Kafka’nın Dönüşüm’ü ile Han Kang’ın Vejetaryen’inin benzerlikleri üzerine | Dr. Javanshir Gadimov

Eylül 6, 2017

Kafka’nın Dönüşüm’ü ile Han Kang’ın Vejetaryen’inin benzerlikleri üzerine | Dr. Javanshir Gadimov

Franz Kafka’nın bir böceğe dönüşen adamın hikâyesini anlattığı Dönüşüm’ü, hiç kuşkusuz tüm zamanların en ilgi göre ve yazarın da en ünlü eseridir. İlk defa 1915 yılında yayınlanan öykü üzerine birçok okuma yapılmış ve farklı yönleriyle yorumlanmıştır. Ayrıca birçok yazara da mutlaka kendi eserleri için ilham olmuştur. Bazen bilinçli olarak, bazen de farkında olmadan.

Edebi eserlerin bir birine benzemesi konusunda ünlü Arjantinli yazar Jorge Luis Borges, kimsenin özgünlük iddiasında bulunamayacağı görüşünü dile getiriyor. Yazdıklarının çoğunun okuduklarından kaynaklandığını söyleyen Borges ayrıca “kaynaklarını ve alıntılarını itiraf etmekten hiçbir zaman çekinmez, çünkü ona göre kimse edebiyatta özgünlük iddiasında bulunamaz; bütün yazarlar öyle ya da böyle evrensel ruhun sadık yazmanlarıdır, önceden var olan arketiplerin çevirmenleri ve yorumcularıdır.” [1]

Bu görüşlere katılmakla birlikte son okuduğum kitaplardan birinin, Kafka’nın Dönüşüm’ü ile birçok yönden benzerlikleri dikkatimi çekti. Bahsettiğim kitap, Güney Koreli yazar Han Kang’ın 2007 yılında yayımlanan “Vejetaryen” başlıklı uzun öyküsüdür.

2016 Uluslararası Man Booker Ödülü’nü alan Han’ın bu kitabını okurken, bana sürekli Franz Kafka’nın Dönüşüm’ünü hatırlattı. Hatta ilk satırlardan itibaren kitaptan Kafka esintisinin geldiğini söylemek de mümkün. Kafka’nın Gregor Samsa karakteri ile Güney Koreli yazar Han Kang’ın Yonğhe karakteri arasındaki benzerlikler de dikkat çekici. En başta her iki uzun öykü de üç bölümden oluşuyor.

“Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.”[2] Bu Kafka’nın ünlü öyküsünün giriş cümlesidir. Gregor Samsa huzursuz düşlerden uyanınca bir böceğe dönüşmüş bulur kendini.

Han’ın romanında ise Yonğhe gördüğü kötü rüyalar sonucu vejetaryen olmuştur. Kötü rüyaları kan, şiddet ve ölümle ilgilidir. Bu rüyalarından kurtulmak için uyandığında evdeki bütün etleri ve et ürünlerini atar. Güney Koreli yazarın ana karakteri de bir tür dönüşüm geçirmiştir.

Hem Gregor hem de Yonğhe’nin geçirdiği dönüşüm/değişim, onları kendi aileleri gözünde başkalaştırmış, yabancılaştırmıştır. Samsa bedensel olarak tamamen dönüşmüştür, çünkü artık bir böcektir. Ailesi bile ondan uzak durur. Kız kardeşi Grete dışında odasına giren, onun görüntüsüne katlanabilen yoktur. Odasına yemekleri de Grete getirir.

Her ne kadar Yonğhe dönüşmese de ciddi değişim geçirmiştir, bedensel olarak da artık az yediği ve sadece bitkisel ürünlerle beslendiği için özellikle zayıflayarak değişiyor. Bir de bunlara ek uykusuzluk çekiyor. Gregor Samsa gibi Yonğhe de ailesi tarafından dışlanır, onlara yabancılaşır. Kendi evine kapanır. Neredeyse ablası dışında herkesle iletişimi kesilir.

Her iki yazarın karakterlerinin dönüşüm/değişimi onları aileleri gözünde de farklılaştırır. Samsa artık böcek olduğu için odasına kapatılır ve bir böcek gibi beslenir. Artık çalışarak ailesinin geçimini sağlayamıyor, parasal destek veremiyor. Ailesi için pek faydası yoktur. Tam aksine odasına kapatılması gereken, korkulan ve iğrenilen bir yaratıktır. Hatta artık Gregor çalışmadığı için daha küçük bir eve taşınmak isterler, ancak oğullarının bu durumunu kimse görmesin diye taşınamazlar.

Benzer şeyler Yonğhe’nin de başına gelir. Önce kocası için artık evde etli ve sevdiği yemekler yapamayan bir eş olur. Sonra cinsel isteklerini karşılamaz. Özellikle de vejetaryen olduğu ilk zamanlarda eşiyle birlikte gittiği iş yemeğinde, onun için bir utanç kaynağı olur. Aynı şekilde ailesi, babası, annesi için de utanç kaynağı olur. Ailesi defalarca et yemediği ve kocasına karşı ilgisiz olduğu için damattan defalarca özür diler.

Kafka’nın Samsa’sı ile Han’ın Yonğhe’si arasındaki bir diğer benzerlik ise herkes onları dışlarken sadece kız kardeşlerinin onlarla ilgilenmesidir. Samsa’nın kız kardeşi Grete onunla ilgilenen ve bir nebze de olsa şefkat gösteren tek kişidir. Ona ilk gün süt verir ve yemediğini görür. Daha sonra ise kokmuş meyve ve sebzeleri yediğini öğrenir.

Vejetaryen’de ise ana karakter Yonğhe’nin ablası Gim İnhe, anne ve babası onu tamamen dışlarken kardeşi ile ilgilenen tek kişidir. Çünkü artık kocası da ondan ayrılmıştır. Akıl sağlığı giderek bozulan Yonğhe’yi akıl hastanesine yatırır ve ayrıca onun ziyarete giden tek kişidir.

Belki daha dikkatli bir okur, bu iki eser arasındaki daha çok benzerliği ortaya çıkarabilir. Ancak son olarak hem Kafka hem de Han’ın eserlerinin sonlarının da benzerliklerine dikkat çekmek istiyorum. Kafka’nın Dönüşüm’ü ailenin tramvayla şehir dışına, doğaya çıkması ile sona erer. Han’da ise kitap, Abla İnhe kardeşi Yonğhe’yi akıl hastanesinden alır ve tren ile giderken ağaçları seyretmesi ile sona erer.

Kaynakça:

[1] James Irby, “Bir Borges Portresi”, Çev: Oğuz Tecimen, Notos Öykü, Sayı: 54, 2015/05, Ekim – Kasım 2015, s. 25.

[2] Franz Kafka, Dönüşüm, Çev: Ahmet Cemal, Can Yayınları, 42. Baskı, İstanbul, 2014.

[3] Han Kang, Vejetaryen, Çev: Göksel Türközü, 2. Baskı, April Yayıncılık, İstanbul, 2017.

Dr. Javanshir Gadimov – edebiyathaber.net (6 Eylül 2017)

Yorum yapın