-En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Nihayet Moby Dick’i okuyorum. Tam bir “büyük roman”, böylesi az görülür.
-Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
“İnsanlar şirketler veya milletler düzeyinde rezil görünebilirler; çakal, ahmak veya katil olabilirler; ekşi, asık suratlı olabilirler, ama fikir düzeyinde insan o kadar asil ve berrak, o kadar yüce ve pırıl pırıl bir yaratıktır ki, birine en ufak bir utanç lekesi değmiş olsa diğer insanlar hemen koşturup en kıymetli kürkleriyle bu lekeyi örtmeye uğraşmalıdır.”
-Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Aynı anda birden çok kitap okurum, ki bunlar arasından bazıları çalışmalarım için okumam gereken şeylerdir. Kitap eklerini artık düzenli biçimde takip etmiyorum ama zevkine güvendiğim kişilerden gelen önerileri her zaman dikkate alırım. Kendimde, sezgidense merak ağır basar.
-Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Bu konuşmayı birkaç yıl önce yapmış olsaydık hiç şüphesiz William Faulkner’ın romanı Döşeğimde Ölürken’i işaret ederdim. Şimdi ise bu sorunun cevabı sanıyorum bir roman olmayacaktır. Morötesi Requiem diyeyim.
-Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
Bu konuda şanslı olanlardanım. İlk yazdığım şey Bana Bak Maria isimli bir öyküydü, ilk okuru derginin editörlerinden Seçil Epik’ti ve yayınlama karar verdi. Sonra kaç kişi okudu bilmiyorum, herhalde çok fazla değildir.
-Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Bir şeyler dinleyerek yazmaktan hoşlanıyorum. Evde veyahut da dışarıda, fark etmiyor.
edebiyathaber.net (22 Mayıs 2020)