Anton Çehov’un “Sayfiyede” adlı öykü kitabı, Zeki Baştımar çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Edebiyatın farklı alanlarında başarılı eserlere imza atan Anton Çehov aynı zamanda modern öykünün yaratıcılarından biri olarak kabul edilir. Çarlık Rusya’sının çökmekte olduğu 19. yüzyıl sonlarını, modernleşme sürecinin toplumsal sınıflar ve kuşaklar arasındaki uçurumu iyice derinleştirdiği, aristokrasinin çöktüğü bu dönüşüm ve belirsizlik dönemine kimi zaman keskin bir hiciv kimi zamansa hüzünlü bir gerçekçilikle yaklaşır. Bu yeni düzene ayak uyduramayan insanların dokunaklı, yalın gerçekliğini görür.
Sayfiyede, ayrıntılara düşkünlüğüyle bilinen Çehov’un karakterlerinin ruh durumlarını titizlikle çizdiği, hepsinde başka bir hayatı mercek altına aldığı otuz dört öyküden oluşuyor. Çehov’un ahlaki yargılara varmaktan kaçınarak, nesnel ve sevecen tavrını koruyarak, bazen de sadece susarak kaleme aldığı bu öyküleri birbiri ardına, soluksuz okuyacaksınız.
#dünyaklasikleri #rusklasikleri #çarlıkrusyası #küçükyaşamlar #aristokrasi #feodalite #gerçekçilik
Bu kitaba ilgi duyanlar için ek öneriler: Gustave Flaubert: Üç Öykü; Gabriel García Márquez: On İki Gezici Öykü; Anton Çehov: Altıncı Koğuş; Thomas Mann: Majesteleri Kral; Yekta Kopan: İçimde Kim Var.
Sayfa sayısı: 440
Fiyat: 27,50 TL
ANTON ÇEHOV, 1860’ta, Taganrog’da, küçük bir taşra bakkalının oğlu olarak dünyaya geldi. Ortaöğreniminden sonra liseyi kentte okudu. Yunan ve Latin klasiklerini temel alan bir öğrenim gördü. 1879’da Moskova Tıp Fakültesi’ne girdi. 1884’te çeşitli hastanelerde görev almaya başladı ve Bukalemun başlıklı ilk öykü kitabı aynı yıl yayımlandı. Bu dönemde kısa oyunlar da yazdı ve İvanov (1887) adlı oyunuyla dram tekniği alanında Rus tiyatrosuna büyük yenilikler getirdi. “Alacakaranlık” adlı öykü kitabıyla Puşkin Ödülü’nü kazandı. Bozkır (1888) başlıklı uzun öyküsüyle büyük bir yazar olarak tanındı ve öykünün, Rusya’da yazınsal bir tür olarak yerleşmesini sağladı. Hastalığına rağmen Duçetka (1899), Küçük Köpekli Kadın (1899) gibi ünlü yapıtlarını bu dönemde kaleme aldı.Vanya Dayı (1897), Üç Kız Kardeş (1900), Vişne Bahçesi (1903) gibi büyük oyunlarını hayatının son yıllarında yarattı. 1904 yılında, eşi ve ünlü tiyatro oyuncusu Olga Knipper’le gittiği Badenweiler’da ölen Çehov, çarlık dönemindeki siyasi çıkmazları, basit insan yaşantılarını büyüteç altına almaktaki ustalığı,Tolstoy’u hayran bırakan yalın ve ölçülü biçemi, gelenekselliği aşan anlatım biçimiyle dünya edebiyatının ustaları arasına katıldı.
ZEKİ BAŞTIMAR, 1905’te Sürmene’de, Baştımar köyünde doğdu. Babası Hacı Yakupoğluları’ndan Muhammed, annesi Huriye Hanım’dır. Trabzon Öğretmen Okulu’nda okurken Rusya’ya gitti. Yükseköğrenimini Moskova Üniversitesi’nde yaptı. Yurda dönünce Başvekalet Kütüphanesi’nde tercüman olarak çalıştı. Tolstoy’un Savaş ve Barış’ını ve Mujikler’ini, Puşkin’in Erzurum Yolcluğu’nu, Çehov’un kimi öykülerini Türkçeye çevirdi. İstanbul’da Yedi Gün Yayınevi’ni açtı. “1951 Tevkifatı” adıyla anılan Türkiye Komünist Partisi davalarında Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi olarak en büyük cezayı o aldı. Daha sonra yurtdışına kaçarak TKP genel sekreteri oldu. 1958 yılında Doğu Almanya’da yayın yapan Bizim Radyo’yu kurdu. 1973 yılında Almanya’da öldü. Zeki Baştımar İngilizce, Fransızca ve Rusça biliyordu.
edebiyathaber.net (11 Eylül 2020)