Türkiye’nin kitap okuma alışkanlıkları ve yayınevi verilerine ilişkin araştırmaya göre, Türkiye’de kişi başına yaklaşık 8 kitap düşüyor, insanlar kitap okuma eylemine günde sadece 7 dakika ayırıyor.
Doğruluk Payı gönüllü editörleri Settar Uğur Kurt ve Çağrı Öner, Kütüphane Haftası için Türkiye’nin kütüphane ve kitap verilerine ilişkin bir araştırma raporunun sonuçlarını yayınladı. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin açıkladığı istatistiklerin yer aldığı Türkiye Kitap Pazarı Raporu’na göre, Türkiye’de toplam 6 bin kitabevi var. Aynı rapora göre ülkemizdeki dağıtım şirketi sayısı ise 150. Yıllara göre incelendiğinde 2008-2012 yılları arasında sahip olduğumuz yayınevi sayısının hızla artış gösterdiği (1432-1811), 2013’te toplam sayının 1732’ye gerilediği o günden bu yana ise grafiklerin yatay bir harekete sahip olduğu gözlemleniyor.
ISBN yani Uluslararası Standart Kitap Numarası üzerinden Türkiye’de yayımlanan yıllık kitap sayısı da açıklandı. Araştırmaya göre Türkiye’de ISBN alan kitap sayısının 2016 yılında 54,446, 2017 yılında ise 60,335 olduğu gözlemleniyor.
Türkiye’de ISSN numarasına sahip süreli olarak çıkan yayınların sayısı ise aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi düşüş eğiliminde.
Türkiye Yayıncılar Birliği’nin yıllara göre açıkladığı basılan kitap sayısı ise aşağıdaki grafikte paylaşılmış. Grafiğe göre, 2008 yılında yaklaşık 292 milyon adet olan basılan kitap sayısı 2016’da yaklaşık 667 milyon adete kadar yükselmiş. 2017 yılında ise tekrar 626 milyona gerilemiş.
Aşağıdaki tabloda ise yıllara göre kişi başına düşen kitap adedi gösterilmekte. Sürekli artış gösterirken 2017 yılında düşüş göstermiş.
Kişi başına düşen kitap sayısı da diğer grafiklerin paraleli bir sonucu gözler önüne seriyor. Öyle ki 2008 yılında kişi başına düşen kitap adedi 4 iken, bu rakam 2017 yılına kadar 8,4’e yükseliyor. 2017 yılında ise adet 7,8’e geriliyor.
Türkiye’deki kağıt maliyetleri de pek tabi tüm bu istatistikleri doğrudan ilgilendiriyor. Buna ilişkin ulaşılabilen resmi bir veri olmasa da dövizdeki yükseliş tüm bu istatistiklerin hızla gerilemesine neden oluyor.
Araştırmada yayımlanan kitaplar türlerine göre de ayrılmış 2016 yılına ilişkin bir veri paylaşılmamış olsa da 2017 yılında rüzgarın kültür yayınlarının arkasında olduğunu gözlemlemek güç değil.
Yayımlanan kitapların türleri 2013 yılı itibariyle farklı bir sınıflandırmaya tabii tutulduğu için bu yılı baz alarak, yayımlanan kitapların türlerine ilişkin yine Türkiye Yayıncılar Birliği’nin açıkladığı sayılarla şu tablo ortaya çıkıyor.
Türkiye’deki halk kütüphanesi sayısı, 1990’dan 2014’e kadar artış göstermişken (1.367) 2005 yılındaki ani düşüşten günümüze bu sayının da yatay bir eğilim içinde olduğu aşağıdaki grafikte gösteriliyor.
TÜİK’in halk kütüphaneleri ile ilgili açıkladığı bir diğer önemli istatistik de bu kütüphanelerdeki kullanıcı sayısı. 1995 yılında yaklaşık 33 milyon kullanıcı sayısı ile en yüksek seviyeye ulaşılmış. 2003’te ise yaklaşık 18 milyon kişiye kadar gerilemiştir. 2017’de ise 25 milyon kişi seviyelerine ulaşılmıştır.
Türkiye günde sadece 7 dakika kitap okuyor
Türkiye’nin kitap okuma alışkanlıkları da yine bu araştırma yer bulan başlıklar arasında olmuş. Bu konu ile ilgili daha bir Doğruluk Payı Bülteni kapsamında yayınlamış. Bu anlamda farklı akademik çalışmaların gösterdiği farklı sonuçlar olsa da, yayınlanan en kapsamlı araştırma Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2011 tarihli Türkiye Okuma Kültürü haritasında yer alıyor. Bu çalışmaya gösteriyor ki, Türkiye kişi başına yılda 7,2 kitap okuyor. Günde kitap okuma aktivitesine ayrılan süre ise sadece 7 dakika. Farklı araştırma sonuçlarından çıkan dikkat çekici başlıklar ise Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin verilerine göre, Türkiye’de kişi başına 8,4 kitap düştüğünü, TÜİK verilerine göre kitap okumanın Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada yer aldığını gösteriyor.
edebiyathaber.net (9 Nisan 2019)