“Zaman döngüseldir ve farklı seçimler yapsan da aynı hayatı yaşarsın. Sana verilmiş bir ömür vardır. Bu dünyadaki zamanın bellidir. Ve her şey bir denge içindedir. Biz… Daha doğrusu ben, o dengeyi bozdum.”
Aynı gün aynı hastanede doğmalarıyla başlar her şey. Bir hayatın pek çok kez yaşanabileceğinin ve yarım kalmış her hikâyenin kanıtıdır onlar. Peki bu kez Mecnun Leylası’na kavuşabilecek mi? Yoksa yine mi kendi çölünde kaybolacak?
“Gönül sarılmak öpmek ister ama beden çaresiz. Göz göze olmak bile yeter bize, varsın ten tene olmayalım ne çıkar? Leyla’nın gözlerine baktığımda kendi ömrümü görüyorum. Dünüm, bugünüm, yarınım. Hepsi Leyla’nın gözlerinde. Zaten ömür dediğin, sevdiğinin gözlerine bakarken geçen en kısa zaman dilimidir.”
Leyla ile Mecnun, Ben de Özledim dizilerinin senaristi; Bana Masal Anlatma, Sen Kiminle Dans Ediyorsun, Kara Bela sinema filmleri ile Dede Korkut hikâyeleri Salur Kazan, Deli Dumrul ve Bamsı Beyrek televizyon filmerinin senaristi ve yönetmeni olan Burak Aksak, bu kez bambaşka bir hikâyeyle karşılıyor okurlarını. Mecnun’un yarım kalan hikâyesini, asıl finalini yapmak istediği şeklide bu kitabıyla okurlarına aktarıyor.
“Benim gönlüm çöldü, sen o çölü bile deniz kıldın Leyla.”
Mecnun, İsmail Abi, Erdal Bakkal, Baba İskender, Yavuz Hırsız, Yedek Kamil, Gözlüklü Çocuk Kaan ve Alsakallı Dede bu kez bambaşka bir maceranın peşinden koşuyor.
“Hayat zor, hayat acımasız. Ben de isterdim geçmişimden koşar adım kaçıp yepyeni başlangıçlara doğru yelken açmayı. Ama ayağımda annemin terlikleriyle en fazla bakkala kadar gelebildim.”
Yayınlandığı dönemde hepimizi ekrana kilitleyen dizisi ile aynı adı taşıyan Leyla ile Mecnun sadece diziyi izleyenlerin değil, tüm okurların gözlerinin önüne getiriyor anlatılanları. Hâlâ o gemiyi bekleyenlerin, sevdiği kızın gözlerinin içine bakarak “seni seviyorum” diyemeyenlerin, o oyunu bozanların, kendi çölünde kaybolanların hikâyesi Leyla ile Mecnun; bir solukta okuyacağınız, okurken bolca kahkaha atarken bolca da hüzünleneceğiniz, kendisine sarılmak isteyeceğiniz bir kitap.
“İnsan en çok geçmişinden kaçıyor ama insanı en çok da geçmişi mutlu ediyor.”
Gizem Demir – edebiyathaber.net (19 Ekim 2018)