kahverenkli sanat edebiyat kültür dergisinin üçüncü sayısı yayımlandı.
Dergi bülteninden
An ile zaman arasındaki ilişki, şimdi ile gelecek arasındaki ilişki, 3. sayımızın dosya konusu oldu. “Quo vadimus/Nereye gidiyoruz?” sorusu ile, “sanat ve gelecek kurgusu” nu ele almaya çalıştık bu sayımızda.
“Carpe Diem” sözünü, “Ölü Ozanlar Derneği” filminden anımsıyoruz çoklukla; “anı yaşa!”
Sözün bilinirliği, oldukça eski aslında. Roma’nın Cumhuriyet olduğu döneminde doğmuş, imparatorluk olduğu döneminde de yaşamış “resim kelimesiz bir şiirdir” diyen Horatius’a ait bir söz bu. Geleceğin ne olacağı bilinmediğinden yaşanılan zamanın kıymetli olduğunu anlatmak veya gelecek hakkında endişelenmek yerine yaşanılan ânın ve değerinin farkına varılması gereğini vurgulamak maksadıyla önemli. Gelecek kaygısından azade olma, henüz yaşanmamış geleceğin gölgesi ile ânı karanlığa sürüklememe arayışının bir ifadesi. Zaman söz konusu olduğunda da “an”dır haliyle önemli ve gerçek olan.
Ancak öte yandan, aynı Latince sözlerin, kimi Hıristiyan manzumelerinde “günü anlamlı yaşa!” manasında da kullanıldığını biliyoruz; bizdeki “bugün Allah için ne yaptın?” sorusunun yerine geçen bir uyarı, hatırlatma niyetiyle. Sözcüklerin bu tarz kullanımı, Horatius’un kullanımından farklıdır kuşkusuz. Hem günü, geleceği düşünerek yaşamak gerektiği vurgulanır hem de yaşanılan dünyanın ve günün geçiciliği, aslolanın öbür dünyanın sonsuzluğu olduğu ve buna hazırlanma mecburiyeti hatırlatılmak istenir bu ifadelerle. Haliyle zaman söz konusu olduğunda, “gelecek”tir önemli olan ve “an”ı belirlemesi gereken.
Her durumda geçmiş, şimdi ve gelecek kavramlarıyla, yani objektif olarak var olup olmadığı, bükülebilirliği, akıp akmadığı veya hangi yönde aktığı tartışılmaya devam eden “zaman” ile ilgili bir mesele bu.
Bizler de zamanın penceresinden bakıp, gelecek bilinebilir mi, gelecek kurgulanabilir mi, güne bakıp nereye gitmekte olduğumuz öngörülebilir mi, sorularına yanıt aramak istedik; öngörülen veya kaçınılması için çaba sarf edilen gelecek kurgularına yer verdik.
Sanat geleceği öngörebilir mi?
Sanat geleceğin kurgulanmasında nasıl bir rol oynar?
Dünyadaki gelişmeleri ve sanatın durumunu göz önünde tutarak büyük bir kırılmanın öngününü yaşadığımızı söyleyebilir miyiz?
Bu soruların esinlediği yazılar karşılayacak sizi bu sayımızdaki dosyada.
Önceki sayılarımızda olduğu gibi, bu sayımızda da dosya yazıları, içeriğimizin sadece bir bölümünü oluşturuyor. Diğer bölümümüzde, 2015 öyküleri üzerine kapsamlı bir değerlendirme; inceleme, öykü, anlatı yazıları, şiir ve kitap değerlendirmesi bulacaksınız.
Sayfalarımızı, gönderdiğiniz yazı ve çizilerinizle dolduruyoruz, hazırlıyoruz; birlikte hazırlayacağımız yeni sayımızda görüşmek ümidiyle…
edebiyathaber.net (15 Şubat 2016)