nin etkileyici sinematografisi ve özenli set tasarımıyla üç perdelik bir oyun olarak sunulan hikâye, şok edici görsellerle dolu ve cinayet, tecavüz, dine hakaret gibi temaları işliyor. Güçlü bir anlatımdan çok görsel çarpıcılığa odaklanan film, bunu en çok da kırmızı rengiyle aktarıyor.
*Bu filmdeki cinsellik/şiddet içeren sahneler bazı izleyicilerimizi rahatsız edebilir.
AKIRA
21 Eylül 2024, Cumartesi Saat:15.00
26 Eylül 2024, Perşembe Saat:17.00
Yönetmen: Katsuhiro Ôtomo
Anime tarihinin en önemli örneklerinden biri kabul edilen film, 1988’de Tokyo’nun yıkılması ve Üçüncü Dünya Savaşı’nın ardından Neo-Tokyo adlı tehlikeli bir mega kentin yükselişini anlatıyor. Motosiklet çetelerinin hüküm sürdüğü bu distopik dünyada genç bir motosikletçi, tuhaf bir çocukla karşılaşıyor ve olaylar hızla karmaşık bir hal alıyor. Katsuhiro Ôtomo’nun aynı adlı kült mangasından uyarlanan anime, Japonya’nın savaş sonrası yeniden inşa sürecine dair eleştirel bir yorum sunuyor. Akira’daki kırmızı, filmin yoğun enerjisini ve yıkıcı gücünü vurgularken çizim sanatıyla ayrı bir etki bırakıyor.
KONUŞ ONUNLA
22 Eylül 2024, Pazar Saat: 13.00
28 Eylül 2024, Cumartesi Saat:13.00
Yönetmen: Pedro Almodóvar
Oyuncular: Rosario Flores, Javier Cámara, Darío Grandinetti
Kırmızı bir perdenin açılmasıyla başlayan filmin iki ana karakteri Benigno ve Marco sinemada tesadüf eseri tanışır. Sonra yine tesadüf sonucu bir hastanede karşılaşırlar. Beningo hastanede çalışan bir sağlık görevlisidir, kız arkadaşı Lydia komada yatmaktadır. Marco ise bir boğa yarışında ağır yara almış sevgilisine destek olmak için hastanededir. Aynı dramatik süreçten geçen Marco ve Benigno derin bir dostluk kurar. Almodovar’ın saplantı, yalnızlık ve dostluk üzerine yazdığı bu Oscar ödüllü filmin duygu paletinde kırmızı önemli bir yer tutuyor.
DERİN KIRMIZI
22 Eylül 2024, Pazar Saat: 15.00
28 Eylül 2024, Cumartesi Saat:17.30
Yönetmen: Dario Argento
Oyuncular: David Hemmings, Daria Nicolodi, Gabriele Lavia
İtalyan korku ustasının dördüncü filminde, bir müzisyen, ünlü bir medyumun cinayetine tanık olduktan sonra suçluyu bulmak için bir gazeteciyle ortaklık yapar. Böylece ikili karanlık bir sırrı korumaya çalışan gizemli bir katilin hedefi olur. Klasik amatör dedektif hikâye yapısını korurken anlatısına komedi unsurları ekleyen film, Argento’nun doğaüstü temalara geçişinin de habercisidir. Filmdeki kırmızı rengi, şehvet ve şiddet duygularının yoğunlaşmasıyla ekranı gittikçe kaplar. Derin Kırmızı, stilize ve çarpıcı görselliğinin yanı sıra Argento’nun efsanevi progrock grubu Goblin ile müzik konusundaki ilk işbirliğini içerir.
ÇİNLİ KIZ
26 Eylül 2024, Perşembe Saat:13.00
Yönetmen: Jean-Luc Godard
Oyuncular: Anne Wiazemsky, Jean-Pierre Léaud, Juliet Berto
Jean-Luc Godard’ın 1960’lar Paris’inde anlattığı devrim hikâyesinde, felsefe öğrencisi Veronique, küçük bir Marxist grubun lideridir ve arkadaşlarıyla bir apartman dairesinde yaşamaktadır. Grup üyeleri, devrimci şiddet yoluyla çarlık rejimini yıkma fikrine saplantılıdır ancak ideolojilerinin gerçek anlamını kavrayamazlar. Bir gün Veronique ünlü birini öldürmeyi önerir. Yönetmenin kendine has, yapıbozumcu montaj tekniğiyle kurguladığı Çinli Kız, 68 Mayıs öğrenci hareketinin başlangıç noktası olan Nanterre Üniversitesi’ndeki sahneleriyle de dikkat çekiyor.
MAXXXINE
28 Eylül 2024, Cumartesi Saat:15.00
29 Eylül 2024, Pazar Saat:17.30
Yönetmen: Ti West
Oyuncular: Mia Goth, Charley Rowan McCain, Simon Prast
Ti West’in X üçlemesinin son halkası, 1980’ler Hollywood’una ve onun karanlık köşelerine odaklanıyor. Slasher türünden giallo’ya uzanan bu modern korku filminde, daha önce porno sektöründe çalışan film yıldızı ve oyuncu adayı Maxine Minx (Mia Goth), nihayet büyük çıkışını yakalıyor. Ancak, Hollywood’daki genç yıldızları hedef alan gizemli bir katil, Maxine’in karanlık geçmişini ortaya çıkarmakla tehdit eden bir kan izi bırakıyor. Maxine, hayatta kalmak için hem geçmişiyle hem de katille yüzleşmek zorunda kalıyor. 80’lerin korku filmlerinde kullanılan kırmızı rengi, filmde nostaljik bir etki yaratıyor.