Çocukluğumda bir Barış Abimiz vardı. O ekrana çıktığında 7’den 77’ye hepimiz ekranın önünde toplanırdık. Hafta sonu sabahlarımızın neşesi, sevinciydi. “Adam Olacak Çocukları gözünden tanırdı. Çıkarırdı kürsüye başlardı sormaya. Ve ondan öğrenmiştim ben de okuldan önce; otomobilin ön koltuğuna oturmamam gerektiğini. (Oysa herhangi bir koltuğuna oturacağım otomobilimiz yoktu bizim fakat bilgiden zarar gelmezdi hani.)
Ispanak yersek güçlü olacağımızı ve günde üç defa dişlerin fırçalanması gerektiğini… Bir de dünyayı gezerdi kendisi. Gezerdi fakat bilgiyi de kendine saklamazdı. İmrenilecek, ötesinde kıskanılacak kadar çok gezmişti. Bir Ekvator programı vardı ki hâlâ belleğimde tazeliğini korur. Ekvator çizgisinin iki tarafında suyun farklı döngüsünü gördüğümüzde dakikalar sonra ağzımızın açıklığını fark ettik de kapattık tekrar.
Tüm bunları neden anlatıyoruma gelelim artık. Kırmızı Kedi Çocuk etiketiyle yayımlanan, Koray Avcı Çakman’ın yazdığı “Advin / Gümüş Sırtlı Goriller Ülkesinde” adlı kitabı okurken anımsadım bütün bunları. Bugünden kalktım geçmişe bir yolculuk yaptım. Güzel günlermiş o günler. Bugün bütün bu teknolojik kolaylıklara, konfora, yaşamın hızlı fakat daha kolay oluşuna rağmen tek kanallı ve bugünün aksine yalnız olmadığımız o günleri özlediğimi duyumsadım. Dönelim kitaba. Annesiyle babası antropolog olan Advin, doğduğundan beri ailesiyle birlikte çok farklı ülkelere gitmişti. Çeşitli yemekler yemiş, değişik insanları ve kültürleri tanımıştı. Eşsiz güzellikteki yerleri gezmiş, çok şey öğrenmişti. Bu serüvenlerde onu bir kapuçin maymunu olan Fora da hiç yalnız bırakmamıştı. Ve şimdi Uganda’dalar. Annesi İnci Hanım ve babası Mete Bey, Alman Profesör Mayer’le Uganda yerlilerini araştıracaklardır. Afrika’ya yapacakları bu yolculukta oğullarını ve maymunu da yanlarına almışlardır. Peki, orada neler mi yaşandı? Kara kıtada çok şey yaşandı tabi. En önemlisi ise kapuçin maymunu Fora’nın kaybolması. Nereye gider ki bu maymun? Advin, en yakın arkadaşını bulmak için peşine düşer. Başından neler geçer neler… Maymun Fora’yı bulabildi mi dersiniz?
Bu kitap ilginç ülkeler dizisinin ikinci kitabı. Eğer okunmadıysa öncesinde birinci kitap da okunmalı. Serüvenler arası devamlılık söz konusu değil fakat ilk kitapta da ilginç yerler var. Kahramanımız Advin, anne ve babasıyla ve tabi yine Fora’yla Sahra Çölü’ne gelmişlerdi. Kimsenin ne olduğunu bilmediği, yüzyıllardır dilden dile dolaşarak efsaneleşmiş Samsahara’nın gizemini çözmek istiyorlardı. Ancak Samsahara’yı bulmaya çalışan sadece onlar değildir. Annesiyle babası ellerindeki ipucunun peşine düşerek bir gün çöldeki kamp alanlarından ayrılıp dönmeyince onları bulmak kahramanımız Advin ve Fora’ya kalacaktır. Sonra neler oluyor derseniz, daha fazlasını anlatırsam kitabı okumazsınız. Serüvenin en heyecanlı noktalarını da siz okuyun.
Her iki kitabı resimleyen isim Yusuf Tansu Özel. Serüvene uygun çizimlerle kitaba hareket kazandırmış, canlılık getirmiş.
Advin’le Afrika gezisine var mısınız? Kara kıta sizi çağırıyor. Sıcak yaz günlerinde daha da sıcak topraklara yolculuk başlasın o zaman!
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (20 Temmuz 2015)