Oggusto’dan Feride Çelik, fütürizm sanat akımı hakkında bilinmesi gerekenleri derledi.
Stefan Zweig 1943 yılında yazmış olduğu ‘Dünün Dünyası’ isimli kitabından alınan cümleler Fütürizm akımının neden ortaya çıktığını kısaca özetlemek için yeterlidir. “Kesintisiz ve durdurulamaz bir ilerlemeye duyulan inanç, gerçekte ve o dönemde dinden daha güçlüydü; insanlar ‘ilerleme’ye Kutsal Kitap’tan daha çok inanıyorlardı. Bilim ve tekniğin gündelik hayattaki şaşırtıcı gelişmeleri de onların bu inançlarını haklı gösteriyordu.”
Zweig’ın bu ifadesinin yanı sıra dönemin en önemli hayatı kolaylaştıran icatları olan evlerde musluk, kalorifer, elektrik, asansör, telefon, sokaklarda tramvay, otobüs ve yeraltı trenleri, gramofon, radyo, telgraf, ucuz resimlerle süslü dergiler de fütürizm sanat akımının doğmasına yardımcı olan diğer etkenlerdir.
Fütürizm sanat akımı ne zaman, kim tarafından nerede ve niçin doğmuştur?
Fütürizm akımı, İtalyan şair Filippo Tommaso Marinetti’nin (1876-1944), 1909 yılında Fütürist manifestosunu yazmasıyla başlar. Bu manifestonun yazılmasına etki eden olay, Bleirot isimli bir İngilizin, 25 Temmuz 1909’da Calais kentinden İngiltere’nin Dover Limanı’na uçarak Manş’ı geçmesidir.
Ulaşım dünyasında diğer bir önemli gelişme ise İtalya’nın önemii bir sanayi şehri olan Torino’da, 1889 yılında Fabbrica Italiana Automobile Torino-Torino’nun (İtalyan Otomobil Fabrikası, FIAT) kurulmasıdır. Ulaşım dünyasındaki bu olay, fütürist akımın İtalya’da da doğmasını sağlar.
Aktivist bir kişiliğe sahip olan Marinetti fütürizmi ‘gelecek’ olarak tanımlar. Öncesinde şair fütürizme dinamizm ya da elekrik ismini koymak istese de daha sonra fütürizm ismine karar verir. İtalya’nın geçmişten bağlarını koparabildiği takdirde ileriye doğru bir hamle yapabileceğini düşünür.
“Resimsel duyuşlarımız mırıltı gibi çıkmamalı; tuvallerimiz üstünde şakımalı, birer zafer narası gibi kulakları sağır edercesine gürlemeli.” – Fütürist Resim: Teknikle İlgili Bildiri
Fütürizm sanat akımının en önemli özellikleri
Bu akımın en belirgin özellikleri ritim, dinamizm ve eş zamanlı harekettir. Hızın estetiği ya da harekete görsel bir ifade kazandırma olarak yorumlanabilen bu akım yeni bir izlenimci akım olarak da kabul edilir. Fütürist resim ve heykel manifestolarının izlenmesiyle biçimsel bir ifadeye kavuşur. Fütürizm, Le Figaro gazetesinin en baş sayfasında haber olarak yayınlanır. Kısaca Fütürizm yeni dünya için yeni bir sanattır. Geçmişin sanatıyla kopmak, yerine yenisini koymak için ortaya çıkmıştır.
Renkler ve biçimler bazen keskin çizgilerle bazen daha yumuşak noktacı tekniklerdir. Birden fazla kamera kullanarak yaptığı hareket incelemeleriyle bilinen İngiliz fotoğrafçı Eadweard Muybridge (1830-1904) sinemanın ilk halini bulan kişidir.
Eadweard Muybridge ve Etienne Jules Marey (1830-1904) hareketli görünümü yakalamak için deneysel fotoğraf tekniklerine girişirler. Gerçekliğin her an oluşum halinde olduğuna dair düşünceler elle tutulamaz dinamik anı resmetmek peşinde koşan fütüristlere tercüman olmuşlardır.
Fütürist Akımın Önemli Sanatçıları
Fütürist İtalyan sanatçılar: Umberto Boccioni (1882-1916), Luigi Russolo (1885- 1947), Carlo Cara (1881-1966), Giacomo Balla (1871-1958) ve Gina Severini (1883- 1966)
Umberto Boccioni, Roma Güzel Sanatlar’da eğitim alır. Serbest Nü Okulu bölümüne girer. Giocomo Balla’nın öğrencisi olur ve aynı atölyede yeni dışavurumcu Severini ile tanışır. Sosyalizm ile ikisi de çok ilgilenir. 1902 yılında Paris’e 1904’te de Rusya’ya gider. İzlenimcilik akımı ve özellikle Puantalizm tekniği ile ilgili de çok resim yapar. Fütürizm akımıyla ismini duyursa da fütürist eserlerinde dışavurumcu bir etki de hissedilir. 1910 yılında kaleme aldığı fütürist resimde tek bir anı resmetmek yerine dinamik algının kendisinin görsel kılınabilmenin peşinde olduğunu belirtir.
Boccioni’nin 1912-14 yıllarında yapmış olduğu heykeller dinanizmi yansıtır. Sanatçının heykellerinde hız ve hareket adeta görünür kılınır. “Boşlukta İlerleyen Tekil Süreklilik Biçimleri” isimli çalışmasında heykelin durağınlığına karşılık mekanla bütünleşen bir hareket söz konusudur. Fütürizm’de her şey hareket eder, kovalamaca halinde retina üzerindeki görüntüler titreşim halinde algılanır. Koşan bir atın dört ayağı değil, 20 ayağı vardır.
Hızlı giden bir aracın içinden gördüğümüz yayalar, evler, sokak lambaları adeta eğilip, yeni biçimlere girerler, ışıklar birbirine karışır. Bu hareketlilik ve değişim halleri Fütüristlerin kompozisyonunu oluşturur. Sanat izleyicisine doğru yönlendirilen bu kompozisyonda izleyici aynı zamanda gürültülü sıradan sahnenin bir parçası olur.
Boccioni, “Ruh Durumları:Uğurlamalar” isimli eserinde bir tren kompartımanında oturan yolcuların tren giderken pencereden gördükleri ve kaybettikleri görüntüleri resmeder. Birbirine karışmış görüntüler doğanın renkleriyle birlikte verilirken doğal formlar soyutlanır, rakamlarda olduğu gibi resmedilir.
Giacomo Balla’nın eserlerinde kronofotoğraf tekniğini kullandığı görülür. Eadweard Muybridge ve Étienne-Jules Marey’in öncülüğünü yaptığı bu teknik sinema ve analitik zamansal fotoğraf çalışmalarına dayanır. İnsan ya da hayvanların hareketlerinin ölçümlenerek görüntüye aktarıldığı Balla’nın eserlerinde farkedilir. Bir betimleme olmaktan çok bir nesnenin hareketini gösteren şema ya da tümüyle soyut bir tablodur.
Malzemeler kavramsal olmaktan çok sezgisel olarak seçilir. Balla’nın “Bir Otomobilin Hızı+Işıklar” tablosunda da nesnelerin hareketini soyut formlarla gösterir. Fütürist sanat değişik amaçları ve etkileri yansıtan bir akımdır. Bu akımdaki bildirilere sanatçılar tam anlamıyla uymamış, konularını her zaman çağdaş dünyadan ve gerçek yaşantılarından seçerek yola çıkmışlardır.
edebiyathaber.net (19 Temmuz 2021)