Aslı Solakoğlu’nun Nota Bene Yayınlarından çıkan Akıl Deliği: Anadipsi (2017) isimli kitabı için, kadın bakış açısıyla yazılmış, çocuk merakıyla sorular soran, kadın olana odaklanan ve yer yer erkek olanı sorgu sandalyesine oturtan deneysel bir öykü kitabıdır diyebiliriz.
Edebiyat, dünyayı anlamanın eğlenceli yollarından biridir ve bu özelliğinden dolayı günümüzde edebiyata her zamankinden çok ihtiyacımız var. İnsanların hayat gailelerinden ve yaşadıkları türlü streslerden ötürü birbirlerini anlamakta zorlandığı bu zamanlarda, edebiyat insanlar arasında güzel bağlar kurabilir ve empatinin gelişmesini sağlayabilir. Kadını merkezine alan bu kitap; kadın olanın kendine uzaktan bakabilmesi ve erkek olanın kadınları anlaması için güzel bir adım olabilir. Zamanın sıkıldığı, gecenin kendi iradesiyle gündüzden ayrıldığı kitapta, belki de yazar salt kadını değil, her şeyi anlamaya ve özgür kılmaya çalışıyor. “Kadın olan ne yapar?” diye soruyor. Yarılıp dikerek yaralarının altında yeni hayatlar çoğaltır kadın olan (Solakoğlu 2017, 13). Uç uca ekler parçalarını kadın olan (Solakoğlu 2017, 19). Kitapta tekrar eden bazı cümleler ve kelimeler öyküleri birbirine bağlayan bir köprü görevi görüyor ve kitabın kendine has sesini oluşturuyor. Böylece kitap bittiğinde, öyküler aynı makamdan şarkılar dinlenmişçesine bir his bırakıyor.
Bu kitabı neden okumalıyız? Soruların bile doğrulduğu bir kadın evreninden bize seslenen bu kitap, eril sistemin etki alanından çıkıp biraz nefes almanızı sağlayabilir.
Püren Çetin – edebiyathaber.net (26 Ekim 2017)
“Kadını merkezine alan bir kitap: “Akıl Deliği: Anadipsi” | Püren Çetin” üzerine bir yorum