Karin Karakaşlı‘nın dört kitabı daha Can Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
“Sabır taşı olsa çatlar derler ya hani, ben o deyişi çok severim. Çatlayan bir taş… Taşın o sabit, yekpare halini gözünün önüne getir ve sonra damar damar, usul usul, için için çatladığını. Hastalık işte böyle çatladı içimde. Şimdi ben sevgilimi değil, dünyayı terk edeceğim, o ise beni terk etmiş değil, uğurlamış olacak.” Düşünceli bir ifadeyle ekledi: “Cehennem, ihtiyaç duyulmama hissidir benim için. Cennetse ihtiyaç duymama hissi. Kendi cennetime gidiyorum nihayet.”
Karin Karakaşlı’nın edebiyat dünyasında önemli bir yer tutan Can Kırıkları, ilk baskısının üzerinden geçen on beş yıl boyunca sevilerek okundu. Karin Karkaşlı’nın öyküleri yeni okuyucular bulmak, başka kalplere dokunmak üzere yolculuğuna devam ediyor.
Yazar, 1998’de Yaşar Nabi Nayır Ödülü’nü kazanan ilk kitabı Başka Dillerin Şarkısı’yla da bir dilde yazılan ama bütün dilleri kucaklayan sımsıcak öyküler anlatıyor bize. İstanbul’a, yaşamaya ve İstanbul’u yaşamaya dair.
Okuyan herkesin, içinde kendinden bir parça bulduğu öyküleriyle beğeni toplayan Karin Karakaşlı’nın ilk romanı Müsait Bir Yerde İnebilir miyim? sevginin, ayrılığın ve yalnızlığın, sayfalarına oya gibi işlendiği, etkileyici bir eser.
Öyküleri, şiirleri kadar köşe yazılarıyla da adından söz ettiren Karin Karakaşlı’nın 1996-2008 arasında Agos’ta yayımlanan yazıları Cumba’da bir araya geldi. Kitapta Karin Karakaşlı’nın kâinat ile memleket, medeniyet, aidiyet, kıyamet başlıkları altında toplanan yazıları bulunuyor.
edebiyathaber.net (11 Ağustos 2017)