Jonathan Safran Foer‘in “Buradayım” adlı romanı, Begüm Kovulmaz çevirisiyle Siren Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Çağdaş Amerikan edebiyatının yeteneğiyle emsalsiz yazarı Jonathan Safran Foer’den kışkırtıcı ve iddialı bir roman: Buradayım. Foer, on bir yıllık bir aradan sonra kaleme aldığı bu romanda bir evliliğin çöküşünü ve İsrail’in yıkımını da içeren büyük Ortadoğu savaşını konu ediyor ve ağaç halkaları gibi iç içe geçen öykülerini büyük insanlık manzarasına ince ince işliyor. Bir evliliğin öyküsü bu; eskimiş, yıpranmış fakat nice rüyaya zemin tanımış bir evliliğin; aynı zamanda oğulların, babaların ve erkekliğe adım atmanın öyküsü. Yaşamın ve ölümün bayrağını kuşaktan kuşağa devrettiğimiz dünyada hayal kırıklıkları içinde kurduğumuz hayallerin her seferinde hakikat denen duvara çarpmasının öyküsü…
Üç çocuk sahibi bir çift: Ödüllü kitaplara imza atmış olsa da televizyon için dizi senaryoları yazan Jacob ve mimar olsa da ancak hayallerinde kendine tek kişilik evler tasarlayan Julia… Jacob ile Julia, oğulları Benjy, Max ve Sam ile görünürde son derece ahenkli bir yaşam sürerken yaşamları temellerinden sarsılır: Büyükdede Isaac’in huzurevine yerleşmesi, büyük oğul Sam’in erkekliğe adım atması ve İsrailli akrabaların Amerika’ya gelmesi beklenirken Jacob ile Julia’nın birliğinin sanıldığı kadar sağlam olmadığı ortaya çıkacak, Ortadoğu’da gerçekleşen büyük depremin bölge halklarını birbirine düşürmesiyle kopan büyük savaş ise tüm mevzilerin yeniden belirlenmesini, hayat muhasebesinin yeninden yapılmasını sağlayacaktır.
Son derece tanıdık olmakla beraber distopik bir Ortadoğu paraleliyle kurguladığı bu romanda Foer, kuşaklar boyunca insanları ve savaşı anlatırken tüm insanlığı ve tüm savaşları anıştırmayı, sızıyı anlatırken tüm sızıları uyandırmayı başarıyor; zamanın akışı içinde akla uzak senaryoları gayet olası, ağza alınmayacak denli dehşetli ihanetleri gayet sıradan, tabuları anlamsız kılıyor. İnsanlık boyunca alınan her nefesin tortusu Foer’in mahareti sayesinde sayfalarda birikiyor ve Buradayım, yaşamın aşırı zorlayıcı fakat inanılmaz güzel yükünü sayfalara bir dağ gibi seriyor.
New York Times, Yılın Dikkat Çeken Kitapları seçkisi, 2016
Time, Yılın En İyi 10 Romanı seçkisi, 2016
Amazon, Yılın En İyi Kitapları seçkisi, 2016
Times Literary Supplement, Yılın En İyi Kitapları, 2016
JONATHAN SAFRAN FOER
1977 yılında dünyaya geldi. Yayımlandığı sene büyük ses getiren Her Şey Aydınlandı ile edebiyat dünyasına adım attı. Foer, Her Şey Aydınlandı yayımlandığında henüz 25 yaşındaydı. Bu romanla yılın en çarpıcı çıkışlarından birini yapan Foer, Granta ve New Yorker gibi edebiyat otoritelerinden tam not almakla beraber popüler yayın organları Rolling Stone ve Esquire tarafından da Yılın Adamı seçildi. Foer’in ikinci romanı Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın, 11 Eylül sonrasında New York’ta geçen bir macerayı esas almaktaydı ve anlatımda çığır açan görsel ve dizgisel oyunlarla kaleme alınmıştı. Stephen Daldry’nin yönetmenliğinde sinemaya da uyarlanan Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın’ın ardından Foer, çağdaş edebiyatın en önemli isimleriyle beraber anılmaya başlandı. Hayvan Yemek adlı kitabında kendi yaşam öyküsü çerçevesinde çağdaş insanın yeme tercihlerini ve et endüstrisini ele alan Foer, Bruno Schulz’un Krokodil Sokağı’nı ‘keserek’ ürettiği deneysel projesi Şifre Ağacı ile de dikkat çekmiştir. Hz. İbrahim’in, oğlu İshak’ı kurban etmesi buyruğuyla adını çağıran Tanrı’ya yanıtı ‘Buradayım,’ Foer’in bu belki de en şahsi ve sarsıcı romanında hayatla sınanan bir kahramanın nidası olarak karşımıza çıkar. Bir ailenin dağılışını, Ortadoğu’da bir depremin sonrasında çıkan büyük bir savaş ve İsrail’in yıkımı ekseninde ele alan yazar, bu romanında kimlik ve varlık meselelerine eğilmekle kalmayıp aile, ilişki, hafıza, yuva ve vatan kavramlarına da sindirilmesi kolay olmayan eleştiriler getirmiştir.
edebiyathaber.net (31 Mart 2017)