Kemal Tahir, Türk edebiyatının önemli figürlerinden biri olarak, romancılığıyla geniş kitlelere ulaşmış ve eserlerinde tarihsel ve toplumsal gerçekçiliği ustalıkla işlemiş bir yazar. Romanlarında Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin sosyal ve ekonomik yapısını derinlemesine ele alan Tahir, sadece bir yazar değil, aynı zamanda keskin bir gözlem gücüne sahip bir gazeteciydi. Kemal Tahir, gazeteci kimliğiyle de halkın nabzını tutarak, toplumsal meseleleri ve gündelik hayatın dinamiklerini eserlerine yansıttı, bu sayede edebiyatını güçlü, benzersiz ve etkileyici kıldı. Yazarın gazetecilik tecrübesinin edebiyatına olan katkısı ise onun Son Posta Gazetesi için kaleme aldığı röportajlar ve yazılarda açıkça görülmekte.
Kemal Tahir, aynı zamanda roman ve Türk romanı üzerine derin düşünceleri olan ve bu konudaki çalışmalarını titizlikle yürüten entelektüel bir yazar. Bu durum, yayımlanan notlarının yanı sıra açık oturumlar, soruşturmalar, yazılar ve söyleşilerde de açıkça görülmekte. Zira bunu bir söyleşisinde de “Romancı, ancak çok iyi bildiği konuları yazmak zorundadır. Bir romanda kullandıklarından en az beş misli fazlasını bilmelidir,” diyerek dile getiriyor. Bu bağlamda, yazar, sürekli olarak kendini yenileyen ve derinleşen bir çizgide yer alıyor.
Kemal Tahir’in 1950 sonrası yazıları, söyleşileri ve soruşturmaları Ketebe Yayınları etiketi altında bir araya getirilmiş. Adını Kemal Tahir’in Fethi Naci’ye yazdığı eleştiriden alan Kolaya Kaçmayalım, romancı Kemal Tahir’in 1956 yılından itibaren çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan yazılarını, farklı konulardaki soruşturmalara verdiği cevaplarını ve kendisiyle yapılan söyleşileri ilk defa bir araya getirmekte. Yazara ait bu metinler; yazılar, soruşturmalar ve söyleşiler olmak üzere üç bölümde sınıflandırılmış ve her bölüm kendi içinde kronolojik olarak sıralanmış. Sıralamada metinlerin yayın tarihleri esas alınmakla beraber ve yazı başlıkları, daha anlaşılır olmaları için yeniden düzenlenmiş.
Bu metinler, öncelikle Kemal Tahir’in düşünsel seyrini anlamamız açısından büyük önem taşıyor. Yazarın roman anlayışının arkasındaki düşünsel temeli ortaya koymanın yanı sıra, 1960’lar iklimindeki temel konular, sorunlar ve tartışmalar da Tahir’in soruşturmalara verdiği cevaplara, yazdığı yazılara ve söyleşilerine yansımakta. Böylece, metinler, sadece yazarın kişisel görüş ve fikirlerinin izini sürmemize yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda dönemin toplumsal ve siyasi atmosferine dair önemli ipuçları sunuyor. Kemal Tahir’in ele aldığı konular ve geliştirdiği argümanlar, Türkiye’nin tarihsel ve toplumsal yapısını anlamak için değerli birer kaynak niteliğinde. Bu nedenle ki Kolaya Kaçmayalım’daki metinler hem edebiyat meraklıları hem de sosyal bilimler araştırmacıları için vazgeçilmez bir referans oluşturuyor.
Kemal Tahir’in gazete ve dergilerdeki yazı, soruşturma ve söyleşilerini bir araya getiren bu çalışmanın önemi, yazarın tıpkı sağlığında Beş Romancı Tartışıyor ve Türk Romanı açık oturumlarında yaptığı gibi, salt romanları ile ilgili konuşmanın ötesinde, yazı, soruşturma ve söyleşileri de kendisine yönelik eleştirileri cevaplama zemini olarak değerlendirdiğini göstermesi. Kolaya Kaçmayalım’da derlenen metinler, tam da bu anlamda, Kemal Tahir’in sağlığında dönemin düşünsel ve edebi ikliminde kendisini nasıl konumlandırdığını ve kendisine yöneltilen eleştirilere nasıl cevap verdiğini açık bir biçimde ortaya koyuyor. Kolaya Kaçmayalım, Tahir’in sadece romanlarıyla yetinmek istemeyenler veyahut kurgu metinlerin de ötesine geçip yazarın edebi, düşünsel mirasını daha da derinlemesine anlamak isteyenler için önemli bir kaynak.
edebiyathaber.net (12 Haziran 2024)