Panait Istrati’nin Nerantzula adlı kitabı Vacilando Kitap tarafından Ali Faruk Ersöz çevirisiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
“Nerantzula diye turunç ağacının küçüğüne derler, fundoti de gür demektir. Demek ki, sen benim küçük turuncumsun, gür dallı küçük turunç ağacımsın. İşittiğin ve papağan gibi yinelediğin bir Rum şarkısının nakaratıdır bu.”
İnsanın iyiliğini, acıma duygusunu ve cömertliğini sıradanlığa düşmeden anlatmak kolay değil. Panait Istrati gecenin güzelliğini, yaşanan acıları, gözyaşının kutsallığını yalın ama etkileyici bir üslupla dile getiren bir yazar. Bunu başarabilmek için belki onun gibi 20. yüzyıl başında kentler, limanlar, çarşılar pazarlar arasında serüvenden serüvene savrulup giden bir ruh serserisi olmak gerek.
Nerantzula buruk bir aşk öyküsü. Yahudi, Rum ve Romen mahallerine bölünmüş bir kentte aynı kızı seven iki delikanlıyı, onların dostlukla düşmanlık arasında gidip gelen gerilimli arkadaşlığını, sevdikleri kızla Tuna kıyılarında yaşadıkları maceraları anlatıyor.
Istrati’nin Nerantzula’sı Tuna’dan Nil kıyısına, sonra İstanbul’a uzanan umarsız bir aşkın dokunaklı türküsü.
YAZAR HAKKINDA
Panait Istrati, 10 Ağustos 1884 tarihinde Brăila, Romanya‘da Rum birkaçakçıyla Romanyalı bir köylü kadının evliliğe bağlanmayan ilişkisinden doğdu. Babası henüz o bir yaşına gelmeden Jandarma kurşunuyla öldü. Yoksul bir hayat süren Istrati, ilkokulu bitirdikten sonra Balkanlar, Akdeniz ve Ortadoğu’da farklı işlerde çalışarak dolaştı. Gençliğinde edindiği bir sözlükten Fransızca öğrendi. Kendini geliştirmek için çabaladı, eylemlere katıldı, işçi dergilerinde yazılar yazdı. Katıldığı eylemler nedeniyle 1916’da kısa bir süre hapse girdi. Aynı yıl Paris’e gitti. Paris’ten sonra geçtiği Nice’te veremden hastanede yattığı dönemde intihara teşebbüs etti. Istrati’nin hayatı, yazar Romain Rolland’a yazdığı bir mektubun tedavi gördüğü sırada ulaştırılması sonucu değişti. Rolland, onu yaşadıklarını ve gördüklerini yazmaya ikna etti. Sonrasında yazdığı öykü ve romanlarla adını hızla duyuran Panait Istati’nin yazdıkları otuzdan fazla dile çevrildi. 16 Nisan 1935 tarihinde Romanya’nın Bükreş şehrinde ölen yazar, “Balkanların Gorki’si” olarak anılmaktadır.
ÇEVİRMEN HAKKINDA
Ali Faruk Ersöz, yükseköğrenimini tamamladıktan sonra Ankara Devlet Tiyatroları’nda dramaturgluk yaptı. Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde tiyatro kuramları tarihi, Antik Yunan’da tiyatro mitoloji ilişkileri derslerini üstlendi, doktorasını verdikten sonra üniversiteden ayrıldı. Çeviri yapmayı, yazı yazmayı sürdürdü, bir ara Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde “Mitoloji” ve “Batı Sanatında Mitolojik Temalar” derslerini verdi. Friedrich Dürrenmatt’tan Köpek, Tünel Arıza, Willa Cather’den Kaybolup Giden Bir Kadın, Oxford Antikçağ Sözlüğü, Arthur Schnitzler’den Fräulein Else, Abbé Prévost’dan Manon Lescaut yayımlanmış çevirileri ayrıca, günümüz Türkçesine uyarladığı Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Halit Ziya Uşaklıgil’den Mai ve Siyah, Kırık Hayatlar yayımlanmış çalışmaları arasındadır. Istvan Örkeny’den Kedi Oyunu, Ulrich Plenzdorf’dan Genç Werther’in Yeni Acıları, Henrik Ibsen’den Yaban Ördeği çevirileri ise sahnelenmiştir. Halen İngilizce, Almanca ve Fransızca dillerinde çeviri yapmayı sürdürmektedir.
edebiyathaber.net (9 Mayıs 2023)