Milas onlarca yıl içinden geçilen güzel bir kasabaydı benim için. 1970’lerin sonundan itibaren İstanbul’dan akşam üzeri bindiğim Bodrum otobüsü son durağa gelmeden önce sabahın ilk saatlerinde bu güzel kasabadan geçerdi. Belki birkaç yolcu bırakmak için birkaç dakika durulurdu. O kadar.
Onlarca yıldır içinden geçip giderim ama ancak geçen hafta sonu Milas’ta birkaç gün geçirme şansım oldu. Turhan Selçuk sempozyumunda konuşma yapmak için geldim Milas’a. Şair, eleştirmen, araştırmacı dostumuz Halim Şafak uzun yıllardır Kayseri’de yaşadığı için oralı sanılır ama has bir Milaslı. Doğup büyüdüğü yerin değerlerine sahip çıkıyor. Onları anımsatmak için sempozyumlar düzenliyor. Sayesinde Milas’ın Zeki Duygulu, Nahit Ulvi Akgün, Halil Menteşe gibi ne kadar önemli değerler yetiştirdiğini öğreniyoruz. Halim Şafak sadece Milaslı değerleri anımsatmakla kalmıyor, eserlerinde Milas’tan söz eden şair, yazar ve sanatçıları da anımsatıyor. Hazırladığı “Edebiyatta Milas” kitabı, Reşat Nuri Güntekin, Nahit Ulvi Akgün, Edip Cansever, Mehmet Başaran, Maksut Doğan, Nursen Karas, Nazlı Eray, Hüseyin Peker, Behçet Aysan, Hamdi Topçu, Hüseyin Fehmi İnci, Muzaffer Kale, Halim Şafak, Altay Ömer Erdoğan ve Pelin Özer’in şiir, öykü, gezi yazısı ve romanlarından parçalardan oluşuyor. Uzun yıllar Milas’ın Ören sahil kasabasında yaşayan Melih Cevdet Anday için de özel etkinlikler yapılıyor. Ayrıca arkeoloji ile ilgili önemli çalışmalar da var. Üstelik bu etkinliklerin hepsi için özel birer kitap hazırlanmış. Halim Şafak’ın Bireysel Milas Ansiklopedisi adıyla yazdığı dört büyük ciltlik kapsamlı bir eseri de var.
Karya Uygarlığı’na, Menteşe Beyliği’ne başkentlik yapmış Milas. İlçe sınırları içinde birçok antik kalıntı bulunuyor. İlçe merkezinde de milattan önce 1. Yüzyıldan gelen bir tarihin izlerine rastlıyorsunuz. Bazıları Macar ve İtalyan mimarların elinden çıkma, bacaları ile ünlü Milas evlerinden pek kalmamış ama çarşıya girdiğinizde eski kasaba ruhu sizi karşılıyor. Köylü kadınların hakimiyetindeki bin bir çeşit otun satışa sunulduğu pazarı ise dillere destan. Milas’ın tarımsal zenginliğinin sunulduğu pazara çevre ilçelerden, özellikle Bodrum’dan özel turlar düzenleniyormuş. İlçenin mimarisi değişmiş ama ruhunu korumuş eski mahallelerinde şair arkadaşlarım Halim Şafak ve Muzaffer Kale ile dolaştık. Arasta’sında çay içtik. Arkeolojik eserlerini inceledik. Meşhur otlu böreğinden tattık. Şair ruhlu muhtarıyla tanıştık, onun gür sesinden Nahit ulvi Akgün şiirleri dinledik. Turhan Selçuk’un çocukluğunun geçtiği sokaklarda dolaştık, büyüdüğü evi aradık.
Turhan Selçuk 1922’de Milas’ta ailenin üçüncü oğlu olarak doğmuş. Şark cephesinde savaşmış, Uşak cephesinde İstiklal Savaşı’na katılmış bir subay olan babasının görevi sebebiyle Milas’ta bulunuyorlarmış. Milas sanatçısını unutmamış. Turhan Selçuk’un ailesinin yaşadığı ev biliniyor. Turhan Selçuk Parkı, Turhan Selçuk Karikatür Evi de var. Milaslılar adını hep gururla anıyorlar.
Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması kalıcılaşmış. Bu yıl on ikincisinin ödül töreni de sempozyumla birlikte gerçekleştirildi. Birinci İran’dan Esmaeil Babaei’ye Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, üçüncü İran’dan Ali Ghanaat’ya Turhan Selçuk’un eşi Ruhan Selçuk, TEMA Vakfı Özel Ödülü’nün sahibi Türkiye’den Murat Şeker’e Kâmil Masaracı ve Eskişehir Özel Ödülü’nün sahibi Türkiye’den Eda Uzunoğlu’na İzel Rozental tarafından ödülleri takdim edildi. Yarışmaya katılıp sergilenmeye değer bulunan karikatürlerin bulunduğu sergi açıldı. Yarışmanın başlatılıp kalıcılaşmasında büyük emekleri olan karikatürist İzel Rozental’a Belediye Meclisi’nin kararıyla Fahri Hemşerilik verilmiş, bunun beratı sunuldu.
Milas Belediyesi 10’uncu Sanat Edebiyat Günleri kapsamında düzenlenen Turhan Selçuk’un Sanatı Sempozyumu iki oturum halinde gerçekleştirildi. Milaslılar sempozyuma büyük ilgi gösterdiler. Bunda kuşkusuz Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın özel ilgisinin de payı var. Tokat ve eşi sempozyumu iki gün boyunca baştan sona izlemekle kalmadı diğer etkinliklerde, yemeklerde de bizlerle birlikte oldu.
Halim Şafak’ın yönettiği sempozyum oturumlarında, ben, Balca Arda ve BabaZula müzik grubunun kurucularından, aynı zamanda Turhan Selçuk’un da yeğeni olan Murat Ertel, Zeki Coşkun, Oktay Yivli ve İzel Rozental bildirilerimizi sunduk.
Turhan Selçuk’un 23 Ocak 1941’de Adana’da başlayan karikatür hayatı bazı dönemlerde aynı anda birkaç gazete ve dergide karikatürler ve iki çizgi roman çizerek 11 Mart 2010’daki vefatına kadar aralıksız sürmüş. 69 yıl. Bir insan ömrü boyunca çizmiş. Türkiye’de ve Dünya’da günlük gazeteler ve dergilerde yayımlanan, kitaplaşan, sergilenen karikatürleri ve çizgi romanlarının dev bir arşiv oluşturduğunu biliyoruz. Üstelik bu arşiv her sanatçıya nasip olmayacak şekilde çok iyi korunmuş, bugüne ulaşmış. Özenle saklanıyor, zaman zaman sergileniyor.
Milas’ta dünya karikatürünün bu büyük ustasıyla bir kez daha buluştuk, onu eserlerini, sanatını andık. Güzel bir etkinlik, dolu dolu geçen iki gün oldu.
edebiyathaber.net (26 Ekim 2022)