Oggusto, Frida Kahlo’dan Pablo Picasso’ya kadar dünyanın en ünlü ressamlarına ait mutlaka görülmesi gereken 10 otoportreyi derledi:
Leonardo da Vinci
Leonardo da Vinci portresi, ünlü mucit 1510 yılında mucit 60 yaşındayken resmetmiş. Kâğıt üzerine kırmızı tebeşir ile çizilmiş oto-portre, Torino Kraliyet Kütüphanesi koleksiyonunda yer alıyor.
Rembrandt
Hollanda’nın altın çağı ressamlarından Rembrandt’ın doksandan fazla oto-portresi, dünyanın çeşitli müzelerinde yer aldığı için müze gezenlerin sanatçı ile karşılaşmaları oldukça mümkün.
Elisabeth Louise Vigee Lebrun
İlk kadın sanatçılardan olan Elisabeth Louise Vigee Lebrun, daha çok Kraliçe Marie Antoinette’in portre ressamı olarak bilinse de Fransa’da özel koleksiyondaki hasır şapkalı oto-portresi ile kendisini hatırlatıyor.
Vincent van Gogh
Vincent van Gogh’un resmettiği oto-portreler arasında en bilineni 1889 yılında kulağını kestikten sonraki halini tuvale aktardığı kesin gözü ile biliniyor. Londra, Courtauld Galerisindeki eserin fonundaki Japon çizimlerini incelemeyi unutmamak gerekiyor.
Frida Kahlo
Mutluluğunu, sağlık sorunlarını ve yaşamındaki tüm çalkantıları oto-portreler aracılığı ile ifade eden Frida Kahlo‘nun ruh halini yansıtan otuzdan fazla tablo olduğu biliniyor. Müze ve özel koleksiyonlardaki eserler, sanatçıya adanmış sergilerde sıklıkla bir araya geliyor.
David Hockney
Retrospektif sergisi ile adından söz ettiren çağdaş sanatın önemli ismi David Hockney, oto-portre tablolarının ilkini 17 yaşında üretmiş. Uzun yıllar kayıp olduğu düşünülen tablo, gazete üzerine renkli kâğıt kolaj tekniği ile farklılık gösteriyor.
Andy Warhol
İpek baskı tekniği kullanarak sanat, sinema ve politika dünyasının tanınmış isimlerinin portrelerini yapan Andy Warhol, aynı tekniği kullanarak kendi suretini de resmetmeyi ihmal etmemiş. Diğer çalışmalarında parlak renkler kullanan sanatçı, kendi portresini monokrom yapmayı tercih etmiş.
Yayoi Kusaama
Japon avant garde sanatçılar arasındaki en önemli isim sayılan Yayoi Kusaama, gördüğü halüsinasyonları farklı malzemeler ile üretiyor. Çalışmalarında sık kullandığı puantiyeler, pop art vurgusu ile minimalizm yaklaşımı, eserlerin hemen tanınmasını sağlıyor.